Yeni ve eski nedir, Yeni ve eski ne demek
Yeni ve eski; Sosyoloji alanında kullanılan bir kelimedir.
Sosyoloji'deki terim anlamı:
Toplum yaşamında, çatışmaları değişme ve gelişmenin itici gücünü oluşturan iki karşıt güç ve eğilim.
Yeni ve eski tanımı, anlamı
Eski : Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı. Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan. Önceki, sabık. Geçerli olmayan. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey
Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.
Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.
Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.
Çatışma : Çatışmak işi. Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma. Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi. Silahlı büyük kavga, arbede.
Değişme : Değişmek işi. Değişim.
Toplum : Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet. Topluluk.
Karşıt : Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast.
Eğilim : Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül. Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri. Belirli bir siyasi görüşe veya düşünceye yakın olma durumu, tandans.
Gücün : Dara dar. Güçlükle, ancak, zorla.
İtici : İtme işini yapan. Soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen, antipatik.
Toplu : Topu olan. Topunu, tamamını, bütününü içine alan. Düzenlenmiş, dağınık olmayan. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış. Bir arada, bütün, kombine. Vücutça dolgun.
Karşı : Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi. İçin, hakkında. Bulunan yere göre önde, ileride olan. Karşılık olarak, mukabil. -e doğru. Karşıt, zıt, muhalif. Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı. Ön, kat, huzur. Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.
Geliş : Gelme işi.
Yaşam : Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.
Çatış : Çatma işi.
Değiş : Değme işi. Değişim.
Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı.
Oluş : Olma işi, vuku. Oluşma, teşekkül, tekevvün. Bir durumdan öteki duruma geçiş.
Gücü : Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Diğer dillerde Yeni ve eski anlamı nedir?
İngilizce'de Yeni ve eski ne demek ? : new and old
Bu kısımda Yeni ve eski nedir? Yeni ve eski ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Yeni ve eski tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Yeni ve eski hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.