Toplu iş sözleşmesi nedir, Toplu iş sözleşmesi ne demek

Toplu iş sözleşmesi; İktisat, Maliye alanlarında kullanılan bir terimdir.

İktisat terim anlamı:

Toplu pazarlık sonucunda anlaşma sağlanması durumunda imzalanan sözleşme.

Teknik terim anlamı:

Yetkili işçi ve işveren kuruluşları arasında yapılan ve hizmet bağıtının özelliklerini, uygulanacak koşulları ve sona ermesi ile ilgili yargıları kapsayan toplu iş sözleşmesi.

Toplu iş sözleşmesi tanımı, anlamı

İş : Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma. Bir değer yaratan emek. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev. Sanayi, ticaret, tarım, maliye ve benzerleri alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü. Kamu yararına yapılan işler. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. Ticari anlaşma, alışveriş. Herhangi bir maksatla kurulan düzen. Bazı deyimlerde “yarar, çıkar” anlamında kullanılan bir söz. Yapılan şey, davranış. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey. Emek, işçilik, ustalık. İşlem. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış. Yetenek. Etene, son. İç. İş. İş, durum, hâl. Eş. İç, ara. İş, husus, fiil, davranış, çalışma. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey. Çalışma, emek. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev. Meslek. Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir. amel. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad. [Bakınız: ]. Eş, arkadaş. Denk, benzer. Hal, durum, vaziyet

 

İş sözleşmesi : İşçilerle işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen yöntem ve şartları kapsayan sözleşme, iş akdi, hizmet akdi.

Sözleşme : Sözleşmek işi. Bu işlemi gösteren belge, mukavelename. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat.

 

Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.

Toplu iş sözleşmesi yönergesi : Yanların başarıya ulaşabilmek amacıyla toplu iş sözleşmeleri görüşülürken uyguladıkları yöntem.

Toplu iş sözleşmesinin askıya alınması : İşçilerin ücretsiz izinli sayıldıkları dönemde toplu iş sözleşmesi hükümlerinin geçersiz kılınması.

Toplu pazarlık : Belirli bir dönemde uygulanacak ücret, çalışma saati ve koşulları gibi konuları belirlemek amacıyla işçi sendikası ve işveren arasında yapılan doğrudan görüşme. Toplu iş sözleşmesi yapabilmek üzere yetkili yanların bir araya gelerek konuyu görüşlerine ve inanışlarına göre tartışmaları.

Sona erme : Hitâm, zevâl (bk. bitim, ortadan kalkma).

Pazarlık : Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme. Bazı kolaylıklar elde etmek veya daha iyi bir çözüme varmak amacıyla yapılmış olan görüşme. Özellikle pazar günleri giyilen şık, gösterişli giysi.

Sağlanma : Sağlanmak işi.

Koşullar : Şerâit.

Anlaşma : Anlaşmak durumu. Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda yapılmış olan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant, konvansiyon. Sözleşme.

Özellik : Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite.

Kuruluş : Kurulma işi. Yapı, yapılış, bünye. Bir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı. Kasılma. Topluma hizmet, üretim, tüketim vb. amaç ve görevlerle kurulan her şey, tesis.

İşveren : İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron.

Yetkili : Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar. Mezun.

Pazarlı : Çanakkale ili, Gelibolu ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Kırklareli şehrinde, Vize belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Kurulu : Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş.

Diğer dillerde Toplu iş sözleşmesi anlamı nedir?

İngilizce'de Toplu iş sözleşmesi ne demek ? : collective bargaining, collective bargaining contract, collective labour contract, collective contract