Yüz kaplama nedir, Yüz kaplama ne demek

  • Genellikle sert ve orta sert ağaçlardan biçilerek veya kesilerek elde edilen, kontratabla veya yonga levhalarının yüzlerine yapıştırılarak kullanılan, güzel desenli bir kaplama türü

Bilimsel terim anlamı:

Tablaların dış yüzüne yapıştırılan kaplama.

Osmanlıca Yüz kaplama ne demek? Yüz kaplama Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

yüz kaplama

Yüz kaplama tanımı, anlamı:

Kaplama : Kaplamak işi. Bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat. Kalınlığı 5 milimetreden az, ince ağaç levha. Üstü herhangi bir başka maddeyle kaplanmış olan.

Kaplam : Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul.

Genel : Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan.

Sert : Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Titizlikle uygulanan, sıkı. Gönül kırıcı, katı, ters. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Hırçın, öfkeli, hiddetli. Güçlü kuvvetli. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde.

 

Orta : Orantı. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Yeniçeri Ocağında tabur. Ne uzun ne kısa, midi. Ne büyük ne küçük, midi. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen.

Ağaç : Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.

Kontratabla : Ağaç malzemenin biçim değiştirmesini önlemek için körağacın iki yüzüne, elyaf yönleri körağaca çapraz veya 45 derece eğik, aynı kalınlıkta astar kaplama ve yüz kaplama yapıştırılarak elde edilen tabla.

 

Yonga : Milimetrik yüzeyler üzerinde on binlerce devre elemanından oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken malzeme, çip. Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga.

Levha : Tablo, resim. Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha. Tabela.