Uyuşmazlık nedir, Uyuşmazlık ne demek

"Uyuşmazlık" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Zamanı ve ortamı ile uyuşmazlığı buradan geliyordu." - H. Taner

Dil bilgisi olarak anlamı:

Sözcükte, yan yana gelen iki hecede bazı seslerin bulunmayışı. Türkçede sonsesi -k olan bir sözcüğe -k ile biten bir ek getirilince ilk -k sesi düşer: (küçük-cük) > küçücük, (bebek-cik) > bebecik, (ayak-cık) > ayacık, (sağlık-cak+la> sağlıcakla, (toparlak-cık) > toparlacık, (ufak-rak) > ufarak, (ufak-cık tefek-cik) > ufacık tefecik örneklerinde olduğu gibi.

Bilimsel terim anlamı:

Tutumları ölçülen çeşitli kişilerin ya da aynı kişinin yanıtları arasındaki benzeşmezlik.

İngilizce'de Uyuşmazlık ne demek? Uyuşmazlık ingilizcesi nedir?:

discrepancy, dispute

Uyuşmazlık anlamı, kısaca tanımı:

Uyuşmazlık mahkemesi : Üyeleri Danıştay ve Yargıtay tarafından seçilen ve çeşitli mahkemeler arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili olan mahkeme.

Doku uyuşmazlığı : Doku naklinde hücre zarlarındaki proteinlerin uyumsuzluğu. Düşünce ayrılığı içinde olma.

Kan uyuşmazlığı : Anneyle yeni doğmuş bebeğin kan grupları arasındaki uyumsuzluk nedeniyle kansızlık, sarılık gibi belirtileri olan bir hastalık. Düşünce ayrılığı içinde olma. Kan naklinde alıcıyla vericinin kan grupları arasındaki uyumsuzluk.

 

Uyuşma : Uyuşmak (I) işi. Uzlaşma.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.

Sözcü : Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse.

Getiri : Kazanç. Faiz. Yarar.

Düşme : Düşmek işi.

Olay : Önemli tarihsel olgu, fenomen. Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.

Küçük : Niteliği aşağı olan, bayağı. Geri aşamada. Küçük abdest. Değersiz, önemsiz. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Niceliği az olan. Yaşı daha az olan. Kısık, parlak olmayan (ses).

Küçücük : Çok küçük.

Uyuşmazlık tutanağı : Uyuşmazlıkta durum saptanılmak üzere yazılan tutanak, (yanlardan birisinin oturuma katılmaması halinde tek yönlü olarak imzalanır.)

Uyuşmazlık yargılıkları : Yönetim yargılıklarıyle tüze yargılıkları arasında çıkan uyuşmazlıkları çözmekle görevli yargılık.

Uyuşmazlık ile ilgili Cümleler

  • Benim haziran ayı kredi kartı ekstresinde 145 dolarlık bir uyuşmazlık var.
  • O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.
 

Diğer dillerde Uyuşmazlık anlamı nedir?

İngilizce'de Uyuşmazlık ne demek? : n. disagreement, disaccord, clash, contrariety, disagreeableness, discrepancy, disunity, divergence, divergency, division, incompatiblity, incongruity, intransigence, rupture, variable

Fransızca'da Uyuşmazlık : désaccord, mésentente [la], incompatibilité [la], contradiction [la], désordre [le], désunion [la], discordance [la]

Almanca'da Uyuşmazlık : n. Nichtübereinstimmung, Uneinigkeit, Unfrieden, Unstimmigkeit

Rusça'da Uyuşmazlık : n. несговорчивость (F), несогласие (N), разладка (F), антагонизм (M)