Yönetim nedir, Yönetim ne demek

"Yönetim" ile ilgili cümle örnekleri

  • "İki arkadaşımın yardakçılığıyla yönetim binasını taşladım, pencerelerin yedi sekizini kırdım." - R. Erduran

Hukuki terim anlamı:

idâre. ~ kurulu: idâre hey'eti. ~ töresi: idâre hukuku.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Bir televizyon izlencesinin gerçekleştirilmesinde tutulan yol.

Bir yönetmenin izlenceyi gerçekleştirirkenki çalışmalarının tümü; bu çalışmaların kendine özgü niteliği.

Bir yönetmenin filmi gerçekleştirirkenki çalışmalarının tümü; bu çalışmaların kendine özgü niteliği.

Bir filmin çevrilişinde tutulan yol.

Bilimsel terim anlamı:

Bir girişime ilişkin işleri belirli bir anlayış içinde yürütme.

İngilizce'de Yönetim ne demek? Yönetim ingilizcesi nedir?:

management, direction

Yönetim hakkında bilgiler

Bir devletin yönetimi, devleti kontrol eden idari bürokrasi içinde yer alan yasamacılar, idareciler ve hakimlere karşılık gelir. Yönetim terimi ayrıca bu kişilerin örgütlenme biçimi için kullanılan bir terimdir. Devlet politikası, yönetim aracılığıyla uygulanır ve yönetim tarafından belirlenir.

Türkçede "bir ülkenin yönetim kuruluşları" anlamına gelen hükûmet sözcüğü, ayrıca sadece Bakanlar Kurulu (kabine), yani yönetimin yürütme organı için de kullanılır.

 

Birbirini izleyen farklı yönetimler devlete hizmet eder. Her bir yeni yönetim, siyasi karar mekanizması üzerine etki eden kişilerden oluşur. Bu kişilerin fonksiyonu yasaları uygulamak, yeni yasaları yürürlüğü koymak ve anlaşmazlıkları çözmektir. Bazı toplumlarda bu grup kendi varlığını devam ettiren veya kalıtsal bir sınıftır. Başka toplumlarda, örnek olarak demokrasilerde, politik roller sabit kalır ama bu mevkileri dolduran kişiler sık sık değişir.

Çoğu Batı toplumunda yönetim ile devlet arasındaki fark belirgindir. Belli bir yönetime karşı duyulan hoşnutsuzluk (iktidarın seçimlerde yeniden seçilmemesi ile sonuçlanabilir), devlete (yani yönetim biçimine) karşı bir hoşnutsuzluk anlamına gelmez. Buna karşın, totaliter rejimlerde, yönetim ile devlet arasındaki ayrım belirgin olmayabilir. Hatta, bu tür rejimlerde liderler iki kavram arasındaki sınırı bulandırabilirler, millî çıkarlar ile kendi çıkarlarını birleştirmek için.

Yönetim ile ilgili Cümleler

  • Yönetim kurulu teklifi önümüzdeki salı günü tartışacak.
  • Bu uçak en gelişmiş uçuş yönetim sistemlerinden biriyle donatılmıştır.
  • Bir şirketin yönetimi bir şirketin mülkiyetinden farklıdır.
  • Yönetim bütçeyi onayladı.
  • Yönetim krizden beri tuvalet kağıdını bile geri kesti.
  • Ağrı yönetimi önceliktir.
  • Başarılı bir iş dikkatli finansal yönetim üzerine inşa edilmiştir.
  • Yönetim bu yeni vergilere karşı.
  • Rheinland-Pfalz Güneybatı Almanya'da bir bölgedir ve yönetim merkezi Mainz'dir.
  • Yerel yönetim tüm barları ve salonları kapattı.
  • Yönetim Kurulu oy birliğiyle CEO olarak onu atamaya karar verdi.
  • Yönetim kurulu üyeleri boş yere kaygılanmasın.
  • Yönetim becerilerinden dolayı ona oldukça saygı duyulur.
  • Mütevelli Yönetim kurulu yurt dışı holdingleri görevden almak için oy kullandı.
 

