Yazma nedir, Yazma ne demek

  • Yazmak işi, tahrir.
  • Kabakulak.
  • Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez.
  • Bu bezden yapılmış
  • Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap, yazma nüsha.

"Yazma" ile ilgili cümle

  • "Sırtında siyah bir yeldirme, başında yazma bir başörtüsü, çenesinin yanında ilmikli." - H. E. Adıvar
  • "Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm." - A. Ağaoğlu

Yerel Türkçe anlamı:

Bağ çubuklarını su kıyısına dikip köklendirdikten sonra yatırma yöntemiyle üretme.

Kadın baş örtüsü

Büyükçe mendil.

Örtü

Renkli tülbent

Yemeni, başörtüsü.

Başörtüsü; beyaz zemin üzerine siyah desenli çerçeveler basılarak yapılmış olan başörtüsü

İnce başörtüsü (Erzincan Merkez)

Kabakulak.

Başörtüsü.

Kumaş üzerine kalıplarla desen yapılmış baş örtüsü

Yazma, baş örtüsü

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Verileri, sürekli ya da geçici bir biçimde, bir belleğe ya da bir veri ortamına işleme. Bir yazmaçta ya da ana bellekte bulunan veriyi dış bellek ortamına, çıktı biçiminde aktarma.

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Elle yazılmış belge.

Elle ya da makine ile yazılmış sahne oyununa temel olan yapıtın özgün metni. bk. yz.

 

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

(I) bk. yazgı

Bilimsel terim anlamı:

Elle yazılmış kitap. (Batıda daktilo ile yazılmış sayılar da yazma kabul edilmektedir.)

[Fr. manuscrit]: Basım işlerinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap, dergi, belge ve benzeri

[Fr. coposition] [es. t. tahrir]: Bu amaçla yapılmış olan yazı çalışması.

Öğrencilere, düşüncelerini, duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık ve etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders.

İngilizce'de Yazma ne demek? Yazma ingilizcesi nedir?:

writing, manuscript

Osmanlıca Yazma ne demek? Yazma Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

tahrir, kitabet, inşa

Yazma hakkında bilgiler

İnce dokunmuş basma nın üzeri işlemeli ve desenlilerine verilen isim. Yazma kadınların ve genç bekar kızların kullandığı günlük ve özel günlerde giyilen başörtüsüdür. Giyilen biçimlerine göre ikiye ayrılır. Yazma,çizme pamuktan elde edilen kumaşlara basılan Anadolu motifleri ile süslenen bir kadın örtüsüdür. Eski tarihlerde ıhlamur ağaçından yapılmış olan kalıplar ve kök boya ile 6 renk olarak imal edilirdi. Yeni teknoloji gelişimi ile Bilgisayar destekli desen tasarımı yapılmış olan Yazma 12 renge kadar basılır. Kadınlar ve genç kızlar kenarlarına oya işleyerek çeyizlerine koyarlar.

Yazma ile ilgili Cümleler

  • Yazma becerilerim hakkında emin değilim fakat gerekli olursa o metni senin için yapacağım.
  • Yayınlanmamış üç tane el yazmam var.
  • Ben hiç bir oyun yazmadım.
  • Yazmak için bir şeye ihtiyacım var.
  • Her gün sana e-posta yazmaya söz veriyorum.
  • Yazmak ilgimi çekmiyor. Okumak istiyorum, yazmak değil. Okumak istiyorum.
  • Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
  • Ben kitap yazmalıyım.
  • Yazma konusunda çok iyisin. Ben kötüyüm.
  • Burak Tuğba'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.
  • Yazmadan önce cümleleri aklımda düzenlemeye dikkat ederim.
  • Yazmak için bana bir parça kağıt ver.
  • Yazma yarışmasında bir ödül kazandın, değil mi?
  • Yazma sanatı faydalıdır.
 

Yazma kısaca anlamı, tanımı:

Başörtü : Başörtüsü.

Boya : Yazmak için kullanılan mürekkep. Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde. Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu veya yağlı boya. Aldatıcı görünüş.

Kalıp : Yenilikten uzak, özgün olmayan. Gösterişli görünüş. Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç. Genellikle küp biçiminde yapılan. Biçki modeli, patron. Biçim, durum.

Desen : Desen yapma sanatı. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resimlerin hepsi. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılmış olan çizim. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir etme.

Yazma eser : Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde, elle yazılmış eser.

