Utrikulus nedir, Utrikulus ne demek

Utrikulus; Biyoloji, Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Biyoloji'deki anlamı:

[Bakınız: tulumcuk].

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Küçük hortum veya boru.

İç kulakta zar vestibulumda yer alan tek katlı yassı epitelle çevrelenmiş kabarcık veya tulumcuk.

Utrikulus anlamı, kısaca tanımı

Yassı epitel : Tek tabakalı epitellerde tüm hücreleri yassı olan (endotelyum), çok tabakalı epitellerde en üst sıradaki hücreleri yassı olan (deri ve özofagus) örtü epiteli

Vestibulum : Gırtlağa uzanan boşluk, burun boşluğu. Kuşların kloakının arka odası. Sölenterlerde ağzın etrafındaki küçük çöküntü. Yapraklarda stomalara giden çöküntü. Bir kanal veya boşluğun başlangıcındaki genişlik, girişteki genişlik, ön bölüm.

Kabarcık : İçi su, hava dolu ufak kabartı veya kürecik. Metal biliminde sıvı veya katıların içinde oluşan gaz hacmi. Kabartı. Vücutta oluşan sivilce gibi küçük şişkinlik.

Tulumcuk : İç kulakta, yarım daire kanallarına bağlı küçük kese. Bitkilerde yüzmeyi kolaylaştıran, tulum biçiminde küçük kese.

İç kulak : Kulağın işitme sinirlerinin bulunduğu bölümü, dolambaç.

Tulumcu : Tulum çalan veya yapan kimse.

Hortum : Filde ve bazı böceklerde boru biçiminde uzamış ağız veya burun bölümü. Hava veya suyun kendi etrafında hızla dönüp buluttan yeryüzüne uzanan sütun biçiminde oluşan, alanı dar bir fırtına türü. Genellikle plastikten uzun ve esnek boru.

 

Epitel : Tek veya çok hücreden oluşan, vücudun bütün dış ve iç yüzeylerini kaplayan doku, epitelyum.

Hortu : Üstü toprakla örtülen evlerde mertekle toprak arasına konan çalı.

Tulum : Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi. Göğüs ve pantolon bölümü bitişik giysi. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda. Şişman, tombul. Tüp.

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Katlı : Katlanmış, bükülmüş. Katı veya katları olan.

Çevre : Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Yağlık. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit.

Kulak : Başın her iki yanında bulunan işitme organı. Saban kulağı. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü. Duvar, baca, şömine vb. yerlerde kulağa benzer çıkıntı. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri. Varlıklı Rus köylüsü. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

 

Yassı : Yayvan ve düz.

Kabar : Yanık, kabarmış yara. Su kabarcığı. Süs eşyası.

Epit : Araba tekerleğini meydana getiren ağaçlar.

Küçü : Dokuma tezgâhlarında arış ipliklerini açıp kapayan tarak. Gücü (dokuma aygıtında). Dokumacılıkta arış ipliklerini aralayan iplik tarak.

Hort : İki bıçağın birbirine vurulmasıyle meydana gelen çentik. Kıldan yapılan top ve sopa ile oynanan bir çocuk oyunu. Semiz, toplu, şişman. Delikanlı, babayiğit. Yetim, öksüz.

Tulu : Güneşin doğması, doğuşu.

Diğer dillerde Utp anlamı nedir?

İngilizce'de Utp ne demek ? : uridine trihosphate