Yeniden düzenlenme nedir, Yeniden düzenlenme ne demek

Yeniden düzenlenme; Kimya, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Kimya'da terim anlamı:

Moleküller arasında çevrilme, göç veya yerdeğişimi, atom veya atom gruplarında yeniden düzenlenme ya da bir başka deyişle kendi kendilerince düzenlenme.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Parçalı genom yapısına sahip virüslerin aynı hücreyi birlikte enfekte etmeleri sonucunda bu virüslerin gen parçaları arasında gerçekleşen parça değişimi, reassortment.

Yeniden düzenlenme kısaca anlamı, tanımı

Düzenlenme : Düzenlenmek işi

Düze : Doz.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.

 

Yeniden : Gene, yine, bir daha, tekrar.

Reassortment : Yeniden düzenlenme.

Yerdeğişimi : Vezir, beylerbeyi, sancakbeyi ve vilayet kadıları ile bütün timar ve zeamet sahiplerinin atanmaları ve yer değiştirmeleri işlemi. Sefere katılmama ya da ölüm nedeniyle boş kalan timar ve zeametlerin başkalarına verilmesi işlemi.

Yerdeğişim : Bir özdeğin, konumunu belirleyen sayıların değişimi ile yeni bir konuma geçişi. Aralıklı ölçeğin taşıdığı özelliklerden biri olan ve aşağıdaki sayıltıyı uygulama olanağı veren kural : "a ve b gerçek sayılarsa, a+b = b+a ve ab=ba'dır.".

Çevrilme : Çevrilmek işi.

Virüsler : Bir protein kılıf ve nükleik asit olarak tek ya da çift iplikli, düz ya da halkasal DNA ya da RNA'dan oluşan, influenza virüsü gibi bazı virüslerde nükleik asidi birkaç parçadan oluşabilen, bazılarında protein kılıfın dışında zardan oluşan düz ya da üzerinde çıkıntılar bulunan bir kılıfları olan, hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen zorunlu parazitler. Nükleik asidi DNA ya da RNA oluşuna göre, morfolojilerine ve kılıf bulunup bulunmadığına göre gruplara ve alt gruplara ayrılırlar. Helikal virüsler, çok şekilli virüsler, kılıflı virüsler, kompleks virüsler, tek iplikli DNA virüsleri, çift iplikli DNA virüsleri, tek iplikli RNA virüsleri, tek iplikli ve kılıflı RNA virüsleri gibi.

 

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Değişim : Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme. Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım. Rüzgârın yön değiştirmesi. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok. Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon.

Molekül : Element veya bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde. Bir bütünün en küçük parçası. Fiziksel kimyada bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapı.

Parçalı : Birden çok parçadan oluşmuş. Mobilyacılıkta, parçalara ayrılarak yeniden başka biçimlerde oluşturulabilen, modüler.

Gerçek : Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Yalan olmayan. Doğruluk. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Yapay olmayan. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Değişi : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı.

Çevril : Çevrime ya da çevrimsel devime ilişkin. Kayseri şehrinde, Erkilet bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Parçal : Kesinti, ulak. Kalan, faiz: Niye paranın parçalını alıyı?.

Diğer dillerde Yeniden düzenlenme anlamı nedir?

İngilizce'de Yeniden düzenlenme ne demek ? : rearrengement, reassortment