Termal kamera nedir, Termal kamera ne demek

  • Canlıların yaydığı vücut ısısından yararlanarak hareketlerini tespit edip yerlerini belirleyen kamera

Termal kamera hakkında bilgiler

Görüntüleme yöntemi olarak gözle görülmeyen IR enerjiyi (ısıyı) esas alan ve görüntünün genel yapısını IR enerjiyi göre oluşmuş renkler ve şekillerin belirlendiği görüntüleme sistemidir. Genelde güvenlik amaçlı da kullanılabilir ama çok çeşitli sektörlerin de kullanımına açıktır. Özellikle ısıya güdümlü füze, gece görüş sistemleri ve benzeri askeri tekniklerin gelişmesi ile önemi artmıştır.

Elektrik sektöründe ise, elektriksel problemlerin tespitinde kullanılır. Elektrik akımının geçişi sırasında materyalde oluşan ısınma termal kameralar ile gözlenerek problem tespiti kolaylıkla yapılabilir. Aşırı yük altındaki güç transformatörleri, kablolar, kontak noktaları, kapasitörler, termal kamera ile gözlenerek ısınan noktalardaki problemler herhangi bir elektriksel ölçüm yapmadan tespit edilebilir.

İnşaat mühendisliği alanda ise çelik yapılarda metal yorgunluğunun tespiti için, sıva altında oluşan küf nem veya çatlakların tespiti içinde kullanılır.

Bu cihazların çektiği fotoğrafta sıcak bölgeler açık renk, soğuk bölgeler ise koyu renk le gösterilir. en soğuk bölgeyi mavi, en sıcak bölgeyi ise sarı gösterir. ortamın sıcaklığına göre mavi den sarı ya da kırmızı renk kullanarak geçer.

 

Termal kamera anlamı, kısaca tanımı:

Tespit : Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama. Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme. Sabitleme. Belirleme.

Kamera : Kameraman. Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk. Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı.

Kamer : Ay.

Canlı : Güçlü, etkili. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası. Canı olan, diri, yaşayan. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde. Canlı yayın. Hareketli, hayat dolu, dinamik. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.

Vücut : Var olma, varlık. İnsan veya hayvan gövdesi, beden.

Yarar : Yarayan, elverişli, uygun. Çıkar. Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj.

Hareket : Devinim. Deprem. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma.

Edip : Edebiyatla uğraşan, edebî eser veren kimse, yazar.

Görüntüleme : Görüntülemek işi.

Yöntem : Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika. Bilimde belli bir sonuca erişmek için bir plana göre izlenen yol, metot.