Yönetim anlamı, tanımı:

Yönetim gideri : Genellikle apartmanlarda, kooperatiflerde yönetimle ilgili işlerin yapılması için toplanan para, ücret.

Yönetim kurulu : Bir kuruluşu yönetmekle görevlendirilmiş kimselerin hepsi, umumi heyet.

Yönetim yeri : Kamu veya özel kurum ve kuruluşların yönetildiği merkez.

Kabuk yönetim : İç yapısı belli olmayan, belirsiz kalan yönetim.

Merkezi yönetim : Yönetme, denetleme ve işletme bakımından yetkinin bir yerde toplandığı yönetim tarzı, merkezî idare.

Ortak yönetim : Koalisyon.

Öz yönetim : Öğretim kuruluşlarında, öğrencilerin yönetmeliklere ve okul kurallarına göre söz ve karar sahibi olmaları ilkesine dayanan yönetim, otojestiyon.

Sıkıyönetim : Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare.

Sivil yönetim : Askerî açıdan bağımlı olmayan yönetim biçimi, sivil idare.

Yerel yönetim : İl, belediye veya köy halkının oradaki ortak yerel gereksinimlerini karşılayan ve genel karar organları oradaki halk tarafından seçilen kamu tüzel kişisi, mahallî idare.

Yerinden yönetim : Merkezî yönetimin bazı hak ve yetkilerinin yerel yönetimlerce kullanılması, ademimerkeziyet.

Değişim yönetimi : Hızla değişen bir ortamda ayakta kalabilmek ve rakiplerin önüne geçebilmek için şirketin kendini yenilemesi, değişim fırsatlarını çözümleyip ortaya çıkan potansiyeli değerlendirmesi ve en uygun stratejinin belirlenip bunun uygulanması için yeniden örgütlenme ve yapılanma işi.

Kamu yönetimi : Devletin yönetim faaliyetlerinin yararlı ve verimli bir biçimde düzenlenmesiyle uğraşan bilim dalı, kamu idaresi, amme idaresi.

Kriz yönetimi : Bir ülkenin karşılaştığı ulusal, uluslararası herhangi bir sorun veya doğal afet durumlarında sorunun en az zararla atlatılabilmesi için konunun uzmanlarından oluşturulan kurul. İşletmelerde hatalı üretim, ham madde sıkıntısı, kalite düşüklüğü, pazarlama vb. sebeplerle ortaya çıkan sorunlu dönemde işbaşına getirilen yöneticilerin yönetme biçimi. Bir ülkenin karşılaştığı ulusal, uluslararası herhangi bir sorun veya doğal afet durumunda sorunun en az zararla atlatılabilmesi için gerekli kararların alınması işi.

Risk yönetimi : Kurum veya işletmelerin çalışmalarını gerçekleştirirken oluşabilecek risklerin önceden dikkatli ve ayrıntılı bir biçimde tanımlanıp değerlendirilmesi, riskleri ortadan kaldıracak veya en aza indirecek önlemlerin alınması süreci.

Yönetimsel : Yönetimle ilgili, yönetsel, idari.

Yönetme : Yönetmek işi.

Çevirme : Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Çevirmek işi, tedvir. Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar.

İdare : Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü. Tutum. İdare kandili veya lambası. Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam. Bir kurumun işlerini yürüten kurul. Hoş görme, göz yumma. Yönetme, yönetim, çekip çevirme. Yetinme.

Dümen : Yönetim, idare. Hava ve deniz taşıtlarında, taşıta istenilen yönü vermeye ve belirli bir doğrultuda götürmeye yarayan hareketli parça. Dalavere, hile.

Devlet : Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık. Talih. Büyüklük, mevki. Mutluluk. Bu tüzel varlığın yönetim organları.

