Tavır nedir, Tavır ne demek

Tavır; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Durum, vaziyet, hâl.
  • Kişiden beklenen davranış biçimi
  • Bir olay, bir durum karşısında kişinin takındığı davranış.

"Tavır" ile ilgili cümleler

  • "Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu
  • "Sanatçı duruşu."

Yerel Türkçe anlamı:

Kazma.

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Oyunculukta bir karakterin ya da tipin yetişmesini, özelliklerini, kültürel çevresini ve konumunu belirleyen görünüş. Tavır yalnızca hareketlerle değil, konuşmayla da ortaya çıkar.

İngilizce'de Tavır ne demek? Tavır ingilizcesi nedir?:

attitude

Tavır tanımı, anlamı:

Tavır almak : Mesafeli davranmak, uzak durmak.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

Vaziyet : El koyma. Durum, tavır, hâl. Konum.

Olay : Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka. Önemli tarihsel olgu, fenomen.

Kişi : Eş, koca. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Erkek. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.

 

Davranış : Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket.

Biçim : Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Tarz. Herhangi bir şeyin benzeri. Biçme işi. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format.

Hal : Eritme. Çözüm. Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer. Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma. Çözme, çözülme. Tahttan indirme.

Tavır almak : belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak. İlgili cümle: "“Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim.”" O. V. Kanık. “Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik.” -R. H. Karay.

Tavırlandırmah : Büyütmek.

Tavırlı : Tavrı olan. İlgili cümle: "“Kimi sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi.”" Y. K. Beyatlı.

Tavır ile ilgili Cümleler

  • İnsanlar seni hiç züppe tavırlı olmakla suçlar mı?
  • Şu tavırlarını göstermesen olmaz mı?
  • Bir tavır almak zorundasınız.
  • Ben gençken onun küstah bir tavırı vardı.
  • Senin umursamaz tavırların yüzünden sıkıntılı günler bizi bekliyor.
  • Bana kibarca/sıcak bir tavırla yolu tarif etti.
  • Çok ilkeli bir tavır sergilemiş!
 

Diğer dillerde Tavır anlamı nedir?

İngilizce'de Tavır ne demek? : [Tavir] adj. put on

n. attitude, manner, air, posture, address, aspect, behavior, behaviour [Brit.], carriage, demeanor, demeanour [Brit.], deportment, face, form, mien, port, pose, presence, tone

Fransızca'da Tavır : attitude [la], allure [la], contenance [la], façon [la], guise [la], pose [la], posture [la]

Almanca'da Tavır : n. Betragen, Gebärde, Miene

Rusça'da Tavır : n. вид (M), поведение (N), высокомерие (N)