Undertake türkçesi Undertake nedir

Undertake ile ilgili cümleler

English: Everything I undertake goes wrong.
Turkish: Üstlendiğim her şey ters gidiyor.

English: The directors were reluctant to undertake so risky a venture.
Turkish: Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.

Undertake ingilizcede ne demek, Undertake nerede nasıl kullanılır?

Undertake a journey : Uzun bir yolculuğa hazırlanıp çıkmak. Uzun bir yolculuğa çıkmak.

Undertake a task : Görev yüklenmek.

Undertaken : Üstlenilen. Garanti etmek. Üstlenilmiş. Üstlenmek. Girişmek. Söz vermek. Yüklenmek.

Undertaker : Cenazeci. Müteahhit. Yüklenici. Spekülatör. Sözleşmeciden devraldığı işi tamamlamakla yükümlü gerçek veya tüzel kişi. bk. müteahhit. Ölü kaldırıcı. Cenaze levazımcısı. Cenaze levazımatçısı. Cenaze kaldırıcısı.

Undertakers : Ölü kaldırıcı. Cenazeci.

Give an undertaking : Vaad etmek. Taahhüt vermek. Söz vermek. Taahhüt etmek.

Open undertaken : Belirli ve örtülü bir çatı ya da yapı altında olmaksızın üstü ve her yanı açık yol, köprü, bina yapımı gibi açık havada çalışılan işyeri. Açık işyeri.

 

Enter into a new undertaking : Yeni bir girişimde yer almak veya yeni bir taahhüt imzalamak. Yeni bir taahhüt altına girmek.

Undertaking : Söz. İşletme. Cenaze kaldırma. İş. Üzerine alma. Taahhüd. Vaat. Üstlenerek. Üstlenme. Girişim.

Dangerous undertaking : Tehlikeli teşebbüs.

İngilizce Undertake Türkçe anlamı, Undertake eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Undertake ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Imbark : Yük almak. Kalkışmak. Binmek. Uçağa bindirmek. Uçağa yüklemek. Yatırım yapmak. Yatırmak. Yüklemek. Gemiye bindirmek.

Begins : Başlatmak. Doğmak. Önayak olmak. Koyulmak. Meydana gelmek.

Commits : İşlemek. Emanet etmek. Adamak. Komisyona sunmak. Vaat etmek. Önermek. Suç işlemek. Teslim etmek.

Endeavours : Uğraşmak. Çaba göstermek. Yapmaya çalışmak. Emek harcamak. Gayret etmek. Uğraş göstermek. Çaba harcamak. Çabalamak. Çalışmak.

Began : Koyulmak. Önayak olmak. Doğmak. Başlatmak. Meydana gelmek.

A posteriori criteria : Ardıl ölçüt.

Accepts : Hazmetmek. Anlamak. Kabullenmek. Onaylamak. Almak. Katlanmak. Kabul etmek.

Avouches : Teyit etmek. Yetki vermek. İtiraf etmek. Onaylamak. Tasdik etmek. Doğrulamak.

Make a commitment : Taahhütte bulunmak. Taahhüt vermek. Taahhüt altına girmek. Vaatte bulunmak.

Aalens linear regression model : Aalen doğrusal bağlaşım modeli.

Undertake synonyms : pioneer, capitulating, embarked, commit, essay, own up to, assumption, assayed, avouched, endue, undertook, assures, tackle, attack, be loaded, imbarked, stipulating, guarantee, give an undertaking, attaches, burthen, attempt, give a promise, a priori theoretical criteria, undertaking, experiences, covenanting, a posteriori analysis, endeavor, pledge, affirm, bear, undertakes.

 

Undertake zıt anlamlı kelimeler, Undertake kelime anlamı

Avoid : Önlemek. Engellemek. Uzak durmak. İptal etmek. Engel olmak. Sakınmak. Kurtulmak. Korunmak. Savuşturmak. Yanaşmamak.

Refuse : Bir fiziksel ya da kimyasal süreçte işlenen özdeklerin, artakalıp işe yaramayan bölümü. yeniden eritilip dökülebilir, bozuk dökme metaller. Atık. Geri çevirmek. Ayak diremek. Direnmek. Elinin tersiyle itmek. Bilgisayar, kimya alanlarında kullanılır. Süprüntü. Reddetmek. Kaçınmak.

Undertake ingilizce tanımı, definition of Undertake

Undertake kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To attempt. To engage in. To begin to perform. To take upon one`s self, or assume, any business, duty, or province. To set about. To take upon one`s self. To take in hand. To enter upon.