Turşulaşmak nedir, Turşulaşmak ne demek

  • İyice ezilmek, turşu gibi olmak.
  • Yorgunluktan hareket edemez duruma gelmek

Turşulaşmak anlamı, kısaca tanımı:

Turşu : Bitkin, yorgun. Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve.

Ezilmek : Ezme işine konu olmak.

Yorgunluk : Çalışma vb. sebeplerle bireyin ruh ve beden etkinlikleri açısından verimlilik düzeyinin azalması, bitaplık.

Hareket : Deprem. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Devinim. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Yola çıkma. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi.

Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır.

Gelme : Gelmiş olan. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmek işi. Yetişme.

 

İyice : (iyi'ce) Tamamen. (iyi'ce) Gereği gibi, derinlemesine, ayrıntılarıyla. İyiye yakın. Çok, adamakıllı.

Gibi : İmişçesine, benzer biçimde. -e benzer. O anda, tam o sırada, hemen arkasından. -e yakışır biçimde.

Olmak : Uymak, tam gelmek. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Bulunmak. Sarhoş olmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Yitirmek, elinden kaçırmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Geçmek, tamamlanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Gerçekleşmek veya yapılmak. Sürdürmek, yürütmek. Yetişmek, olgunlaşmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Herhangi bir durumda bulunmak. Yol açmak. Bir şeyi elde etmek, edinmek.

Gelmek : Mal olmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Çıkmak, yönelmek. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Kazanılmak, sağlanılmak. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Belli bir süre dolmak. Sonuç çıkmak. Belli bir zamana ulaşmak. Ulaşmak, varmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Dayanmak, tahammül etmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Görünmek, sanılmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Olmak, -e uğramak. İsabet etmek. Biriyle birlikte gitmek. Uygun düşmek. Uymak. Başlamak, ortaya çıkmak. Düşmek, rast gelmek. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. İzlemek, takip etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Getirmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Türemek. Katılmak, eklenmek. Kadar olmak. Akmak.

 

Diğer dillerde Turşulaşmak anlamı nedir?

İngilizce'de Turşulaşmak ne demek? : (nesne almayan fiil)