Yöneltme nedir, Yöneltme ne demek

  • Yöneltmek işi, tevcih
  • Bir teleskobu veya gözlem aracını bakılacak yıldıza doğru çevirme işi.
  • Öğrencilerin okul yaşamına, izleyecekleri derslere uyumlarını sağlamayı amaçlama, seçecekleri meslekleri yönlendirme işi.

Eğitim alanındaki sözlük anlamı:

Öğrencilerin, ileride seçecekleri iş ve meslek alanları ile izleyecekleri üst öğrenim dallarını göz önünde tutarak okul çalışmalarına yön verme işi.

Öğrenciyi, başarılı uyum yapabilmesini kolaylaştırmak amacıyla, yönetmelik hükümleri, öğretim programı, eğitsel kol çalışmaları gibi okul yaşayışıyla yakından ilgili konularda bilinçlendirme süreci.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Bir ırakgörürü ya da gözlem aracını verilen yıldıza doğru çevirme işi.

Orta Öğretim alanındaki anlamı:

yönelme (matematik)

Bilimsel terim anlamı:

Her ikisi de çift ucay özelliği gösteren iki molekül arasındaki etkilenme.

Aracın doğrultu denetimini sağlama işi.

İngilizce'de Yöneltme ne demek? Yöneltme ingilizcesi nedir?:

piping, orientation guidance, orientation, steering

Osmanlıca Yöneltme ne demek? Yöneltme Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

tevcih

Yöneltme anlamı, tanımı:

Yöneltmek : Birine bir şey söylemek, tevcih etmek. Birine veya bir şeye doğru bakmak. Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek.

 

Tevcih : Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme. Yöneltme.

Teles : Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış.

Gözlem : Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem.

Aracı : Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. Ara bulucu. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta.

Yıldız : Baht, şans, talih. Bu biçimde olan. Çekirdeğinde oluşan füzyon sonucunda açığa çıkan enerjiyi uzaya ışınım biçiminde yayan, ışıklı gök cisimlerinden her biri. Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, star. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil. Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse. Kuzey 360°'lik yön, kuzey.

 

Çevirme : Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Çevirmek işi, tedvir.

Öğrenci : Özel ders alan kimse. Öğrenim görmek amacıyla ders alan kimse, okul çocuğu, talebe, şakirt. Bir bilim veya sanat yetkilisinin gözetimi ve yol göstericiliği altında belli bir konuda çalışan kimse.

Yöneltme çubuğu : Aracın yönlendirilmesini sağlayan, tekerleklerin eşgüdümü için onları birbirine bağlayan çubuk.

Yöneltme fişi : [Bakınız: gönderme fişi]

Yöneltmeli : Geliş, yansıma, ışınım, yayınım gibi özellikleri sınırlı bir açıda olan bazı optik, elektronik araçların özelliğini belirtir genel terim.

Yöneltmeli dalgalık : Yalnız bir doğrultuda yayın yapan verici ya da yalnız bir doğrultudan gelen yayınları alan alıcı dalgalık.

Yöneltmeli sestoplar : Yalnız ses kaynağına yöneltildiğinde dar bir açıdan sesleri alabilen sestoplar çeşidi.

Yöneltmesiz dalgalık : Bir verici yayacın yayınının, bulunduğu bölgenin herhangi bir yerinden alınabilmesi için, her doğrultudan eşit yeğinlikte ışınım yapabilen dalgalık.

Yöneltmesiz sestoplar : Hangi yönden olursa olsun bütün ses kaynaklarına eşit duyarlığı olan, her yönden gelen sesleri alabilen sestoplar.

Yöneltme ile ilgili Cümleler

  • Hatalar insanlara mahsus fakat sizin yaptığınız hatalar en uzun olanınızın boyunu aşıp gemiyi batırmaya yöneltmedi mi?
  • İnsanları bir işe yöneltmek için ne gibi metotlar kullanıyorsun? Para, korku, ego tatmini, gaz verme çantanda başka neler var?
  • İki soru yöneltmek istiyorum.

Diğer dillerde Yöneltme anlamı nedir?

İngilizce'de Yöneltme ne demek? : n. orientation

Almanca'da Yöneltme : n. Lenkung, Orientierung

Rusça'da Yöneltme : n. наведение (N), направление (N)