Vasi nedir, Vasi ne demek

Vasi; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
  • Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.

"Vasi" ile ilgili cümle

  • "Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor." - R. N. Güntekin

Vasi anlamı, tanımı:

Vasilik : Vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, vesayet.

Vasistas : Pencere veya kapının üst yanında bulunan ve oda havasının değiştirilmesine yarayan, açılır kapanır bölüm.

Vasiyet : Vasiyetname. Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey.

Vasiyet etmek : Öldükten sonra herhangi bir şeyin yapılmasını istemek.

Vasiyetname : Bir kimsenin vasiyetini yazmış olduğu belge, vasiyet.

Yetim : Babası ölmüş olan (çocuk), babasız.

Akıl : Düşünce, kanı. Öğüt, salık verilen yol. Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us. Bellek.

Zayıf : Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan). Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan. Başarısızlığı gösteren not. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan. Çok az. Önemli, güvenilir olmayan. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan.

Hasta : Aşırı düşkün, tutkun. Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız. Zihinsel yetenekleri bozulmuş olan. Parasız, züğürt.

 

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Getirmek : Bir makama atamak veya seçmek. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak. Erişmek veya eriştiğini sanmak. Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar. Sebep olmak, ortaya çıkarmak. İletmek, bildirmek. Sağlamak. İleri sürmek. Gelmesini sağlamak.

Yükümlü : Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef.

Vasiyyet alan : mûsâ leh.

Vasiyyetname : son istek harcaması (letzwillige Verfügung)

Vasi ile ilgili Cümleler

  • Vasiyetim hakkında avukatımla istişarem var.
  • Ali vasiyetini imzalamadı.
  • Ali vasiyetindeki her şeyi Mary'ye bıraktı.
  • Tom'un yasal vasisi olduğunu düşünüyordum.
  • Vasiyetimi yazıyorum.
  • Böyle bir ses tonuyla ancak vasiyet yazdırılabilir.
  • Tom'un vasiyetinin bir kopyasını bulduk.
  • Babam vasiyetinde bana çok para bıraktı.
  • O, vasiyetinde karısına bir servet bıraktı.

Diğer dillerde Vasi anlamı nedir?

İngilizce'de Vasi ne demek? : [Visual Approach Slope Indicator] n. vase, pot, jar, vessel, urn, bowl; duct; gallipot, pipkin

adj. tutelar, tutelary

n. administrator, conservator, custodian, guardian, tutor

Fransızca'da Vasi : tuteur/trice [le][la], curateur/trice [le][la]

Almanca'da Vasi : n. Vormund, Kurator

Rusça'da Vasi : n. опекун (M), попечитель (M), душеприказчик (M)