Yaprak nedir, Yaprak ne demek
Yaprak; bir bitki bilimi terimidir.
- Bitkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme vb. olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler
- Börek, baklava vb. şeylerde yufka.
- Eni 50, boyu 75 santimetre olan bayrak ölçüsü.
- Kat kat ayrılabilen şeylerde kat.
- Birkaç parça eklenerek yapılmış olan şeylerde her parça.
- Sarma yapılmış olan asma yaprağı.
- Kitap, defter vb. şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri, varak.
"Yaprak" ile ilgili cümle
- "Mermer yaprağı."
- "Bu baklavada elli yaprak var."
- "Beş yapraktan bir yelken. Eteğin arka yaprağı."
- "Gazete idaresinde biriken edebî mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum." - A. Haşim
- "Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar / Bülbülün konduğu dallar perişan" - Karacaoğlan
Yerel Türkçe anlamı:
Kağnı arabasının çevresindeki tahta.
Bodur meşe ağacı.
Dingil başlarının aşınmaması için tekerleğin yuvasına, dingille birlikte konulan demir parçası,
Kaçak tütünden yapıl mış sigara.
Biyoloji'deki anlamı:
Bitkilerde gövde ve dallar üzerinde meydana gelen, çeşitli şekil ve renklerde, genellikle yeşil renkli, içlerindeki kloroplâstlarla fotosentez ile madde sentezleyen yan uzantı.
Bir fizik terimi olarak tanımı:
Bir sığacın iletken, yassı metal üşekleri.
Bir eksicik borusunun üst-üşeği.
Matematik terimi olarak kelime anlamı:
Bir parçasından ötekine kendi dışına çıkılmaksızın gidilebilen yüzey parçası.
Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:
Boş film yapımında, aynı işlemden geçerek bir kezde gerçekleştirilmiş duyarkatlı yüzey. (Aynı yapraktan çıkan boş filmler aynı duyarkat sayısıyla belirlenir).
Yaprak isminin anlamı, Yaprak ne demek:
Kız ismi olarak; Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü.
Bilimsel terim anlamı:
yapıcılık: Yapılarda kaplama olarak kullanılan kurşun, çinko ve benzeri
elektrik: Bir akımtopların etkisiz bir özdekten yapılmış, artı ya da eksi yönlü oluşuma göre işinde değişik etkin özdek bulunan elektrotlardan her biri.
İngilizce'de Yaprak ne demek? Yaprak ingilizcesi nedir?:
leaf, folio, sheet, platey, batch, emulsion batch, plate
Osmanlıca Yaprak ne demek? Yaprak Osmanlıca'da ne anlama gelir?:
varak, safîha
Yaprak hakkında bilgiler
Yaprak, bitkilerde fotosentez, transpirasyon ve solunumun gerçekleştiği temel organlardır. Gövde ve yan dalların üzerindeki boğumlardan çıkan ve büyümesi sınırlı olan yapılardır.
Genel olarak yaprak geniş, yassı, yeşildir. Aya, sap, taban'dan oluşan 3 kısımdır. Aya, yüzeydir ve iğne, ipliksi, eliptik, yumurtamsı, böbreksi şekillerde olur, kenarları düz, kenarlı, dişli, testereli, loplu, dalgalıdır. Ortasında bir anadamar ve buna bağlı yandamarlar vardır. Çıplak veya tüylüdür. Sap, ayayı sürgüne bağlar. Kısa, ince, kalın, uzun, tüylü, kaşeli olur. Sapsız yaprak da vardır. Taban, ayanın sapa bağlandığı yerdir. Simetrik veya asimetriktir. Yaprak tepesi sivri, küt, yuvarlak olur. Basit yaprak, bir sap üzerinde tek olandır. Bileşik yaprakta ise aya parçalıdır, ayrı bölümlere ayrılmıştır. Yapraklar, sürgüne bağlanma şekline göre, her noktada bir çift olarak karşılıklı, üç ve daha fazla ise çevrel, her noktada iki sıra boyunca tek olursa almaşlı denir.
Tek bir ayası bulunanlara "basit yaprak", iki ya da daha çok ayadan, başka bir deyişle yaprakçıklardan oluşanlara ise "bileşik yaprak" denir. Yaprak ayalarının kenarı düz, dişli oymalı ya da dalgalı yapıda olabilir.
En yaygın diziliş biçimi olarak almaşık, sarmal, karşılıklı, karşılıklı çapraz ya da çevrel dizilişe rastlanır.
Yaprak ile ilgili Cümleler
- Yapraklar ağaçlardan düştü.
- Yapraklar düştü.
- Ağaçlardaki yaprakların rengi değişmeye başladı.
- Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.
- Yapraklar dökülüyor.
- Ağaçlar yakında yapraksız olacak.
- Yaprak bitleri yaprakları sarartıyor.
- Ağaçtaki yaprakların rengi kırmızıya döndü.
- Yapraklar havaya uçtu.
- Ağaçtaki yapraklar kırmızı renge dönüştü.
- Yapraklar dallarda büyür.
- Bahçıvan bahçesinde dökülmüş yaprakları yakıyor.
