Takmak nedir, Takmak ne demek
- Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek.
- Borç bırakmak.
- Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek.
- Sınavını başaramamak.
- Ad, lakap koymak.
- Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek.
- Önemsemek, önem vermek, tınmak.
- Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
- Kuşanmak
"Takmak" ile ilgili cümleler
- "Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım?" - A. Ağaoğlu
- "Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu." - P. Safa
- "Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar." - Y. Z. Ortaç
- "Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı."
- "Kılıç takmak."
- "Geline pırlanta yüzük takmışlar."
- "Gözlüğünü takıp masaya eğildi." - R. H. Karay
- "Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor." - H. Taner
- "Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı."
Yerel Türkçe anlamı:
Gagalamak.
Makara.
Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:
Gaga. (Gücüllü *Yalvaç -Isparta)
İngilizce'de Takmak ne demek? Takmak ingilizcesi nedir?:
mount
Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:
Eskişehir ili, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Uşak şehri, Eşme ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Takmak hakkında bilgiler
Takmak, Uşak ilinin Eşme ilçesine bağlı bir köydür.
Takmak köyü osmanlıdan önce germiyan ogulları zamanında kütahyadan güneye göç eden yörüklerin kurdugu bir köydür.kütahyanın emet ilçesinden göç başlar ve antalya ya kadar gider.bir grup yörük göç ederken köyün bulundugu yerde konaklarlar.ama köyün oldugu yerı begenmısler ve konaklama süreleri uzayınca arkadan gelen yörük oymagı onları yakalamıs.Arkadan gelen grup neden göçe devam etmediklerini sorunca TAKILDIK KALDIK BURALARDA demişler.ondan sonrada oradan göç etmemişler ve oranın adaı TAKMAK olmusş...Horasan’dan gelme oldukları bilinen Kargılı, Küşeli ve Çıkılı adlı üç oymağı bulunan Kaçarlar’dır. Bunun yanında Harmandalı, Kızıl Keçili, Kızıl Tekeli, Kara Tekeli, Kara Keçili, Manavlı, Sarı Keçili, Sarı Tekeli ve Eşmeli aşiretleridir. Eşme ilçesi ve civarı, uzun yıllardan beri Türkmen oymaklarının yurdu olmuş; konar-göçer / yaylakçı-kışlakçı hayatı yaşanmış ve bu durum, yer yer günümüze kadar süregelmiştir. Köylerin boy ve oymaklardan kalan adları da bu durumu açıkca göstermektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar Eşma, “Beş-Kaza” adı ile anılan nahiyelerden birisidir. Bu nahiyeler, Selendi, Sirge, İnay, Güre ve Takmak’tır. Bu nahiyelerde, o zamanın hükümet teşkilatına göre: Müdür (Müdürağa), Tapu Memuru ve Askerlik Şube Başkanı bulunuyordu. Denizli Mutasarrıflık olduğu zaman, Takamk kaza merkezi olmuş; Selendi, Güre, İnay ve Sirge nahiyeleri yeni kazaya bağlanarak Eşme adını almıştır (1867). Eşme ilçesi ve civarı uzun yıllardan beri Türkmen oymaklarının yurdu olmuş konar-göçer / 1898 yılında Elvanlar’dan demiryolu geçince, Elvanlar-Takmak şosesi (yolu) yapılmaya başlanmış ve 1900 yılının sonlarına doğru tamamlanmıştır.Demiryolunun Elvanlar’dan geçmesi ile ilçe merkezinin buraya nakli düşünülmüştür. Hatta hükümet memurlarının, bir iki ay Elvanlar’da oturdukları söylenmektedir. Fakat Takmaklılar, buna muhalefet etmişler ve kaza merkezini, 70 yıl daha Takmak’ta tutmayı başarmışlardır. Ancak; bu müddet içinde, Takmak’ta sanat ve ticaret bakımından herhang, bir gelişme görülmemiştir.1920 yılında Yunan işgaline uğrayan Takmak’ın, İstiklâl Savaşı’nın zaferle sona ermesi üzerine, işgalci Yunanlar tarafından, kışlaları ve hükümet konağı yakılmış; böylece ilçe merkezi, bir harabeye dönmüştür. 3 Eylül 1922’de kahraman ordumuzun Takmak’a girmesi ile Eşme de düşman işgalinden kurtulmuştur. Yunanların yakıp yıkması ile harabeye dönen Takmak kasabasının imarının güçlüğü yüzünden, Manisa İl Genel Meclisi kararı ile ilçe merkezi, Afyon-İzmir demiryolu üzerinde Elvanlar istasyonu yanındaki araziye taşınmıştır.
takmak köyü dünyaca ünlü takmak kilimiyle meşhurdur. Bu kilimin de soyu tükenmek üzere
Uşak iline 70 km, Eşme ilçesine 6 km uzaklıktadır.
Takmak ile ilgili Cümleler
- Gözlük takmak zorundayım.
- Peruk takan herhangi biri rüzgarlı bir günde peruk takmaktan korkar.
- Gözlük takmak görüşünüzü düzeltmeli.
- Gözlük takmak senin daha entelektüel görünmeni sağlar.
- Bu aptalca kravatı takmak istemiyorum.
- Bu gece ziyafette takmak için bir kolye ödünç aldım.
- Kolumu kırdım, bu nedenle bütün hafta boyunca bandaj takmak zorundayım.
Takmak kısaca anlamı, tanımı:
Takıp takıştırmak : Özenerek süslenmek.
Asım takım : Takı.
Bultak : Bir ile üç yaş grubu için oluşturulmuş, üzerinde çeşitli biçimlerin ve uygun parçalarının bulunduğu zekâ oyunu.
