Türkçe nedir, Türkçe ne demek

Türkçe; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır.

"Türkçe" ile ilgili cümle

  • "Türk yavrusu hıçkırıklarını zapt edemeyerek Türkçe, ben Bulgarca bilmem, dedi." - Y. K. Beyatlı

Eğitim alanındaki sözlük anlamı:

Öğrencilere Türk dilini doğru ve etkili bir biçimde kullanma alışkanlığını kazandırmak ereğiyle ilkokuldan başlayarak bütün ortaöğretim kurumlarıyla kimi üniversite ve yüksek okullarda okutulan ders.

İngilizce'de Türkçe ne demek? Türkçe ingilizcesi nedir?:

turkish

Türkçe hakkında bilgiler

Türkçe, Türk dili ya da Türkiye Türkçesi, batıda Balkanlar’dan başlayıp doğuda Hazar Denizi sahasına kadar konuşulan Altay dillerinden biridir. Yaşı, en eski hesaplara göre 8500 olan Türkçe, bugün yaşayan Dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dildir. Bu belgeler, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimelerdir. Türk yazı dilleri içinde Oğuz sahası yazı dillerinden Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Başta Türkiye olmak üzere eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkçe, dünyada en fazla konuşulan 5. dildir. Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Bundan ötürü kullanılan herhangi bir eylem üzerinden istenildiği kadar sözcük türetilebilir. Türkiye Türkçesi bu yönünden dolayı diğer Türk dilleriyle ortak ya da ayrık bulunan onlarca eke sahiptir. Türkçe çok geniş kullanımıyla birlikte zengin bir dil olmasının yanı sıra, genel itibarıyla “özne-nesne-yüklem” biçimindeki cümle kuruluşuna sahiptir.

 

Türkiye Türkçesi, batıdan doğuya doğru Balkanlar, Ege Adaları, Anadolu, Kıbrıs Adası, Orta Doğu olmak üzere Avrupa ve Asya kıtalarında yazı dili ve çeşitli ağızlarıyla konuşulmaktadır. Aynı grupta yer aldığı diğer Oğuz grubu yazı dilleri de bu sahanın doğu ve güneyinde; Kafkaslar, Azerbaycan, İran, Hazar Denizi’nin güneydoğusunda konuşulmaktadır.

“İstanbul ağzı”, Türkiye Türkçesi yazı dilinin kaynağı olarak kabul edilir; yazı dili bu ağız temelinde oluşmuştur. Anadolu ağızlarında ve Türk yazı dillerinin bazılarında bulunan "açık e" (/ǝ/), "hırıltılı h" (/ḫ/) ve "öndamaksıl n" (/ŋ/) sesleri, İstanbul ağzı dolayısıyla yazı dilinde de yoktur. Ayrıca yine diğer Türk lehçe ve ağızlarında bulunan /q/, /w/ gibi fonemler de bulunmaz.

Türkiye Türkçesi, dünya dilleri sınıflandırmasında Ural-Altay Dil Ailesi’nin Altay dilleri kolunda bulunur. Ural-Altay dil birliği temelinde yapılmış olan daha derinlemesine araştırmalar, bu iki grubu aynı dil ailesi içinde birleştirme bakımından gittikçe zayıflayan sonuçlar vermiştir. Bu sebeple Türkçe, bazı sınıflandırmalarda Altay dillerinden biri olarak belirtilmekle yetinilir; sınıflama buradan başlatılır.

