Taksim nedir, Taksim ne demek

Taksim; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Parçalara bölme, bölüştürme.
  • Bölme.
  • Klasik Türk müziğinde faslın başında ve ortasında çalgıcının doğaçlama yöntemiyle yaptığı müzik
  • İstanbul'un önemli yerlerinden biri, taksim meydanı İstanbul'un ve Türkiye'nin en meşhur meydanlarından biridir.

"Taksim" ile ilgili cümleler

  • "Davullar çalarken kemanlar taksim yapıyor, kanunlar derin bir ezgi ile titreşirken bando coşuyor." - A. Gündüz
  • "Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." - A. İlhan

Yerel Türkçe anlamı:

Taksim, bölme

Hukuki terim anlamı:

bölüm, bölüşme, bölüştürme.

Taksim tanımı, anlamı:

Taksim etmek : Kısa bir süre çalgı çalmak. bölmek, bölüştürmek, pay etmek.

Allah taksimi : Herhangi bir konuda eşitlik gözetilmeden yapılmış olan paylaştırma, kul taksimi karşıtı.

Kul taksimi : Herhangi bir konuda eşit olarak yapılmış olan bölüştürme, Allah taksimi karşıtı.

Taksi : Belirli bir ücret karşılığı yolcu taşıyan, taksimetresi olan otomobil. Göçüm.

Taksimat : Bölme, bölüştürme işleri. Bölüntüler.

Taksimetre : Taksilerde ödenecek ücreti gösteren sayaç.

Parça : Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Güzel, alımlı kız veya kadın. Pasaj. Müzik eseri. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey. Tane. Nesne.

 

Bölme : Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde. Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi. Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim. Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler. Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk. Dört işlemden biri, taksim. Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer.

Bölüştürme : Bölüştürmek işi.

Klasik : XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan. Alışılmış. Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı veya eser. Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser. Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan. Kökleşik. Sanatta kuralcı.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Faslı : Fas halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.

Orta : Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. İyi ile kötü arasındaki durum. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Orantı. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Ne uzun ne kısa, midi. Ne büyük ne küçük, midi. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat.

 

Taksimi kabil olan : bölünebilen.

Taksimi kabil olmayan : bölünemeyen.

Taksimetre ölçevi : (…)

Taksim ile ilgili Cümleler

  • Kavşağa vardığımızda, taksimiz yavaşladı.
  • Benim taksim yakında burada olmalı.
  • Taksi şoförü taksimetreyi açmayı unuttu.

Diğer dillerde Taksim anlamı nedir?

İngilizce'de Taksim ne demek? : [Taksim] n. taxi, cab, taxicab, limousine, hack

n. shareout

Fransızca'da Taksim : répartition [la]

Almanca'da Taksim : n. Umlage

Rusça'da Taksim : n. деление (N), дележ (M), передел (M), расчленение (N)