Tuned türkçesi Tuned nedir

  • Akortlu.
  • Akort edilmiş.
  • Uyumlu olmak.
  • Ayarlamak.
  • Akortlu olmak.
  • İstasyona ayarlamak (radyo).
  • Yoluna koymak.
  • Akort etmek.
  • Ayarlı.
  • Ayarlanmış.
  • Uydurmak.

Tuned ile ilgili cümleler

English: Ali tuned Mary's guitar for her.
Turkish: Ali Mary'nin gitarını onun için akort etti.

English: Ali tuned his guitar.
Turkish: Ali gitarını ayarladı.

English: She tuned her guitar.
Turkish: Gitarını akort etti.

English: Ali tuned on the desk lamp and started working.
Turkish: Ali masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

English: This piano has probably not been tuned for years.
Turkish: Bu piyano muhtemelen yıllardır akort edilmemiş.

Tuned ingilizcede ne demek, Tuned nerede nasıl kullanılır?

Double tuned amplifier : Çift akortlu kuvvetlendirici.

Double tuned detector : Çift akortlu detektör.

Double tuned : Çift akortlu.

Attuned : Akort edilmiş. Uyumlu hale getirilmiş. Koordineli hale getirilmiş.

Importuned : Başının etini yemek. Israrla istemek. Can sıkmak. Sıkboğaz etmek. Tutturmak.

Tune out : Duymazdan gelmek.

Tune in on : Açmak.

Untuned antenna : Akortsuz anten.

Tune in : (radyo) dalgayı ayarlamak. Ayarlamak. İstasyon bulmak (radyo). Kavramak. Bir şeye kanalize olmak. Bir şeye konsantre olmak. Anlamak. Açmak. Belirli bir istasyonu açmak.

Tune o matic bridge : Vidalı köprü. Ayarlı sabit köprü. Telleri bünyesinde boğumlamayan ve bu yüzden köprü kuyruğu ile veya tel yuvalı gövdelerde kullanılabilen, yüksekliği ayarlanabilir türden sabit köprü.

 

İngilizce Tuned Türkçe anlamı, Tuned eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tuned ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Melody : Melodi. Belli bir kurala göre çıkarılan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi. Ezgi. Ahenk. Beste. Terane. Bir kadın ismi. Nağme.

Coin : Para. Söz türetmek. Para kazanmak. Sözcük uydurmak. Değeri, devletin resmi damgası ile garanti edilmiş maden para. Madeni para basmak. Deyim bulmak. Maden para. Basmak.

Conform : Uygulamak. İntibak etmek. Uymak. Tevafuk etmek. Alıştırmak. Boyun eğmek.

Conformed : Alıştırmak. İntibak etmek. Uymak.

Straighten out : Doğrusunu açıklamak. Açıklığa kavuşturmak. Işık tutmak. Düzeltmek. Şüphesini gidermek. Düzelmek. Doğrulmak. Aydınlığa kavuşturmak. Aydınlatmak.

Temper : Huysuzluk. Yumuşatmak. Öfke. Huy. Etkisini azaltmak. Çeliğe verilen su. Sinir. Alıştırmak. Sertleştirmek.

Theme : Konu özeti. Tanıtım müziği. Tem. İzlek. Melodi. Bir oyunun en kestirme biçimde anlatılabilecek baş olgusu. Bir filmin, bir televizyon oyununun içeriğini, özünü en kısa yoldan özetleyen ana düşünce; dramatik yapının çekirdeği; ilk görüntülerden son görüntülere dek geliştirilip işlenen ana düşünce. Ana fikir. Gövde. İzdem.

Assayed : Ayarını belirlemek. Değerli maden içermek. Yoklamak. Analiz etmek. Kalkışmak. Çözümlemek. Tahlil etmek. Ayar etmek. Denemek.

Adapt : Tiyatro için hazırlanmış bir yabancı oyunu, yerel koşullar ve özellikler göz önüne alınarak uygun biçimde kendi diline çevirmek, çıkartmalar ve eklemeler yapmak, örnek : molière'in scapin'in dolapları adlı oyununun ayyar hamza olarak uyarlanması. bir romanı ya da öyküyü sahne için yeniden derleme, düzenleme. örnek : reşat nuri güntekin'in çalıkuşu romanının oyun yapılması gibi. Uyarlamak. Uymak. İntibak ettirmek. Aktarmak. Uyumlandırmak. Adapte etmek. Bilgisayar, tiyatro alanlarında kullanılır. Uymakalıntı yapmak. Alışmak.

 

Clean up : Vurgun vurmak. Bitirmek. Pırıl pırıl yapmak. Düzeltmek. Tertemiz yapmak. Kırmak. Kazanmak (çok para). Çok kar etmek. Toparlamak. Temizlemek.

Tuned synonyms : melodic line, musical phrase, musical theme, melodic phrase, signature tune, phrase, graduated, tune, adapts, concocted, settle up, come to an anchor, idea, assimilates, reversed, concoct, leitmotif, assimilate, put right, straighten, correspond to, upset, negotiated, pitched, attune, adapting, attuned, regulated, leitmotiv, theme song, attuning, in tune, fashioned.

Tuned zıt anlamlı kelimeler, Tuned kelime anlamı

Unturned : Çevrilmemiş.

Atonal : Ahenksiz. Atonal.