Wholesales türkçesi Wholesales nedir

Wholesales ingilizcede ne demek, Wholesales nerede nasıl kullanılır?

Wholesale banking : Toptan bankacılık. Toptancı bankacılık. Büyü ölçekte bankacılık. Büyük ölçekte banka işlemleri. Toptancı bankacılığı. Büyük miktardaki kredi istemlerini karşılamak amacıyla başka firmalardan veya uluslararası para ve sermaye piyasalarından fon sağlayan, geniş bir iş alanına sahip, müşterileri ile yakın ilişki içinde olan, az sayıda şube ve uzmanla çalışan bankacılık türü.

Wholesale business : Toptancılık.

Wholesale dealer : Alım satım etikinliğini parça parça değil de toptan yapan tecimci. kentin düzentasarında bunların etkinliklerine ayrılan bölgenin niteliği. Toptan satış yapan tecimen. bu işi yapan tecimci. Toptancı.

Wholesale dealers : Toptancı.

Wholesale house : İndirimli satış mağazası. Toptancı ticaretevi. Toptancı. Satılık bina. Toptan satış yapan tecimen. bu işi yapan tecimci. Toptancı firma.

Do wholesale business : Toptan ticaret yapmak.

Wholesale taxes : Vergi konusu olan malların üretimlerinden tüketimlerine kadar olan aşamalardan yalnız birinde alınan gider vergisi türü. Toplu satış vergileri.

Wholesale trade : Toptan satış. Su ürünlerinin, müzayede alanlarında açık artırma veya gerektiğinde pazarlık usulüyle yapılan satış biçimi. Toptancılık. Büyük bölüntülü mal satışı. Toptan satışlar. Toptan ticaret.

 

Wholesale price : İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Büyük ölçüde mal alan tecimenlere uygulanan özel satış değeri. Toptan fiyat. Toptan eder. Toptan satışta uygulanan ve perakende fiyattan daha düşük olan fiyat.

By wholesale : Toptan. Toptan olarak.

İngilizce Wholesales Türkçe anlamı, Wholesales eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wholesales ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Wholesale : Toptan. Toptan olarak. Toplu. Toptancı (tüccar). Toptan satmak. Büyük çapta. Toptan alım satım. Büyük çapta olan. Toptancılık.

Distributer : Dağıtımcı. Dağıtıcı. Distribütör.

Packer : Ambalaj makinesi. Ambalajı yapan kişi. Ambalajcı. Ambalajcılık şirketi. Toptancı. İstifçi. Balyacı. Paketçi.

Jobber : Borsada kendi adına ve sayışımına alım satımda bulunan kişi. içalımcı ya da dışsatımcıdan mal alıp satan aracı. borsa temsilcileriyle iş gören adam. 4-üremci. 5- çeşitli işlerle uğraşan aracı. Borsa simsarı. Yevmiyeli işçi. Toptancı. Borsa aracısı. Borsa uğraşçısı. Karaborsacı. Vurguncu. Aracı. Taşeron.

Wholesale sale : Malların büyük hacimlerde veya çok miktarda, doğrudan tüketicilere değil, perakendecilere satılmasına dayanan satış biçimi.

Wholesale trade : Toptan ticaret. Toptan satışlar. Toptancılık. Su ürünlerinin, müzayede alanlarında açık artırma veya gerektiğinde pazarlık usulüyle yapılan satış biçimi. Büyük bölüntülü mal satışı.

Middleman : Mutavassıt. Komisyoncu. Alıcı-satıcı arasındaki aracı kurum. Yapımcı, üretici ile tüketici arasına girerek her ikisini de dokuncalandıracak bir tutum ve davranışla kendisine yarar sağlayan kişi. Tellak aracı. Tellal. Aracı. Madrabaz. Simsar. Kabzımal.

 

Distributor : Bayi. Distribütör. Kır koşularında, varış çizgisini geçen atletlere varış sırasına göre sayı veren yargıcı. Dağıtım işiyle uğraşan kimse. Ana bayii. Sıralayıcı. Belli bir coğrafi bölgede, imalatçıdan aldığı malları tekrar satan ve imalatçı ile yaptığı sözleşme gereği söz konusu malların dağıtımına ilişkin özel hakları bulunan gerçek veya tüzel kişi. Ateşleyici. Dağıtaç. Dağıtıcı.

Bulk sale : Toptan şatış. Bir firma tarafından sahip olunan tüm malların satışı. Tek bir alıcıya çok miktarda malzeme satışı.

Wholesales synonyms : meat packer.

Wholesales zıt anlamlı kelimeler, Wholesales kelime anlamı

Retail : Perakende satış yapmak. Tekrar anlatmak. Perakende satış yapma. Ayrıntılı anlatmak. Perakende. Yaymak (söylenti). Ayrıntılarıyla anlatmak. Malların teker teker veya küçük parça ya da bölümler halinde doğrudan tüketiciye satılmasına dayanan satış biçimi. krş. toptan satış. Perakende satmak. Perakende satış.

Buy : Kabul etmek. İnanmak. Yutmak. Satın almak.