Tümsek nedir, Tümsek ne demek
- Küçük tepe, tüm, tümbek
- Çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik.
"Tümsek" ile ilgili cümleler
- "Bu uzun hayalden birdenbire önümde bir tümsek beni uyandırdı." - H. E. Adıvar
- "Sazlarla, kamışlarla örtülü bir tümseği atladım. Kıyıdayım." - O. V. Kanık
Fransızca'da Tümsek ne demek?:
proéminent
Tümsek anlamı, tanımı:
Tümsekleşme : Tümsekleşmek işi, tümselme.
Tümsekleşmek : Tümsek durumuna gelmek, tümselmek.
Tümsekli : Tümseği olan. Dışbükey.
Küçük : Küçük abdest. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Kısık, parlak olmayan (ses). Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse.
Tepe : Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri. Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası. Birinin yanı başı, baş ucu. Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü. Bir şeyin en üstteki bölümü.
Tümbek : Tümsek.
Çıkıntılı : Çıkıntısı olan.
Kabarıklık : Kabarık olma durumu, şişkinlik.
Şişkinlik : Enflasyon. Bağırsaklarda gaz birikmesi sonucu karında oluşan şişme ve gerginlik. Kabarıklık, şişlik. Şişkin olma durumu.
Tüm : Tümsek. Yarım olmayan, bütün, eksiksiz. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi.
Yer : Önem. Durum, konum. Görev, makam. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Gezinilen, ayakla basılan taban. Yerküre. Durum, konum, vaziyet. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. İz. Ülke.
Tümsek ayna : Yansıtıcı yüzeyi tümsek olan dışbükey ayna. anlamdaş dışbükey ayna.
Tümsek mercek : Geçirdiği ışık ışınlarını ana eksene doğru toplayan, ortası çevresinden daha kalın mercek, anlamdaş yakınsak mercek.
Tümsekgaga : Dağ çıkıntısı.
Diğer dillerde Tümsek anlamı nedir?
İngilizce'de Tümsek ne demek? : adj. gibbous, protuberant
n. mound, bump, swell, prominence, protuberance, hillock, hump, barrow, bulge, hummock, rise
Fransızca'da Tümsek : tas [le], bosse [le], cabosse [la], coteau [le], tertre [le]
Almanca'da Tümsek : n. Buckel, Höcker
Rusça'da Tümsek : n. горб (M), кочка (F), бугор (M), бугорок (M), холмик (M), насыпь (F)
Bu kısımda Tümsek nedir? Tümsek ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Tümsek tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Tümsek hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.