Yağlama nedir, Yağlama ne demek

  • Yağlamak işi
  • Küçük tabak büyüklüğünde açılan yufkaların tavada pişirilmesinden sonra aralarına kıymalı iç konulup üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek hazırlanan bir yemek.

Yerel Türkçe anlamı:

Sacda pişmiş, üstüne tereyağı sürülmüş ekmek.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Kaygan duruma getirme, yağ, krem ve benzeri bir madde sürerek herhangi bir yüzey veya oluşumu kaygan duruma getirme, lubrikasyon.

Bilimsel terim anlamı:

Gereçlerin devinimli parçalarında sürtünme etkisini azaltma ve soğutma amacıyla uygun özdekleri kullanma.

Yüzey işlemleri sonucunda, metal yüzeyleri, koruyucu kat olarak yağ ile örtme işlemi.

Bağıl devinimli iki parçanın arasına, sürtünme ve aşınmayı azaltmak için yağ koyma işlemi.

genel uygulayım: Bir düzen, dizge, donatımı oluşturan yüzey ya da parçaları sürtünme yapmadan kolayca çalıştırmak için yağla sıvama işi.

dokumacılık: Dokuma düzeninin işleyişini kolaylaştırmak ereğiyle dokunan özdeklere belirlenmiş oranlarda yağ katma işlemi.

metalbilim: Metal yüzeyleri koruyucu kat olarak yağ ile örtme işlemi.

İngilizce'de Yağlama ne demek? Yağlama ingilizcesi nedir?:

lubrication, oiling, greasing, lubricating

Fransızca'da Yağlama ne demek?:

inunction

Yağlama anlamı, tanımı:

 

Yağlama yağı : Motor ve makine parçalarının yağlanmasında kullanılan madde. Hareket eden yüzeylerde sürtünmeyi azaltmak amacıyla kullanılan genellikle rafine edilmiş bir yağ türü.

Yıkama yağlama : Genellikle benzin istasyonlarında bulunan, otomobillerin yağ kontrollerini ve temizliğini yapan servis.

Yağlamak : Yağ sürmek. Dalkavukça övmek, yağ çekmek. Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek.

Tabanları yağlamak : Uzak bir yere yayan gitmeye hazırlanmak. hızlıca koşmak, kaçmak.

Küçük : Niceliği az olan. Yaşı daha az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Niteliği aşağı olan, bayağı. Değersiz, önemsiz.

Tabak : Sepici. Bu kabın alacağı miktarda olan. Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap.

Büyük : Büyük abdest. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Niceliği çok olan. Önemli. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Üstün niteliği olan.

Yufka : Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı. Sacda pişen bir ekmek türü. Zayıf, ince, dayanıksız.

Tava : Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap. Bu kapta pişmiş yemek. Kireç karıştırılan tekne. Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü. Maden eritilen saplı pota. Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm. Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık.

 

Pişirilme : Pişirilmek işi.

Kıymalı : İçinde kıyma bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri. İçinde kıyma bulunan (yemek). İçinde kurt bulunan (meyve).

Yağlama birimi : Elektrolitik teneke yapımında, çelik saçların kaplama işleminden sonra, yüzeylerin, yükseltgenmeye karşı korunması için bir yağ ile örtüldüğü bölüm.

Yağlamaç : Sacda pişmiş, üstüne tereyağı sürülmüş ekmek

Yağlaman : Balkon.

Diğer dillerde Yağlama anlamı nedir?

İngilizce'de Yağlama ne demek? : n. anointment, fattening, greasing, incense, lubrication

Fransızca'da Yağlama : graissage [le], huilage [le], lubrification [la]

Almanca'da Yağlama : n. Ölung, Schmierung

Rusça'da Yağlama : n. смазка (F), промазка (F), жирование (N), промасливание (N), смазывание (N), замасливание (N)