Tuhaf nedir, Tuhaf ne demek
Tuhaf; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.
- Acayip.
- Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz
- Gülünç.
- Güldürücü.
- Şaşılacak, garip.
- Anlaşılmaz.
"Tuhaf" ile ilgili cümle
- "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış." - A. Ş. Hisar
- "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı." - T. Buğra
- "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor." - A. Haşim
- "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun."
- "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor."
Tuhaf kısaca anlamı, tanımı:
Tuhafına gitmek : Bir şeyi tuhaf bulmak.
Tuhafiye : Çorap, mendil, eldiven gibi giyim ile kurdele, dantel gibi giysi süsüne yarar şeyler.
Tuhafiyeci : Tuhafiye satan kimse.
Tuhafiyecilik : Tuhafiyecinin işi.
Tuhaflaşma : Tuhaflaşmak işi.
Tuhaflaşmak : Şaşırmak. Başkalaşmak, huyu değişmek. Tuhaf olmak, tuhaf duruma gelmek.
Tuhaflık : Tuhaf olma durumu, yabansılık, garabet. Tuhaf davranış.
Tuhaflık etmek : Güldürecek şeyler yapmak.
Bir tuhaf : Olağan dışı, garip, acayip.
Bir tuhaf olmak : Garipleşmek, acayipleşmek. şaşırmak, ne yapacağını bilememek.
Bir tuhaflığı olmak : Kendini iyi hissetmemek.
İşin tuhafı : İşin tuhaf olan yanı.
Acayip : Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı. Şaşma anlatan bir söz.
Garip : Kimsesiz, zavallı. Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz. Dokunaklı, hüzün veren. Acayip. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin.
Güldürücü : Gülmeyi sağlayan, gülmeye yol açan, komik.
Gülünç : Güldürücü, tuhaf, komik.
Anlaşılmaz : Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak, tuhaf.
Tuhaflıklar cadın : Seyredenleri şaşırtacak, birtakım olağandışı insanların, yaratıkların sergilendiği çadır.
Tuhaf ile ilgili Cümleler
- "Bu tuhaf bir rüyaydı." "Ne oldu?"
- Tuhaf bir duyguydu.
- Tuhaf bir bayansın.
- O tuhaf bir gürültü duydu, bu yüzden yataktan dışarı fırladı.
- Tuhaf bir adam bize doğru geldi.
- Tuhaf ama doğru.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf şeylerden biridir.
- Tuhaf, ama gerçek.
- Tuhaf.
- O tuhaf gıdalar yemekten hoşlanır.
- Hikayen gerçekten tuhaf.
- O tuhaf şeyler söylüyor. Ben gerçekten anlamıyorum.
- Meryem hamileyken tuhaf aşermeleri olmuştu biraz.
- Tuhaf alışkanlıkları var.
Diğer dillerde Tuhaf anlamı nedir?
İngilizce'de Tuhaf ne demek? : adj. queer, weird, strange, bizarre, odd, curious, peculiar, funny, unusual, whimsical, antic, comical, cranky, droll, erratic, flaky, funny peculiar, laughable, offbeat, peregrine, quizzical, rum, rummy, screwy, singular, splay, twee, unaccustomed
adv. funnily
Fransızca'da Tuhaf : singulier/ière, curieux/euse, étrange, baroque, biscornu/e, bizarre, cocasse, extravagant/e, grotesque, original/e
Almanca'da Tuhaf : adj. ausgefallen, befremdlich, bizarr, eigenartig, eigentümlich, komisch, kurios, lächerlich, ulkig, verschroben, wunderlich
Rusça'da Tuhaf : adj. странный, удивительный, чудной, курьезный, смешной, забавный
adv. странно, смешно
Bu kısımda Tuhaf nedir? Tuhaf ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Tuhaf tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Tuhaf hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.