Uğur kesme nedir, Uğur kesme ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Yol kesme, önüne geçme (kadın, erkeğin; tavşan avcının vb.).

Düğünde, çağırılı gelen atlılar ile, düğün yapılan köyün atlıları birbirinin önünü kesme.

Gelin getirirken güvey, kurban kesme.

Uğur kesme anlamı, kısaca tanımı

Kesme : Kesmek işi. Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat. Kesme işareti. Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas. Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi. İki çekimin birbirine doğrudan doğruya bağlanmasından, iki ayrı çekimin birbirini izlemesinden doğan durum. Kesin, değişmez, maktu. Lokum. Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 metre kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia). Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan

Uğur : Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. Hedef, amaç, erek, gaye, yol. İyi nitelik, meymenet, kadem. Talih, şans. Ön veya yan. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.

Uğur kesmek : Yolda giden kimsenin önünü kapatmak ya da önünden geçmek. [Bakınız: uğrunu kesmek]. Güveyle gelinin yolunu kesmek.

 

Yol kesme : İki çifteker boyu aralık olmaksızın, önünü keserek bir koşucuyu geçme.

Atlılar : İçel kenti, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Van kenti, Albayrak nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Birbiri : Karşılıklı olarak bir diğeri.

Birbir : Yabancı olmayan, akraba, yakın. Akraba, yakın.

Kurban : Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. Müslümanlarda Kurban Bayramı. Bir kazada veya felakette ölen kimse. İçtenliği belirten bir seslenme sözü. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.

Tavşan : Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, kemirgen, postundan yararlanılan bir tür memeli (Lepus europeus). Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet. Değerli ağaçlar üzerine ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı.

Getiri : Faiz. Yarar. Kazanç.

Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Bayan. Hizmetçi bayan.

Gelen : Gelme işini yapan (kimse ya da nesne). Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın).

Köyün : Büyük sepet, küfe.

Düğün : Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılmış olan tören, eğlence, cemiyet. Bir olayı kutlamak için yapılmış olan büyük eğlence veya tören.

Geçme : Geçmek işi, mürur. Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan. Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça.

 

Güvey : Güveyi.

Gelin : Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın.

Kurb : Tarsus ekleminin arka yüzü ve kalkaneusun alt kısmı dogmasal veya edinsel olarak gelişen tendojen veya osteojen şişkinlikler.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Diğer dillerde Uğur heykeli anlamı nedir?

İngilizce'de Uğur heykeli ne demek ? : fetich