Was türkçesi Was nedir

Was ile ilgili cümleler

English: "Do you know where this camera was made?" "I think it was made in China, but I'm not sure."
Turkish: "Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim."

English: "Do you know anything about Galileo Galilei?" "I've heard the name before, but what was it that he did?"
Turkish: "Galileo Galilei hakkında bir şey biliyor musun?" "Ben onun adını daha önce duymuştum, ama onun yaptığı neydi?"

English: "Did you complete the report I asked you to write?" "No. There was no time."
Turkish: "Yazmanı istediğim raporu tamamladın mı?" "Hayır. Vakit yoktu."

English: "How did it go?" "They said it was acute appendicitis."
Turkish: "Nasıl gitti?" "Onun akut apandisit olduğunu söylediler."

English: "I didn't see that you were online." "Yes, I was in invisible-mode.'
Turkish: "Online olduğunu görmedim ki" "Evet, görünmez modundaydım.'

Was ingilizcede ne demek, Was nerede nasıl kullanılır?

Was a success : Çok iyi gitti. Çok iyi geçti. Başarıydı. Başarılıydı.

Was able to : -abildi. -ebildi.

Was about to : -meye henüz yeltenmişti. -mek üzereydi. -mak üzereydi.

Was accused of a criminal act : Cezai suç atfedildi. Yasadışı faaliyetle suçlandı. Kanun dışı faaliyetlerden dolayı hakkında dava açıldı.

 

Was acquitted : Tüm suçlamalarda temize çıktı. Beraat etti. Aklandı.

Was after him : Onun peşindeydi. Onun ardından koşuyordu. Onu takip ediyordu. Onun izini sürüyordu.

Was afraid of his own shadow : Gölgesinden korktu. Pısırıktı. Ödlekti. Her şeyden korkardı. Gölgesinden koruyordu.

Was all ears : Dikkat kesiliyordu. Kulak kesiliyordu. Can kulağıyla dinliyordu.

Was afraid : Korkutulmuştu. Korkutuldu. Korkmuştu. Korkutuluyordu. Korktu. Korkuyordu.

Was adamant : Dik başlıydı. İnatçıydı. Çok sertti. Pes etmedi.

İngilizce Was Türkçe anlamı, Was eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Was ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Becoming : Göz alıcı. Yerinde. Yakışır. Yakışık alır. Uygun. Cazip. Güzel duran. Yakışan. Üzerine yakışan. Doğru.

Connote : Delalet etmek. Demeye gelmek. Demek istemek. Göstermek. İfade etmek. Ayrıca bir anlam taşımak. Akla getirmek.

Be set : Hazırlanmış olmak. Hazır olmak. Kurulmak (masa).

Come to a stop : Durağa gelmek. Duraksamak.

Amount to : Varmak. Eşit olmak. Toplamı belirli bir miktar olmak. İle eşanlamlı olmak. Etmek. Kadar etmek. Tutarında olmak. Gelmek.

Civil war : İçsavaş. İç savaş. Bir ulusun içinde türlü anlayıştaki topluluklar arasında çıkan savaş. Milli savaş.

Twas : İt was (-idi). …. İdi.

Style : Demek. Şekil vermek. Çeşit. Üslup. Şekillendirmek. Deyiş. Dizayn etmek. Biçem. Model yaratmak. Biçim.

Exist : Mevcut olmak. Kalmak. Kaim olmak. Geçinmek. Hayatta olmak. Yaşamak. Meri olmak.

 

Was synonyms : information warfare, international jihad, bw, bioattack, armed combat, biological attack, iw, artistic style, biologic attack, hot war, limited war, be of, cease, endure, idiom, chemical warfare, engagement, consisting, been, response, aggression, war of nerves, come to a halt, add up, military action, manner, world war, has, touch, amount, ceased, come to being, ceases.

Was zıt anlamlı kelimeler, Was kelime anlamı

Cold war : İkinci dünya savaşı sonrasında sovyetler birliği ve doğu müttefikleriyle birleşik devletler ve batı müttefikleri arasında çıkan siyasi ve ekonomik çekişme. Soğuk savaş.

Peace : Rahat. Sükun. Savaş içinde olmayan bir ülkenin durumu. savaştan sonra dev letler arasındaki ilişkilerin yeniden kurulması. Sessizlik. Güvenlik. Barışma. Sulh. Asayiş. Barış. Huzur.

Was ingilizce tanımı, definition of Was

Was kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The first and third persons singular of the verb be, in the indicative mood, preterit (imperfect) tense. He was. As, I was.