Yazar nedir, Yazar ne demek

  • Bilim, edebiyat, sanat alanlarında kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, kalem erbabı, müellif
  • Yazma özelliği olan.
  • Özellikle gazete ve dergilerde herhangi bir konuda yazı yazan kimse, kalem erbabı, muharrir.

"Yazar" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Her tarih eseri, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yazarın hayat tecrübesine bağlıdır." - C. Meriç

Yerel Türkçe anlamı:

Etiket.

Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı:

Televizyonun herhangi bir dalında (oyunluk, eleştiri, tarih, ve benzeri) yazarlık yapan kimse; televizyon yazarı.

Sinemanın herhangi bir dalında (oyunluk, eleştiri, tarih, ve benzeri) yazarlık yapan kimse; sinema yazarı.

Edebi terim anlamı:

Sanat değeri olan kitap yazmış veya kaleminin kudretiyle tanınmış bulunan kimse, kalem sahibi.

Yazar isminin anlamı, Yazar ne demek:

Erkek ismi olarak; Yazın, bilim veya sanat alanında yapıt veren kimse.

Bilimsel terim anlamı:

Bir kitabın yazılmasından ya da derlenmesinden sorumlu olan özel ya da tüzel kişi.

Gazete ve dergilere yazılar yazan ya da ortaya bir kitap koyan kimse.

İngilizce'de Yazar ne demek? Yazar ingilizcesi nedir?:

author, author (of cinema), writer (of cinema), author (of television), writer (of television), writer

 

Osmanlıca Yazar ne demek? Yazar Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

muharrir, edip

Yazar kısaca anlamı, tanımı:

Müellif : Yazar.

Yazarçizer : Yazarlıkla uğraşan (kimse).

Yazar hakkı : Telif hakkı.

Yazar kasa : Satılan malları ve tutarlarını gösteren bir fiş veren, hesabı belleğinde tutan elektronik makine.

Basınçyazar : Hava basıncını ölçen ve kaydeden alet, barograf.

Başyazar : Bir gazete veya derginin başyazılarını yazan kimse, başmuharrir, sermuharrir.

Bilgiyazar : Elektronik sistemle dizgi yapan alet.

Depremyazar : Depremlerin yerini, süresini, şiddetini tespit eden çok duyarlı cihaz, sismograf.

İvmeyazar : Bir hareketin ivmesini çizerek belirleyen araç, akselerograf.

Okuryazar : Okuması yazması olan, öğrenim görmüş (kimse).

Sesyazar : Gramofon.

Süreyazar : Belirli bir işin kısa süresini çizerek belirleyen araç, kronograf.

Komedi yazarı : Genellikle komedi türünde eser veren kimse.

Köşe yazarı : Köşe yazısı yazan kimse, fıkracı.

Oyun yazarı : Tiyatro, radyo ve televizyonda sahnelenmek veya oynanmak üzere piyes, skeç türü eserler kaleme alan sanatçı.

Söz yazarı : Müzik parçalarının metnini yazan kimse, güfteci.

Yazarlık : Yazarın yaptığı iş. Yazar olma durumu.

Yazarlık etmek : Yazar olarak çalışmak, hayatını yazarlıkla sürdürmek.

Köşe yazarlığı : Köşe yazısı yazma işi, fıkracılık.

Ne yazar : "hükmü olur mu? değeri var mı?" anlamında kullanılan bir söz.

Oyun yazarlığı : Oyun yazma işi. Oyun yazarının mesleği.

Bilim : Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci. Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim. Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.

 

Edebiyat : İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler. Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın, gökçe yazın. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür.

Sanat : Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. Zanaat. Bir şey yapmada gösterilen ustalık. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü.

Kitap : Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü. Kutsal kitap. Herhangi bir konuda yazılmış eser.

Eser : Yayın, kitap, yapıt. Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt. İz, işaret, im. Soyut kavramlarda belirti.

Ortay : Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi). Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi).

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Yazma : Kabakulak. Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez. Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap, yazma nüsha. Bu bezden yapılmış. Yazmak işi, tahrir.

Yazar cildi : Yapıtın yazarca belirli yerlere ya da kişilere sunulmak üzere, değişik ve üstün nitelikli yaptırılmış cildi.

Yazar elindeki sayı : Yazarca ortaya konan, yazar için özel olarak bastırılıp düzenlenen ve yazarın elinde bulunan özel sayı.

Yazar fişi : Yazar adına göre düzenlenen ve birim fiş yönteminde temel sayılan fiş.

Yazar hakları : Yapıtı ortaya koyana tanınan yasalarda sınırları ve koşulları gösterilmiş olan akçalı ve öznel haklar.

Yazar hattı : Yazarın kendi el yazısı. Yazarın el yazısından oluşan yazma.

Yazar kataloğu : Yazar adlarına göre çıkarılan fişlerin ya da temel fişlerin abecesel düzende sıralanmalarıyle oluşan katalog, bk. yazar fişi, temel fiş.

Yazar kaynak dizimi : Yazar adının bütününün doğum, ölmüşse ölüm günüyle birlikte belirtildiği fişlerin abecesel düzeni sonucunda oluşan dizim.

Yazar özetçesi, yazar özü : Kitap ya da düzyazının yazarınca yapılan özetçe (öz).

Yazar payı : Bir yazarın üretiminin karşılığını sağlayan, onu parasal ve yazınsal açıdan koruyan iyelik.

Yazar simgesi : Yer numarası verilirken yazarın adı yerine geçmek üzere kullanılan simge. (Örneğin, yazar soyadının ilk üç harfi, yazar soyadının ilk harfi ile adın bütününü karşılayan ve belirli bir listeden bulunan rakamlar gibi.) a. bk. Cutter-Sanborn tablosu,

Yazar ile ilgili Cümleler

  • Boş zamanlarımda şiir yazarım.
  • Ali şarkıcı ve söz yazarıdır.
  • Yazar Brezilyalı.
  • Yazar derin düşüncedeydi.
  • Ben İsveççe kısa cümleler yazarım.
  • Ali en büyük Amerikan şarkı sözü yazarlarından biridir.
  • Eve gider gitmez Tom'a bir mektup yazarım.
  • Yazar bir kazada öldüğünden beri altı ay geçti.
  • Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.
  • Yazar cinayet davasını inandırıcı biçimde açıkladı.
  • Yazar George Orwell yaklaşık yirmi yıl İngiliz polisi tarafından gözlendi.
  • En iyi satan romanı yazarak bir servet yaptı.
  • Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
  • Ali oyun yazarı ve ressamdır.

Diğer dillerde Yazar anlamı nedir?

İngilizce'de Yazar ne demek? : n. author, composer, contributor, man of letters, novelist, penman, writer, scribe

v. clock up, commit to paper, compose, conceive, write down, draw, draw up, enroll, enter, grind out, indite, inscribe, note, note down, pen, put down, put on paper, record, reduce to writing, register, set, set down, take down, write, write out

Fransızca'da Yazar : auteur [le], écrivain [le], rédacteur/trice [le][la]

Almanca'da Yazar : n. Autor, Erzähler, Literat, Schriftsteller, Verfasser

Rusça'da Yazar : n. автор (M), писатель (M), сочинитель (M), литератор (M)

adj. авторский