Yazma nüsha : Yazma.

Yazma yitimi : Ellerinde, parmaklarında hiçbir sakatlık olmamasına karşın ruhsal sebeplerle yazma melekesini yitirme, agrafi.

Okuma yazma : Okuma ve yazma bilgisi.

El yazması : Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap.

Yazmacı : Yemeni, yorgan yüzü vb. şeylere elle veya tahta kalıplarla desen yapan kimse. Yazma satan kimse.

Yazmacılık : Yazmacının işi.

Yazmak : Yazar olarak görev yapmak. Yaymak, sermek. Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek. Açmak. Sayaç vb. sayılarla niceliği belirtmek. Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur. Bir göreve almak. Gelinin yüzünü süslemek. Yazı ile bildirmek, haber vermek. Kaydetmek. İnsanın geleceğini belirlemek. Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak.

Yazman : Özel kuruluş veya kamu kurum veya kuruluşlarında haberleşmeyi sağlayan, yazışma yapabilen görevli, kâtip, sekreter. Özel kuruluş veya kamu kurum veya kuruluşlarında yazışmalardan sorumlu kimse, sekreter.

Yazmanlık : Yazmanın görevi. Yazmanın makamı, kâtiplik, sekreterlik.

Aklının bir köşesine yazmak : İleride hatırlamak üzere belleğine almak.

Buz üstüne yazı yazmak : Bir kimseye etki yapmayan sözler söylemek. süresi, etkisi çok az olacak bir iş yapmak.

Ceza yazmak : Ceza kesmek.

Defterinde yazmamak : Kitabında yer almamak.

Destan yazmak : Olağanüstü kahramanlık, yararlık veya başarı göstermek.

Gelin yazmak : Gelinin yüzünü değişik süs gereçleriyle bezemek.

Genel yazman : Genel sekreter.

Genel yazmanlık : Genel sekreterlik.

İlaç yazmak : Reçete yazmak.

Yüz yazmak : Makyaj yapmak. köy seyirlik oyunlarında taklit edilen kişinin özelliklerini belirtecek biçimde yüz boyamak, maske yapmak.

Yüzüne yazmak : Gelinin yüzünü süslemek.

Tahrir : Yazma, kitabet, kompozisyon.

Basım : Basımcılık. Bası işi, tipografi.

Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm. Olan biten şey.

Dönem : Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot. Yarıyıl. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki süre, devre. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre.

Kitap : Herhangi bir konuda yazılmış eser. Kutsal kitap. Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü.

Nüsha : Benzer, aynı, kopya. Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri. Gazete, dergi vb.nde sayı.

Kabakulak : Tükürük bezlerinin, özellikle kulak altı bezlerinin iltihaplanmasıyla beliren bulaşıcı, salgın ve ateşli bir hastalık, kabaşiş, yazma.

İnce : Zayıf. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı. Ayrıntılı. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). Tiz (ses), pes karşıtı. Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı. Taneleri ufak, iri karşıtı. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. Hafif, gücü az.

Bu : Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz. En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.

Yazma kitaplığı : Genel olarak yazmalara ve yazmalarla ilgili yapıtlara yer veren araştırma kitaplığı.

Yazma korumalı :

Yazmaç : Önceden saptanmış amaçlar için kullanılan, bu amaçların gerçekleştirilmesinde yararlanılacak verilerin saklanabileceği boyda bir yerel bellek türü. Kullanım yeri ve biçimine göre, bir yazmaç için sayaç, birikeç gibi adlar da kullanılabilir.

Yazmaekmeği : Yufka.

Yazmakaya : Erzincan şehrinde, Dutluca bucağına bağlı bir bölge.

Yazmali : Yazmalı, başörtülü

Yazmanlık okulu : Resmî ve özel iş alanlarına gerekli bilgi ve becerilerle donatılmış yazmanlar yetiştiren iki yıllık yüksek meslek okulu.

Diğer dillerde Yazma anlamı nedir?

İngilizce'de Yazma ne demek? : n. lettering, write down

Fransızca'da Yazma : inscription [la], rédaction [la]

Almanca'da Yazma : n. Abfassung, Schreibung

Rusça'da Yazma : n. писание (N), записывание (N), надписывание (N), набор (M), вербовка (F), выписка (F), запись (F), сочинение (N), рукопись (F)

adj. написанный, разрисованный, рукописный, вышитый