Town türkçesi Town nedir
- Coğrafya alanında kullanılır.
- İlçe.
- Çarşı.
- Başta tecim, işleyim, yönetim ve eğitim olmak üzere çeşitli görevleri bir araya toplayan ve bu görevlerden daha egemen olanına göre yaşam biçimi ve çevresine etkileri bakımından ayrımlı büyük yerleşim özeği.
- Şehir.
- Şehir merkezi.
- Belde.
- Kent.
- Megapol.
- Metropol.
- Kasaba.
Town ile ilgili cümleler
English: Ali grew up in a small town in Australia.
Turkish: Ali Avustralya'da küçük bir kasabada büyüdü.
English: According to today's paper, there was a fire in this town last night.
Turkish: Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.
English: A woman friend of ours took a trip to a small town last week.
Turkish: Bizim bir bayan arkadaşımız, geçen hafta küçük bir kasabaya bir seyahat yaptı.
English: After the battle they delivered the town to the enemy.
Turkish: Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.
English: Ali grew up in a small town not far from here.
Turkish: Ali buradan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Town ingilizcede ne demek, Town nerede nasıl kullanılır?
Town and country magnet : Kır-kent itim-çekimi. Kentbilimin kurucularından ebenezer howard'ın kullandığı ve bahçekent düşüncesini açıklamak için, kırsal alanlara kentten daha güçlü bir demirkapan çekiciliği kazandırmayı, kırsal alanlarla kentleri evlendirmeyi, daha doğrusu her iki yerleşim yerinin üstün özelliklerini birleştirmeyi amaçlayan öneri.
Town and country planning : Geniş anlamda, kentlerin değişmesine, büyümesine, gelişmesine, bayındırılmasına ve düzenlenmesine yön veren, kentsel çevreyi, yaşamın toplumsal, ekonomik, ekinsel yönetkil ve güzelduyusal gereklerini gözönünde tutarak düzenleyen uğraşı, bilim ve sanat dalı. dar anlamda, yerleşim yerleri için düzentasarlar hazırlamanın yöntemlerini öğreten bilim dalı ve bu dalda yetişmiş kimselerin uğraşısı. kent bilimlerinden biri. Kentbilim.
Town center : Şehir merkezi.
Town clerk : Kasaba satıcısı. Belediye sicil memuru. Sicil memuru.
Town council : Encümen. İl belediye meclisi. Belediye meclisi. Kasaba konseyi. Belediye il meclisi.
Town councilor : Belediye meclisi üyesi.
Town hall : Kent başkanının ve öteki kent yönetimi görevlilerinin çalıştıkları, genellikle kent özeğinde yer alan yapı. İlçe belediye binası. Belediye dairesi. Kentkonağı. Belediye binası. Belediye sarayı.
Town counsellor : Kent kurulu üyesi. Kent genel kurulunu oluşturan ve genellikle seçimle işbaşına gelen kişilerden her biri.
Town house : Sıraevlere ait ev. Konak. Kasaba evi. Sıraev. Şehir evi. Belediye binası.
Town meeting : Kasaba mitingi. Bir siyasi adayın seçmenlerle buluştuğu ve onların gündemlerine yönelik nutuk çektiği gayrı resmi toplantı. Kasaba toplantısı. Kasaba yönetmelik ve düzenlemelerinin geçmesi için yapılan yasama toplantısı. Kasaba sakinlerinin toplantısı.
İngilizce Town Türkçe anlamı, Town eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Town ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Metropolises : Büyükşehir. Başşehir. Başkent. Bir bölgenin en büyük kenti anlamında amerikan asıllı bir terim. Anakent. Büyük şehir.
Urb : Kentsel alan. Şehirsel bölge. Şehir içi. Şehir alanı.
Townsfolk : Kasaba halkı. Kasaba ahalisi. Şehir halkı.
Fairs : Lunapark (gezici). Festival. Panayır. Fuarlar. Fuar.
Agricultural production : Sebze. Zirai üretim. Tarımsal üretim. Taze meyve. Ekonomi bakımından, üretimin iki ana kolundan biri; kökeni toprak olan her türlü besin ve işlenmemiş işleyim özdeklerinin elde edilmesi. Tarım üretimi. Tahıl ve temel gıda ürünleri üretimi.
Districted : Semt. Yöre. Havali. Kesim. Nahiye. İdari olarak ayrı olan bölge veya alan. Bölgelere ayırmak. Bölge. Sancak.
District : İdari olarak ayrı olan bölge veya alan. Mahalle. Semt. Havali. Kesim. Bucak. Kaza. Bölge. Nahiye.
Metropolis : Büyük şehir. Büyükşehir. Büyük kent. Anakent. Bir ülkenin ya da bölgenin, çevresindeki tüm kentsel ve kırsal topluluklara (yerleşim yerlerine) ekonomik ve toplumsal yönlerden egemen bulunan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü ilişkilerinin sağlandığı en büyük kenti. ülkedeki büyük kentleriden herhangi biri. Başşehir. Başkent. Çevresindeki bölgeye ve buradaki irili ufaklı kent topluluklarına ekonomik, uygulayımsal, ekinsel bakımlardan egemen durumda olan başlıca büyük kentlerden her birine verilen ad.
Barrio : Şehir varoşu (ispanyolca). Varoş. Mahalle. Banliyö.
Marts : Pazar. Alışveriş merkezi.
Town synonyms : cow town, cowtown, city limit, city limits, localities, shopping center, towns, the county, townspeople, market place, city, town center, market, air route, midtowns, burghs, districts, urbs, borough, straight, wicks, shires, barrios, abandoned meander, civic center, arcades, agricultural co operative, alluvial deposit, bazaars, shopping area, small towns, aluvial terrace, bourg.
Town zıt anlamlı kelimeler, Town kelime anlamı
Close : Son vermek. Son söz. Kapanmak. Avlu (okul, kilise). Bitirmek. Göğüs göğüse kavga. Kapamak. Bağlantılı. Yakın. Geçit.
Uncrossed : Çizgisiz (çek). Çapraz olmayan. Çizgisiz. Çarpısız. Açık.
Town ingilizce tanımı, definition of Town
Town kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Formerly: (a) An inclosure which surrounded the mere homestead or dwelling of the lord of the manor. [Obs.] (b) The whole of the land which constituted the domain. [Obs.] (c) A collection of houses inclosed by fences or walls.
Bu kısımda Town kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Town ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Town anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Town ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.