Tepegöz nedir, Tepegöz ne demek

  • Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
  • Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse).
  • Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus).
  • Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse).

Yerel Türkçe anlamı:

1.Önüne bakmadan sağa sola çarparak yürüyen sakar (kimse). 2.Yaramaz (çocuk için). 3.Herkese çatan, kavgacı.

Göz önünde olan olayları bilmeyen, ilgisiz, umursamaz.

Yaramaz çocuk.

Gözleri yukarı doğru kaymış (kimse).

Önüne bakmadan iş yapan, yürüyen, sakar.

Hamam.

Tepegöz isminin anlamı, Tepegöz ne demek:

Erkek ismi olarak; Gözleri yukarı doğru kalkmış kimse. Sağa sola çarpan sakar kimse. Yaramaz çocuk. Herkese çatan, kavgacı.

Bilimsel terim anlamı:

Medinekurdunun arakonakçısı, tepegözlerin örnek türü küçük kabuklu.

İngilizce'de Tepegöz ne demek? Tepegöz ingilizcesi nedir?:

overhead projector

Fransızca'da Tepegöz ne demek?:

cyclope

Tepegöz hakkında bilgiler

Tepegöz, Türk mitolojisinde de adı geçen tek gözlü devdir. Değişik Türk dillerinde Tübegöz, Töbököz, Töpekös olarak da söylenir.

Kaf dağında yaşar. Annesi alageyik donuna girebilen bir peridir. Bu perinin bir çobanla birleşmesinden doğmuştur. Bazen dişi, bazen de erkek Tepegöz’lere rastlanabilir. Parmağında büyülü bir yüzük takılıdır. Yalnızca gözünden vurularak öldürülebilir. Bedeninin diğer kısımlarına silah işlemez. Türklerle iç içe geçmiş olan Nart mitolojisinde olaylar da dahil birebir aynı özellikleri taşıyan bu deve rastlanır. Ayrıca Sokur (Sokor) “Kör” adıyla biten dev adları da mevcuttur. Sokur sözcüğü Anadolu'da Köstebek anlamında da kullanılır. Yaztırnak bazen onun karısı olarak gösterilir. İnsan eti yer. İnsan kemiklerinden örülmüş bir kalede yaşar. Çobanlık yapar ve bir tılsımlı nesnesi vardır. Bazen baştan aşağı demir giyimli olarak anlatılır. Bir tas büyüklüğünde gözü vardır. Kayalık dağlardaki düzlüklerde yaşarlar. Bazen aileleri olduğu söylenir. Bazıları karnı şişen dağlardan doğar. Kirgis adını taşıyan bir Tepegöz çok tehlikelidir.

 

Tepegözler genellikle Romalıların inandığı bir yaratıktır. Bir çeşit devdir. Elinde dikenli bir balyoz ya da buna benzer araçlar taşır. Kafasının tepesinde 1 tane gözü olduğu için ona tepegöz denmiştir. Bazı inançlarda tepesinde boynuz olduğu söylenir.

Bir Dede Korkut (Korkut Ata) masalında; kılıcın kesmediği, okun işlemediği bir bedene sahip, yalnızca gözünden zarar verilebilen, çobandan olma, peri kızından doğma canavar. Basat adlı kahraman tarafından öldürülür. Kiklop'a benzeyen bir yaratıktır.

Tepegöz anlamı, tanımı:

Araç : Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta. Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. Taşıt. Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne.

 

Tepe : Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası. Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü. Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri. Birinin yanı başı, baş ucu. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri. Bir şeyin en üstteki bölümü.

Tepegözler : Birçok türü, önemli solucan türlerine ara konakçılık eden, duyargaları tek kollu, beşinci çift ayakları körelmiş kabuklular familyası.

Ders : Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi. Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.

Konferans : Topluluğa bir konuda bilgi vermek amacıyla yapılmış olan konuşma. Uluslararası bir sorunun çözülmesi için yapılmış olan toplantı.

Asetat : Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam.

Kuvvetli : Etkili. Üstün, donanımlı. Saygın, nüfuzlu. Gücü çok olan, zorlu, şiddetli. Görevini iyi yapan, keskin. Sağlam, dayanıklı olan. Çok etkileyici.

Işık : Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk. Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb. Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç. Aydınlanmak için kullanılan elektrik. Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı.

Aracı : İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. Ara bulucu.

Perde : Üzerine bir cismin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. İki yeri birbirinden ayıran bölme. Doğruyu görmeye engel olan şey. Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü. Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi. Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri. Katarakt. Seste pes perde.

Türk : Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan halk ve bu halktan olan kimse.

Tepegöz olmak : Azgınlaşıp söz dinlemez olmak, gemi azıya almak.

Diğer dillerde Tepegöz anlamı nedir?

İngilizce'de Tepegöz ne demek? : overhead projector

Almanca'da Tepegöz : n. Kyklop, Zyklop

Rusça'da Tepegöz : n. циклоп (M)