Tamam nedir, Tamam ne demek

Tamam; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Tamam" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Paranın tamamını verdim."
  • "Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı" - C. S. Tarancı
  • "Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!"
  • "Bu kitap tamam değildir."

Yerel Türkçe anlamı:

Kusursuz

Tamam isminin anlamı, Tamam ne demek:

Kız ismi olarak; Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.

İngilizce'de Tamam ne demek? Tamam ingilizcesi nedir?:

okey

Tamam kısaca anlamı, tanımı:

Tamam bulmak : Bitmek, sona ermek.

Tamam gelmek : Bir şeye uygun düşmek.

Tamam mı : "oldu mu, anlaştık mı?" anlamında kullanılan bir söz.

Tamam olmak : Sona ermek, tamamlanmak.

Tamamı tamamına : Tam tamına.

Tamamen : Bütün olarak, büsbütün, baştan sona.

Tamamiyet : Bütünlük.

Tamamıyla : Tam olarak, büsbütün, baştan sona, külliyen.

Tamamlama : Tamamlamak işi, tamlama, itmam.

Tamamlamak : Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek. Bitirmek.

 

Tamamlanış : Tamamlanma işi.

Tamamlanma : Tamamlanmak işi.

Tamamlanmak : Eksiksiz duruma getirilmek, tamam olmak, bütünlenmek. Bitirilmek.

Tamamlatma : Tamamlatmak işi.

Tamamlatmak : Eksiğini yerine koydurmak, bütünletmek. Bitirmesini sağlamak.

Tamamlayış : Tamamlama işi.

Eksik : Az. Bir bölümü olmayan, noksan, natamam. İhtiyaç duyulan şey. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat.

Yanlı : Yandaş.

Yalan : Yalancı kimse. Uydurma. Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır.

Evet : "Öyledir" anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he. Sözü açan veya bağlayan bir söz. Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz.

Beğenilme : Beğenilmek işi veya durumu, popülarite.

Öneri : İncelenmek için ileri sürülen şey, teklif. Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce, teklif.

Bütün : Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi. Eksiksiz, tam. Bozuk olmayan (para). Parçalanmamış. Birlik, tamlık.

Tüm : Yarım olmayan, bütün, eksiksiz. Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi. Tümsek.

Eksiksiz : Eksiği olmayan, tam, tamam. İyi, namuslu, temiz. Tam olarak.

Yanlış : Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı. Hatalı bir biçimde.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Doğru : Gerçek, yalan olmayan. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Karşı yönünce. Gerçek, hakikat. Yakın, yakınlarında. İki nokta arasındaki en kısa çizgi. Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca.

 

Tamamen normal uzay : Her kapalı alt kümesi G? kümesi olan normal topolojik uzay.

Tamamen regüler uzay :

Tamamıncaz : 1.Hani, hani ya. 2.Demin, az önce: Taman seni aradım bulamadım. 3.Değil mi. 4.Görünüşe göre, anlaşılan, sanılır ki.

Tamaminen : (

Tamamlama maddesi : Bir ya da birden çok bölümü eksik bırakılan bir cümlenin, bir tanımın tamamlanmasının istenildiği test sorusu.

Tamamlama testi : Bir fajın iki mutant formunda, ilişkili olan mutasyonların aynı gende meydana gelip gelmediğini anlamak üzere yapılan bir test. İki mutant kromozomun ya da parçalarının aynı hücre içine sokulması ile yapılır. Komplementasyon testi.

Tamamlanabilme : Tamamlanabilmek işi.

Tamamlanabilmek : Tamamlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Tamamlatabilme : Tamamlatabilmek işi.

Tamamlatabilmek : Tamamlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Tamam ile ilgili Cümleler

  • Ali Mary'nin cuma gecesi gerçekten onunla çıktığına tamamen inanamıyor.
  • Tamam ama peki ya yönetici?
  • Ben yürüyüşten sonra tamamen bitkin düştüm.
  • Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.
  • Tamam ama önce akşam yemeği yiyelim.
  • Ben onu tamamen anlıyorum.
  • Tamam.
  • Tamam, anlaştık.
  • Kurulum şimdi tamamlandı.
  • Bu, hikayenin tamamı değil.
  • Tamam anlıyorum, ama bilmem gereken şeyler var.
  • Tamam ama bu çok ayıp.
  • Tamam!
  • Soruşturma tamamlandı.

Diğer dillerde Tamam anlamı nedir?

İngilizce'de Tamam ne demek? : adj. complete, done, finished, mature

adv. exactly, precisely, according to Hoyle

interj. o.k., O.K., okay, all right, alright, it's a deal, done, yeah, agreed, roger, righto, rightoh, that's all right

Fransızca'da Tamam : d'accord, c'est dit, ce n'est pas grave, entendu, o.k., tope-là, topez-là

Almanca'da Tamam : adj. fertig

adv. just

Rusça'da Tamam : n. каюк (M)

adj. целый, весь, готовый, законченный

adv. конечно, точно, правильно