Yemiş nedir, Yemiş ne demek

  • Meyve
  • İncir.

"Yemiş" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." - B. Felek

Yerel Türkçe anlamı:

Söğüt ağacı meyvesi.

İncir

Leblebi.

İncir.

Kuru meyve

Yetmiş bk. yi’miş

Yemiş, çerez

Yetmiş

Kuruyemiş.

Yemiş, meyva

Taze incir

Kavun.

Diğer sözlük anlamları:

Yiyen, yiyici.

Osmanlıca Yemiş ne demek? Yemiş Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

semer

Yemiş hakkında bilgiler

[Bakınız: meyve]

Yemiş ile ilgili Cümleler

  • Öğle yemeği yemiştim.
  • Ali Mary geldiği zaman zaten öğle yemeği yemişti.
  • Ben eve varmadan önce çocuklarım bütün kurabiyeleri yemişti.
  • Hepsi kafayı mı yemiş?
  • Şüphelinin sinirli bir yaradılışı vardı, bir sigara tiryakisiydi ve sapına kadar tırnaklarını yemişti.
  • Ben kötü bir şey yemiş olmalıyım.
  • Zaten yemiş olmasaydım, öğlen yemeğini sizinle beraber yemeyi çok isterdim.

Yemiş anlamı, kısaca tanımı:

Meyve : Ürün, sonuç, kâr. Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş.

Karayemiş : Taflan.

Koca yemiş : Bu ağacın 1-2 santimetre çapında, kırmızı renkli meyvesi. Fundagillerden, 3-6 metre yüksekliğinde, çiçekleri beyaz veya pembe, kışın yapraklarını dökmeyen, odunu sert olduğundan kolay işlenemeyen ve kömür yapımında kullanılan bir ağaççık, sandal ağacı (Arbutus unedo).

 

Kuru yemiş : Fındık, fıstık, leblebi gibi yemek dışında yenilen yiyecekler.

Keçi yemişi : Yaban mersini.

Yemişçi : Yemiş satan kimse.

Yemişçil : Yemişle beslenen.

Yemişçilik : Yemişçi olma durumu.

Yemişen : Gülgillerden, meyvesi elmaya benzeyen, yaprakları kısa saplı, yumurtamsı biçimde ve kenarları dişli olan, dikenli bir bitki.

Yemişlenme : Yemişlenmek işi.

Yemişlenmek : Ağaçlar meyve vermek.

Yemişli : Yemişi olan, meyve veren.

Yemişlik : Meyvelik. Yemiş konulan, saklanan yer. İncirlik.

Dut yemiş bülbüle dönmek : Neşe ve konuşkanlığını yitirmek, susmak.

Kavurga yer kavurma yemiş gibi bıyığını siler : Yaptığı bir işi olduğundan daha çok, daha büyük veya daha farklı göstermek, abartmak.

Kuru yemişçi : Kuru yemiş satan kimse veya kuru yemiş satılan yer.

İncir : Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı yemişi, ballıdarı. Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica).

Yemiş güvercini : Kuşlar (Aves) sınıfının, güvercinler (Columbiiformes) takımının, güvercingiller (Columbidae) familyasından, Hindistan ve Seylân'da yaşayan, açık mavi, kül rengi bir tür. (Carpophaga aenea), Yağmurkuşları (Charadriiformes) takımının kumrugiller (Peristeridae) familyasından bir kuş türü. Açık mavi-külrengindedir.Hindistan ve Seylânda yaşar.

Yemiş kabuğu : (botanik)

Yemiş satağı : Yemiş, meyve ve sebze satağı.

Yemiş yaprağı : (meyveyaprak) (botanik)

Yemiş-sebze aracısı : Meyve ve sebze üreticileri ile manavlar arasında aracılık yapan kişi.

 

Yemişan : Hezaran da denilen çiçek. İğde meyvesi.

Yemişdere : Tunceli şehrinde, Akçapınar bucağına bağlı bir yer.

Yemişendere : Muğla ilinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

Yemişgen : Kırmızı, ufak yemişleri olan, dikenli yabanıl bir ağaç.

Yemişgüvercini : (zooloji)

Diğer dillerde Yemiş anlamı nedir?

İngilizce'de Yemiş ne demek? : n. fruit

Fransızca'da Yemiş : fruit [le], dessert [le]

Almanca'da Yemiş : n. Beere, Obst

Rusça'da Yemiş : n. фрукт: фрукты (PL), инжир (M), плод (M), ягода (F)