- Son baharda yapraklar ağaçlardan düşer.
- Yapraklar ekimde düşmeye başlar.
Yaprak anlamı, tanımı:
Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.
Solunum : Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket. Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs.
Yeşil : Sarı ile mavinin karışmasından ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk. Kurumamış, taze (sebze), kuru karşıtı. Olmamış, ham (meyve). Bu renkte olan.
Biçim : Tarz. Herhangi bir şeyin benzeri. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Biçme işi. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl.
Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Çağ, devir. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.
Yaprak gibi titremek : Aşırı titremek.
Yaprak oynamamak : Hava rüzgârsız, çok durgun olmak.
Yaprak arısı : Yaprak arıları familyasından, zar kanatlıların ortak adı.
Yaprak aşısı : Bir parça ağaç kabuğuyla birlikte çıkarılmış bir yaprak tomurcuğunun, aşılanacak ağacın kabuğu altına sokulup tutturulmasıyla yapılmış olan aşı.
Yaprak ayası : Yaprağın, yassılaşmış, az veya çok geniş yüzeyli yeşil bölümü.
Yaprak biti : Yaprak bitleri familyasından olan böceklerin genel adı, fidan biti.
Yaprak böceği : Sebze ve meyvelere zarar veren böceklerin genel adı, yaprak kurdu.
Yaprak çay : Çay yapraklarının işleme uğramamış, parçalanmadan kurutulmuş hâli.
Yaprak dolması : Sarma.
Yaprak dökümü : Birbirini tanıyan insanların art arda ölümü. Sonbaharda ağaçların yaprak dökmesi.
Yaprak döner : İçinde sıkıştırılmış et bulunan, piştikten sonra yaprak inceliğinde kesilen döner.
Yaprak kını : Yaprak sapının gövdeye bağlandığı yüzey.
Yaprak kurbağası : Yeşilbağa.
Yaprak kurdu : Yaprak böceği.
Yaprakkurusu : Kuru yaprak rengi. Bu renkte olan.
Yaprak makinesi : Madenleri bastırıp yaprak durumuna getiren baskı makinesi.
Yaprak sarması : Sarma.
Yaprak sigarası : Yaprak tütünün dürülerek sarılmasıyla yapılmış olan kalın sigara, puro.
Yaprak taş : İçinde mika parçacıkları bulunan, değişime uğramış şist.
Yaprak tütün : Kıyılmamış, yaprak bütünlüğü tam olan, işlenmiş veya işlenmemiş tütün.
Çanak yaprak : Çanağı oluşturan yaprakların her biri.
İğne yaprak : Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uçlu yaprak.
Kızılyaprak : Gülgillerden, 20-120 santimetre yüksekliğinde, yol kenarlarında biten, sarı çiçek açan, çok yıllık, otsu bir bitki, koyun otu, fıtık otu, kuzu pıtrağı (Agrimonia eupatorium).
Meyve yaprak : Çiçeğin döllenmeden sonra yemişi oluşturan yaprağı.
Oymalı yaprak : Meşe yaprağı gibi kenarları girintili çıkıntılı olan yaprak.
Asma yaprağı : Zeytinyağlı ve etli sarma yapmakta kullanılan üzüm yaprağı.
Çiçek yaprağı : Çiçek sapı üzerinde ve çiçeğe yakın, özel biçimler gösteren yaprak.
Defneyaprağı : Kemikli balıklar takımının, hanigiller familyasından lüferin küçük boylularına verilen özel bir ad (Pomatomus saltatrix).
Defne yaprağı : Çeşitli yiyeceklere güzel koku versin diye katılan yaprak.
Itır yaprağı : Süsleme sanatında ıtır yaprağı biçiminde oluşturulan ve kullanılan motif.
Taç yaprağı : Tacı oluşturan yaprakçıklardan her biri.
Yonca yaprağı : Kara yollarında alt yoldan üst yola veya üst yoldan alt yola geçmeyi sağlayan, dört yapraklı yonca biçimindeki kavşak.
Almaşık yapraklar : Sapın iki yanında karşılıklı değil de aralıklı olarak bir sağda, bir solda bitmiş yapraklar.
Karşılıklı yapraklar : Sapların her düğümünde karşılıklı olarak ikişer ikişer bulunan yapraklar.
Yaprak arıları : Çeşitli türleri kurtçuk evresinde, önemli tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına zarar veren zar kanatlılar familyası.
Yaprak bitleri : Duyargaları ve hortumları eklemli, 1 milimetre boyunda, yumuşak vücutlu eş kanatlılar familyası.
Yaprak yaprak : Kat kat, üst üste yığılmış olan.
Yaprakçıl : Yaprakla beslenen hayvan.
Yapraklanma : Yapraklanmak işi.
Yapraklanmak : Yaprakları çıkmak, yaprak oluşmak.
Yapraklı : Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Yaprağı olan.
Yapraklı kara yosunları : Kayaların, ağaç kabuklarının yüzünde halı tüyleri gibi sık biten kara yosunları.
Yapraksı : Yaprak görünüşünde olan.
Yapraksız : Yaprağı olmayan.
