The valley türkçesi The valley nedir

  • Çatı oluğu.
  • Koyak.
  • Anguilla'nın (batı hint adalarında bir ada) başkenti.
  • Vadi.
  • Çukur.
  • Dere.
  • Dalgalar arasındaki çukur.
  • Kadınlarda iki göğsün ortası.
  • Köşe dikmesi.

The valley ile ilgili cümleler

English: He looked down at the valley below.
Turkish: Aşağıdaki vadiye baktı.

English: The lilies of the valley will flower soon.
Turkish: İnci çiçekleri yakında açacak.

English: We went down to the valley where the village is.
Turkish: Köyün olduğu vadiye gittik.

English: The settlers learned that the land in the valley was fertile.
Turkish: Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.

English: A river runs down through the valley.
Turkish: Vadi boyunca bir nehir akmaktadır.

The valley ingilizcede ne demek, The valley nerede nasıl kullanılır?

The : Belgili tanımlık. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır.

Valley : Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Çatı oluğu. Dere. Koyak. Karalarda, akarsu aşındırmasıyle biçimini almış, bir yöne doğru eğimli uzunluğuna çukurluk. Vadi. Köşe dikmesi. İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey. Kadınlarda iki göğsün ortası. Çukur.

 

Lily of the valley : İnciçiçeği. Müge. İnci çiçeği.

The 1967 borders : Yeşil hat. Bağımsızlık savaşı sonrasında ateşkes anlaşmalarında oluşturulan sınırlar (israil tarihi). 1967 sınırları.

The 2004 tsunami : 2004 tsumanisi. 26 aralık 2004'teki büyük tsunami. 000 insanın ölümüne yol açan 26 aralık 2004'te meydana gelen yıkıcı tsunami. Bir depremin tetiklediği ve iki kıtada 8 ülkede (tayland, hindistan, endonezya, malezya, maldivler, seylan, somali ve sri lanka) yaklaşık 225.

The ablative : Ablatif. İsmin -den hali. Çıkma durumu.

The a team : Televizyonda macera dizisi ismi. A takımı.

İngilizce The valley Türkçe anlamı, The valley eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak The valley ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Acetabular : Fincan şeklinde. Asetabular.

Cavities : Oyuk. Boşluk. Kovuk. Çürük. Delik.

Brooking : Su. Katlanmak. Tahammül etmek. Kaldırmak. Dayanmak. Çay. Irmak. Çekmek.

Beck : Irmak. İşaret etmek. Baş işareti. Çay. Birisini işaretle çağırmak.

Glens : Dar vadi.

Dished : Çökük. Çanaklanmış. Bombeli. İçbükey. Ortası çukur. Tabak şeklinde. İşi bitmiş. Konkav. Bozuk.

Gutters : Suyolu. Oluk. Batak. Kötü yol.

Concave : İçbükey yüzey. Obruk. Oyuk. Konkav. İçe bombeli. Konkav. Iraksak. İçbükey.

Branches : Kol. Sınıf. Branş. Füru. Soy ağacındaki yer. Şube. Kol (bitki). Çay. Göbek. Şuabat.

Syllabus : Karara bağlanmış dosyaya eklenen not. Program. Liste. Öğretmenin bir öğretim yılı süresince ders vermekle yükümlü bulunduğu sınıflarda, program uyarınca belli üniteleri ya da konuları hangi aylarda, yaklaşık olarak ne kadar zamanda işleyeceğini gösteren ve öğretmence hazırlanarak ders yılı başında okul yönetimine verilen çalışma planı. Yıllık plan. Müfredat bağdarlaması. Müfredat. Öğretim izlencesi.

 

The valley synonyms : valleys, creek, coombe, dale, deep set, dented, coombes, bourn, coves, dales, col, combes, creeks, guttered, canyon, dimple, cleft, cove, bourns, gutter, curriculum, depression, coomb, cavity, barranca, bournes, dent, valley, ravine, coombs, corner plate, bourne, eaves trough.