Takma : Eksik bir organın yerini tutmak, bir organın sakatlığını örtmek amacıyla yapılmış olan (organ veya parça), protez. Takmak işi. Gerçeğinin yerine konulan, eğreti, müstear.
Ad takmak : Alay etmek veya övmek amacıyla lakap takmak. adlandırmak.
Ağzına kilit takmak : Susmak. susturmak.
Aklına takmak : Sürekli olarak bir şeyi düşünmek, bir düşünceye saplanıp kalmak.
Aklını takmak : Aklına takmak.
Anahtarı beline takmak : Evde yönetimi ele almak.
Ayağına çelme takmak : Birinin işinde yükselmesine engel olmak. biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek.
Ayağına ip takmak : Bir kimseyi çekiştirmek.
Etek takmak : Erkek ar, namus, erdem vb. özellikleri bulunmayan duruma düşmek.
Gözlük takmak : Gözlük kullanmak. iyi görmek, dikkat etmek.
İp takmak : Birinin kötülüğü için çalışmak.
Kafaya takmak : Sürekli o şeyi düşünmek.
Kancayı takmak : Bir kimsenin kötülüğü için uğraşmak.
Külah takmak : Hile ile, oyunla kandırıp parasını almak.
Kulp takmak : Bir kimseyi, bir şeyi kusurlu göstermek için bahane, kusur bulmak.
Kurdele takmak : İlköğretimde belli bir konudaki başarıyı belirtmek üzere öğrenci giysisinin yakasına renkli, özel bir şerit takmak.
Lakap takmak : Bir kimseye onun bir özelliğini belirtecek bir ad vermek.
Teller takmak : Sevincini aşırı davranışlarla gösterenler için kullanılan bir söz.
Tırnak takmak : Kötülük yapmak için bahane aramak.
Vitese takmak : Motorlu taşıtlarda vites kolunu uygun duruma getirip aracı kalkışa hazır durumda tutmak.
Yuları takmak : Birini sözünden çıkamayacak duruma getirmek, egemenliği altına almak.
Yumurtaya kulp takmak : Bahane bulmakta usta olmak.
Yüzük takmak : Nişanlanmak.
Uygun : Orantılı, oranlı. Elverişli, yarar, müsait, muvafık. Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip.
Biçim : Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Tarz. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Biçme işi. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Yakışık alan şekil, uygun şekil.
Tutturmak : Tutmasını sağlamak. Takip etmek. Aklına koyup direnmek, ısrar etmek. Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak. Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek. Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak.
İliştirmek : Bağlamak, tutturmak, eğreti takmak, hafifçe tutturmak. İlişmesini sağlamak.
Geçirmek : Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek. Giymek, giyinmek. Zaman harcamak. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek. Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek. Etmek, yapmak. Hastalık bulaştırmak. Birine kötü söz söylemek. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek. Vurmak. Herhangi bir durumu yaşamış olmak.
Düğün : Bir olayı kutlamak için yapılmış olan büyük eğlence veya tören. Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılmış olan tören, eğlence, cemiyet.
Tören : Bir toplulukta, üyelerin belli bir olayı, kişiyi veya değeri ayırt edip sembolleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi, merasim. Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi sebeplerle yapılmış olan toplantı, merasim, seremoni.
Uşak : Tayfa. Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. Çocuk. Erkek hizmetçi. Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek.
Ad : Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. Sayma. Sayılma. Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu. Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim.
Lakap : Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad.
Koymak : İmza, tarih, adres yazmak. Bırakmak. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak. Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak. Bırakmak, terk etmek. Etkilemek, dokunmak. Katmak, eklemek.
Kuşanmak : Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak. Giyinmek.
Olumsuz : Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif. Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan. Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan. Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi. Olumsuzluk anlatan (kelime, cümle), menfi.
Uğraşmak : Zamanını bir işe verme durumunda kalmak. Savaşmak. Birine kötü davranmak. Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek. Bir iş üzerinde sürekli çalışmak.
Borç : Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe. Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey.
Bırakmak : Ayrılmak, terk etmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Sahiplik hakkını başkasına vermek. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Bıyık veya sakal uzatmak. Boşamak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Engel olmamak. Koymak. Bakılmak, korunmak için vermek. Saklamak, artırmak. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Unutmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Kötü bir durumda terk etmek. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Sarkıtmak.
Önemsemek : Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek, saymak.
Önem : Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet.
Vermek : Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Doğurmak. Ayırmak, harcamak. Ödemek. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Herhangi bir duruma yol açmak. Bırakmak veya bağışlamak. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Yaymak. Tespit etmek. Kazandırmak, katmak. Ondan bilmek, atfetmek. Dayamak. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Sahip olmasını sağlamak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Satmak.
Tınmak : Ses çıkarmak. Önemsemek, önem vermek, dikkate almak, takmak.
Takmakbaş : Bir çeşit büyük mercanbalığı.
Diğer dillerde Takmak anlamı nedir?
İngilizce'de Takmak ne demek? : v. affix, fixate, attach, fix, stick, hook, set, wear, bother, hang, hang on, hitch, infix, snag
Fransızca'da Takmak : accrocher, ceindre, garnir, mettre, monter, porter
Almanca'da Takmak : v. anhaken, anhängen, einpassen, einsetzen, hängen, schäften, vornehmen
Rusça'da Takmak : v. нацеплять, приделывать, прилаживать, привертывать, привязывать, навешивать, подвешивать, пристегивать, надевать, вставлять, ввинчивать, вдевать, продевать, вделывать, втыкать, сажать, врубать, срезаться, ходить, нацепить, приделать, приладить, привернуть, привязать, навесить, подвесить
Bu kısımda Takmak nedir? Takmak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Takmak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Takmak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.