Kontrol : Denetleme. Denetçi, kontrolör. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma. Yoklama, arama.

İdari : Yönetimsel.

Yönetim bilgi tabanı : (YBT)

Yönetim bilişim dizgesi : Bir örgütün yönetimiyle ilgili veri kaynaklarını bir dizge bütünlüğü içinde toplayıp örgütün gündelik işlerine bilgi işlem desteği sağlayan, özellikle türlü düzeylerdeki yönetim katlarına taktik ve stratejik kararlarını başarılı kılacak nitelikte sürekli bilgi akıtmayı amaçlayan bilişim dizgesi. Bir yönetim bilişim dizgesi personel, stok denetim, sayışım, üretim, satınalma, pazarlama vb. altdizgelerden oluşabilir. YBD.

Yönetim bilişim sistemi : (YBS)

Yönetim denetliği : Denetliğin yönetimde kullanılanı.

Yönetim düzenleşimi : Eğitim hizmetinin görülmesine ve istenilen sonuçların elde edilmesine yarayan kuruluşlar, araçlar. Bir eğitim kurumunun ya da dizgesinin denetimi ve yönetiminde baş vurulan değişmez, çok kez kendiliğinden işleyen kural ve uygulamaların tümü.

Yönetim giderleri : Bir kuruluşun izlenim ve yönetimi için gerekli olan genel giderler, yolluklar, görevli aylıkları, kira, telefon, kırtasiye benzeri gibi yönetim giderleri.

Yönetim kenti : Başat işlevi, bir ülkenin yönetimi ve yönetki kuruluşlarını barındırmak ve onlara ilişkin etkinlikleri yerine getirmek olan kent. bk. yönetim özeği.

Yönetim masası : Yönetmenin ya da resim seçicinin, yönetim odasında resimleri seçip birleştirdiği masa. (Çeşitli kaynaklardan gelen resimler, yönetim denetliğinde izlenerek seçilir ve bu masada birleştirilir. Çeşitli kurgu işlemleri ve görsel etkiler de bu masada gerçekleştirilir).

Yönetim odası : Düzlüğü yüksekten görebilen ve düzlükten camlı bölmeyle ayrılmış oda. (Yönetmen, izlenceyi bu odadan yönetir. Yönetim odasında, yönetmenin önünde yönetim masası, bu masanın üstünde sıralanmış denetlikler yer alır. Düzlükteki alıcılar ile çeşitli resim kaynakları bu masaya ve denetliklere kablolarla bağlıdır. Yönetmen, denetlikler yardımıyla, çeşitli kaynaklardan gelen resim ve sesleri izler, seçer, seçtirir, bunları akıcı biçimde birbirine bağlar).

Yönetim örgütü : Bir okul örgütünün gereği gibi yönetilmesi, eğitim amaçlarının en iyi biçimde gerçekleştirilmesi ve görevliler arasında uyum ve işbirliğinin sağlanması için ödev ve sorumlulukların bilinmesi, çalışanlar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi bakımından tasarlanıp geliştirilen kuruluş. Bir eğitim kurumunun çalışmalarını düzenlemek, yürütmek ve yönetmekten sorumlu olan görevliler.

Diğer dillerde Yönetim anlamı nedir?

İngilizce'de Yönetim ne demek? : adj. executive

n. act of managing or supervising, execution of managerial duties (of an office, project, etc.), admin, administration, conduct, direction, governance, government, helm, management, rudder, ruling, steering, the man

Fransızca'da Yönetim : administration [la], régie [la], règne [le]

Almanca'da Yönetim : n. Administration, Auspizien, Direktion, Führung, Intendanz, Leitung, Management, Regierung, Unterhalt, Verwaltung

adj. administrativ

Rusça'da Yönetim : n. управление (N), правление (N), руководство (N), менеджмент (M), режим (M), в`едение (N), заведование (N)

adj. административный, управленческий