Yutma katsayısı nedir, Yutma katsayısı ne demek

Teknik terim anlamı:

Bir ortamın sonsuz ince bir katının iç yutma çarpanının, bu katın kalınlığına bölümü.

Yutma katsayısı kısaca anlamı, tanımı

Katsa : Kürek. Fıçı

Katsayı : Bir niceliğin kaç katı alındığını gösteren sayı, emsal. Bir yasayı anlatan formülün yazılışında yer alan, değişmeyen sayı. Cisimlerin fiziksel özelliklerini belirten değişmeyen büyüklükler.

Yutma : Yutmak işi.

İç yutma çarpanı : (bir süzgeç ya da bağdaşık saydam ortamın) : Bir süzgeç ya da bağdaşık saydam ortamın, giriş ve çıkış yüzleri arasında yutulan ışık akısının, giriş yüzünü geçmiş olan ışık akısına oranı.

Yutma çarpanı : Cismin yuttuğu ışık akısının aldığı ışık akısına oranı.

Sonsuz : Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî. Ölçülemeyecek kadar çok veya büyük olan. Çok. Sonu ve sınırı olmayan şey. Birçok. Sonu olmayan, her niceliği aşabilen değişken (nicelik).

Çarpan : Bir çarpma işleminde çarpılan sayının kaç kez tekrarlanacağını gösteren sayı, çoğaltan.

Kalın : Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

 

Katın : Kadın. [Bakınız: katun].

Bölüm : Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

Ortam : Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü. Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform. Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü. Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat.

Kalı : Halı.

Bölü : Bölme işlemini gösteren “/” veya “:” işaretlerinin okunuşu, taksim. Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu. Böyle.

Çarp : Gelişi güzel çizilmiş, eğri.

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

 

Katı : Sert, yumuşak karşıtı. Taşlık. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan. Çok, aşırı derecede.

İnce : Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. Taneleri ufak, iri karşıtı. Hafif, gücü az. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı. Ayrıntılı. Zayıf. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). Tiz (ses), pes karşıtı.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Bu : Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz. En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.

Diğer dillerde Yutma katsayısı anlamı nedir?

İngilizce'de Yutma katsayısı ne demek ? : extinction coefficient, absorption cofficient