Türkçe ile ilgili Cümleler

  • Türkçe ile İngilizce çok farklıdır. Örneğin Türkçe'de cinsiyet ayrımı yoktur, İngilizce'de vardır.
  • Türkçe konuşabiliyor musun?
  • Seninle Türkçe öğrenmek eğlencelidir.
  • Türkçe altı bin dilden biri değildir.
  • Cyprus'a Türkçede "Kıbrıs" denir.
  • Türkçe konuşamıyorum.
  • Ana dili Türkçe olanı sırtından vuruyorlar burada.
  • Eğer Türkçeyi anadili olarak konuşanlar kendi dillerinde yeni, doğal cümleler ekleseler ya da Türkçe olmayan, kendilerinin tamamen anladıkları cümleleri Türkçeye çevirseler, Tatoeba herkes için daha iyi bile bir kaynak olur, mesela İngilizceyi Türkçeyle öğrenenler ya da Türkçeyi İngilizceyle öğrenenler için.
  • Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte bir sürü tamamen sessiz çocuklar oldu.
  • Sen Türkçe öğretmeni misin?
  • Ana dili Türkçe olan 115 kullanıcı varmış. Hadi ordan, yalan bu.
  • Siz oyunu Türkçeden Arapçaya çevirdiniz.
  • Türkçe konuşan bir turist grubu gördüm.
  • Türkçe biliyor musun?
 

Türkçe anlamı, kısaca tanımı:

Genel : Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Türki : Türkle ilgili. Türkçe.

Batı türkçesi : Hazar Denizi'nin batısındaki Türk dünyasında XIII. yüzyıldan beri kullanılan ve Oğuzcaya dayanan Türk dili.

Doğu türkçesi : Hazar Denizi'nin ve Türkmenistan'ın doğusunda kalan Türklerin kullandığı dil.

Karamanlı türkçesi : Türkçenin, Karaman ve yöresinde yaşayan Ortodoks Hristiyanlar tarafından konuşulan, Yunan alfabesi ile yazılan ağzı, Karamanlıca.

Osmanlı türkçesi : Bu dille yazılmış olan. XIII-XX. yüzyıllar arasında Anadolu'da ve Osmanlı Devleti'nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan, Arapça ve Farsçanın etkisi altında kalan Türk dili.

Türkiye türkçesi : Türkiye'de, Balkanlarda, Avrupa'da, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Irak ve Suriye'nin bazı bölgelerinde kullanılan Türk dili.

Türkçeci : Okullarda Türkçe dersi veren öğretmen. Türkçecilik ilkesini benimsemiş kimse.

Türkçecilik : Türk dilini yabancı kurallardan ve kelimelerden arındırma akımı.

Türkçeleşme : Türkçeleşmek durumu.

Türkçeleşmek : Türkçe niteliğini kazanmak.

Türkçeleştirme : Türkçeleştirmek işi.

Türkçeleştirmek : Yabancı dilden Türkçeye çevirmek. Türkçeleşmesini sağlamak.

Türkçesi : Açıkçası.

Batı : Güneşin 22 Mart'ta ve 23 Eylül'de battığı nokta. Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp. Güneşin battığı yöndeki ülkeler bölgesi, Garp, Doğu karşıtı. Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, gün batısı, günindi, garp, mağrip, doğu karşıtı. Siyasal anlamda Avrupa ve Kuzey Amerika.

Balkanlar : Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bölge.

Hazar : Barış. VI-X. yüzyıllar arasında Hazar Denizi'nin ve Kafkasların kuzeyinde yaşamış bir Türk boyu veya bu boydan olan kimse.

Deniz : Bu su kütlesinin belirli bir parçası. Aydaki düzlükler. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi. Çokluk, yoğunluk. Geniş alan.

Konuşu : Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılmış olan akademik toplantı, kolokyum.

Hesap : Alacaklı veya borçlu olma durumu. Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü. Tutum, durum, anlayış. Matematiksel işlem. Aritmetik. Bankadaki işlemlerin yapılabilmesi için kişi, kurum ve kuruluşlar adına düzenlenen çizelge. Oranlama, tahmin. Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon.

Dünya : Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu. Duygu, düşünce ve hayal âlemi. Herkes. Meslek veya iş birliği içinde bulunan kimseler, camia. Güneş'e yakınlık bakımından üçüncü gezegen, acun. Dış, çevre, ortam.

Türkçeye çeviriyi koruma süresi : 5846 sayılı Yasanın 2 maddesiyle tanınan 10 yıllık süre.

Diğer dillerde Türkçe anlamı nedir?

İngilizce'de Türkçe ne demek? : [Turkish language] n. Turkish

Almanca'da Türkçe : n. Türkisch

Rusça'da Türkçe : n. турецкий язык (M)

adj. турецкий

adv. по-турецки