Tambağımsız önerme nedir, Tambağımsız önerme ne demek

Tambağımsız önerme; Mantık alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

p önermesinin K önerme kümesinden tambağımsız olması, K nın her gerçekleşebilir değerlemesinde p nin doğru değerini de yanlış değerini de alabilmesi demektir. p nin, K dan tambağımsızlığının gerekli-yeterli koşulu, K U {p} nın öğelerinin tambağımsız olmasıdır.

Tambağımsız önerme tanımı, anlamı

Öner : Yön. Sıra. Önde gelen, başta gelen kimse

Önerme : Önermek işi. Kabul edilmesi için öne sürülen düşünce, teklif. Bir savı öne süren veya bir durumu dile getiren cümle, belli bir yorumda belli bir doğruluk değeri kazanan düzgün deyim, kaziye.

Tambağımsız önermeler : Bütün değerlemeleri gerçekleşebilir olan önerme kümesi.

Değerleme : Değerlemek işi. Değer biçme, bir malın değerini belirleme, valüasyon.

Alabilme : Alabilmek işi.

Gerekli : Yapılması, olması veya bulunması uygun olan, yerinde olan, lüzumlu, vacip, mukteza, zaruri.

Değeri : Kıymet, paha.

Yanlış : Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan. Hatalı bir biçimde. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı.

Koşulu : Şanlıurfa şehri, Demirci bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

 

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Kümes : Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer. Ufak ev.

Doğru : Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.

Gerek : İcap. Gerçekleşmesi zorunlu olarak beklenen, lazım.

Koşul : Şart. Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

Yanlı : Yandaş.

Gerç : Eğlenme, alay.

Gere : Meyve dallarını eğmek ya da davarları yakalamak için kullanılan ucu çengelli uzun sırık. Geniş. Ağız kavgası, çekişme.

Diğer dillerde Tambağımsız önerme anlamı nedir?

İngilizce'de Tambağımsız önerme ne demek ? : fully independent sentence