Ayrı çanak yapraklılar : Çanak yaprakları birbirine bitişmiş olmayan bitkiler.
Ayrı taç yapraklılar : Taç yaprakları birbirine bitişik olmayıp yan yana yer almış bulunan bitkiler.
Bitişik çanak yapraklılar : Çanak yaprakları birbirine bitişmiş bulunan bitkiler.
Bitişik taç yapraklılar : Taç yaprakları birbirleriyle yandan bitişik olan bitkiler.
İğne yapraklılar : Kozalaklılar.
Taç yapraklı : Taç yaprakları olan.
Karbon : Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen element (simgesi C).
Özümlenme : Besini özümlemek işi. Edinilen bilgilerin bireyin öz malı durumuna gelmesi, özümsenme.
Terleme : Yaprakların gözeneklerinden buhar biçiminde su kaybetmeleri. Terlemek işi.
Olay : Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka. Önemli tarihsel olgu, fenomen.
Klorofil : Güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan ve bitkilere yeşil renklerini veren madde.
Türlü : Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek.
Sarma : Sarmak işi. Sarılarak yapılan. Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılmış olan etli veya zeytinyağlı yemek. Çevirme. Saran, içine alan şey, zarf. Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk.
Fotosentez : Yeşil bitkilerin ışıkta basit birleşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller üretmesi.
Asma : Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler. Asmak işi. Belirli bir tür üzüm veren bitki (Vitis). Asılmış, asılı.
Börek : Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak vb. konularak çeşitli biçimlerde pişirilen hamur işi.
Baklava : Eşkenar dörtgen biçiminde olan nesne. Çok ince yufkadan yapılarak arasına kaymak, fıstık, ceviz, badem vb. konulup pişirilen ve üzerine şeker şerbeti dökülen bir tatlı türü.
Yufka : Zayıf, ince, dayanıksız. Oklava ile açılan ince, yuvarlak hamur yaprağı. Sacda pişen bir ekmek türü.
Kat : Sonuca bağlama, bitirme. Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey. Kez, defa, misil. İlgiyi kesme. Makam, mevki. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı. Tekrarlanan bir sayının toplamı. Apartman dairesi. Ön, yan. Katman. Huzur. Kesme. Giyeceklerde takım. Kesme, kesilme. Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü.
Yaprak ayaklılar : Kabuklular (Crutacea) sınıfından büyüklükleri 10cm kadar olabilen, çoğu renksiz ve şeffaf olan, genellikle vücutları menteşeli olmayan iki parçalı bir karapaks ile örtülü olan bir takım.
Yaprak bakısı : Ateşte yakılan yaprağın çıkardığı seslere ya da havaya atılan yaprağın devinimlerine bakılarak geleceği okuma yöntemi, bk. bakı. krş. bitki bakısı.
Yaprak balığı : Tropikal ve Güney Amerika orijinli, boyları 10 cm olabilen, renkleri kahverengiden altın sarısı renge kadar değişebilen, ince yaprak biçiminde bir akvaryum balığı.
Yaprak basmak : Üzüm yaprağını salamura yapmak.
Yaprak böcek : Böcekler (Insecta) sınıfının, düz kanatlılar (Orthoptera) takımından, vücudu yaprak biçiminde, bir eklem bacaklı cinsi. (Phyllium), Böcekler (İnsecta) sınıfının düzkanatlılar (Orthoptera) takımından bir eklembacaklı cinsi. Vücudu yaprak biçimindedir.
Yaprak böcekleri : On bir bini aşkın türü içine alan ve bütün gelişme evrelerini yaprak yemekle geçiren kınkanatlılar familyası. (Bezelye böceği çok tanınmış türlerinden biridir.)
Yaprak burunlu yarasagiller : (Yun. phyllon: yaprak; stoma: ağız) Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, küçük yarasalar (Microchiroptera) alt takımından, kulakları çok büyük, burunlarının ucunda bir uzantı bulunan, Amerika'nın sıcak ve nemli yerlerinde yaşayan, küçük hayvanlarla beslenen, bazen kan emmek için insanlara saldıran, vampir (Vampyrus spectrum), kan emici koca yarasa (Desmodus rotundus) türleri iyi bilinen bir familya.
Yaprak buz : Soğutulmuş yuvarlak, pürüzsüz bir yüzeyde ince tabakalar halinde suyun dondurulmasıyla elde edilen 2-3 mm kalınlıktaki buz.
Yaprak gazeli : Yaprak kurusu
Yaprak kayaç : Arduvaz gibi yaprak dokudan oluşmuş kayaçların genel adı.
Diğer dillerde Yaprak anlamı nedir?
İngilizce'de Yaprak ne demek? : adj. laminated
n. blade, folio, lamina, leaf, sheet, frond
Fransızca'da Yaprak : feuille [la], fane [la], table [la], tranche [la]
Almanca'da Yaprak : n. Blatt
Rusça'da Yaprak : n. лист (M), листок (M), ботва (F), страница (F), слой (M), кусок (M), лоскут (M), полотнище (N), перо (N)
adj. листовой, лиственный
Bu kısımda Yaprak nedir? Yaprak ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Yaprak tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Yaprak hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.