Turkish: 1820 ile 1973 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri 46 milyondan fazla göçmeni kabul etti.
English: Ali came to the United States when he was just seven years old.
Turkish: Ali henüz yedi yaşındayken ABD'ye geldi.
English: Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.
Turkish: Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd 'de hala bazı çok yoksul insanlar var.
English: Emily's staying in her elder sister's house, because her parents went to the United States for a couple of weeks.
Turkish: Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.
English: According to what I heard, he went over to the United States to study biology.
Turkish: Duyduğuma göre, o biyoloji eğitimi görmek için Amerika Birleşik Devletlerine gitti.
United : Birleşik. Ortak amaçlı. Birleşmiş. Bir. Birleştirilmiş.
States : Amerika birleşik devletleri. Amerika.
United states atomic energy commission : Abd'de atom enerjisi araştırmasını ve barış zamanı kullanımlarını denetleyen yetkilendirilmiş eski abd hükümeti atom enerjisi araştırma kuruluşu. Birleşik devletler atom enerjisi komisyonu. Usaec. Abd atom enerjisi komisyonu.
United states department of agriculture : Usda. Abd tarım bakanlığı. Birleşik devletler tarım bakanlığı. Geniş kapsamlı konuları denetleyen birleşik devletler hükümet kuruluşu (örneğin, tarım, gıda emniyeti, kırsal alan gelişimi, orman hizmetleri ve dahası). Abd tarım dairesi. Birleşik devletler tarım departmanı.
United states dollar : Usd. Amerika birleşik devletleri'nde kullanılan para birimi. Abd doları. Amerikan doları.
United states dollars : Amerikan doları. Abd doları. Usd. Amerika birleşik devletleri'nde kullanılan para birimi.
United states dvorak : Amerika birleşik devletleri-dvorak.
Sözcükler, direkt olarak United states ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
The states : Devletler. Eyaletler.
Antiquity : Eskilik. Antikite. Antik çağlar. Eski zaman. Eski uygarlık. Kalıntılar. Tarihçe bilinen en eski zamanlardan, genellikle batı roma imparatorluğunun çöküşüne (476) değin geçen zaman kesimi. Antikalık. Eski yapıtlar. Eski çağlar.
Barricade : Tabur. Barikat kurmak. Barikat. Siper. Barikat yapmak. Mania. Set çekmek. Engel. Berkitilmiş tabya ve sığınak.
Echeloning : Kademe. Kanada. Avustralya ve yeni zelanda istihbarat örgütlerinin dünya üzerindeki iletişim sistemlerini denetlemek amacıyla kurdukları ortak projenin kod adı. İngiltere. Maaş kademesi. Paralel olarak dizmek. Diziliş. Işığı renklere ayıran cihaz. Aşama.
Echelon : Aşama. Basamak. Avustralya ve yeni zelanda istihbarat örgütlerinin dünya üzerindeki iletişim sistemlerini denetlemek amacıyla kurdukları ortak projenin kod adı. Basamaklı ağ. Nizamına göre tanzim etmek. Paralel dizilme. Dizmek. Kademe. Işığı renklere ayıran cihaz.
Uncle sam : Sam amca.
The union : Bağlantı. Birlik. Kavuşma. Dernek. Federasyon. Birleşme. Bilezik (boru). Sendika. Bağlaşma.
American : Amerikalı. Amerikan. Amerika'ya özgü.
United states synonyms : the united states, united states of america, americas, us, acropolis, the us, states, confederation, armistice, the united states of america, barbarian, barbary, armour, almanac, america, apostle, usa, archer, areopagite, areopag, axis powers, autocracy, archon, uss, confederate states of america, archives, servant, new world, human being.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda United states kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede United states ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce United states anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz United states ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.