Tapmak nedir, Tapmak ne demek

  • İlah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını belirli kurallar çerçevesinde göstermek.
  • Tutku ile sevmek, bağlanmak
  • Birine çok değer vermek.

"Tapmak" ile ilgili cümle

  • "Bütün Bucaklıların bana taptıklarını anlıyorsun." - Ö. Seyfettin

Yerel Türkçe anlamı:

Aramak, bulmak

Bulmak

1.Bulmak. 2.Kapmak.

Bir şeye tutkun olmak, düşkünlük göstermek: Bizim çocuk bir oyuna taptı ki dersi falan bıraktı.

Yapı, köprü ve benzeri şeyler selden çökmek.

Diğer sözlük anlamları:

Bulmak; haiz olmak.

İnkıyat etmek, tâbi olmak, boyun eğmek, tazim etmek, perestij etmek, mutavaat etmek.

Takdim etmek, sunmak.

Tapmak anlamı, tanımı:

Tapma : Tapmak işi.

İlah : Çok tanrıcılıkta tanrı. Bir alanda yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran, çok beğenilen, çok tutulan kimse. Tanrı.

Kural : Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.

Çerçeve : Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan.

 

Göstermek : Belirtmek, anlatmak. Görülmesini sağlamak, görmesine yol açmak. Öğretmek, açıklamak. Etmek. Bir şeyin etkisi altında tutulmak. Birini veya bir şeyi işaretle belirtmek. Kanıtla inandırmak. Güzelliğini ortaya çıkarmak, temsil etmek. Sert bir biçimde karşılık vermek. Herhangi bir biçimde değerlendirmeye yol açmak. Görünmek, benzemek. Yapmasını söylemek, görevlendirmek.

Tutku : Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras. Aşırı düşkünlük.

Sevmek : Yerini, şartlarını uygun bulmak. Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek. Okşamak. Çok hoşlanmak. Sevgi ve bağlılık duymak.

Bağlanmak : Yalnızca belli bir işle uğraşmak. Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek. Bağlama işine konu olmak. Beklenen şey elde edilmez olmak. Sevmek, içten bağlı olmak. Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak.

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde "... olarak, ... bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz.

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Değer : Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse.

 

Vermek : Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Tespit etmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Yaymak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Satmak. Ondan bilmek, atfetmek. Doğurmak. Kazandırmak, katmak. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Dayamak. Sahip olmasını sağlamak. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Ödemek. Bırakmak veya bağışlamak. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Ayırmak, harcamak.

Tapmak ile ilgili Cümleler

  • Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
  • Sanırım tapmak isteyebileceğin ilk şey Tom'la konuşmaktır.

Diğer dillerde Tapmak anlamı nedir?

İngilizce'de Tapmak ne demek? : v. worship, adore, idolize, make an idol of, deify, glorify, grovel, hero worship, revere, venerate

Fransızca'da Tapmak : adorer, idolâtrer

Almanca'da Tapmak : v. anbeten

Rusça'da Tapmak : v. поклоняться, обожать