Zerre nedir, Zerre ne demek

Zerre; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

  • Çok küçük parçacık.
  • 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi

"Zerre" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti." - Ö. Seyfettin

Yerel Türkçe anlamı:

Karın.

Nesnenin iç bölümü.

Zerre hakkında bilgiler

[Bakınız: molekül]

Zerre ile ilgili Cümleler

  • Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.
  • Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.
  • Onda kötülüğün zerresi bile yoktu.
  • Neden bahsediyorsun zerre kadar fikrim yok.
  • Ali hava hakkında zerre kadar endişeli değil.
  • İçinde insanlığın zerresi kalmamış.
  • Matematiği zerre kadar seviyorum.

Zerre kısaca anlamı, tanımı:

Zerre kadar : Bir parça, çok az. hiç.

Zerresi kalmamak : Hiç bulunmamak, tükenmek, yok olmak.

Küçük : Niteliği aşağı olan, bayağı. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Kısık, parlak olmayan (ses). Geri aşamada. Küçük abdest. Niceliği az olan. Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Değersiz, önemsiz. Yaşı daha az olan.

Parçacık : Küçük parça, kırıntı. Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül.

Gram : Kilogramın binde biri değerindeki ağırlık ölçüsü birimi.

Ağırlık : Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Sorumluluk. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Değerli olma durumu. Sıkıntı. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Yük, külfet. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Takı. Etki, baskı, güçlük. Ağırbaşlılık. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Ağır olma durumu. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne.

 

Ölçü : Ölçme sonucu bulunan rakam. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Değer, itibar. Ölçüt. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Belirlenmiş boyut. Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan.

Birim : Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri. Bir kümenin her elemanı. Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite. Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite. Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit.

Molekül : Element veya bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde. Fiziksel kimyada bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapı. Bir bütünün en küçük parçası.

 

Çok : Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı. Aşırı bir biçimde.

Zerrece : Zerre kadar. İlgili cümle: "“Kimseyi zerrece kıskandığını, kötülediğini, kin tuttuğunu görmedim.”" R. Erduran.

Zerresi kalmamak : hiç bulunmamak, tükenmek, yok olmak. İlgili cümle: "“Bazen o muammalı hâl tamamen üstünden kalkıyor, zerre kadar eseri kalmıyor.”" S. M. Alus.

Diğer dillerde Zerre anlamı nedir?

İngilizce'de Zerre ne demek? : [zerren] v. pull, drag, strain, stretch, tug; pluck, pull out, tear out

n. whit

n. atom, corpuscle, corpuscule, crumb, grain, granule, iota, jot, mite, molecule, monad, mote, particle, rap, ray, scintilla, shadow, sparklet, speck, tittle, touch, vestige

Fransızca'da Zerre : atome [le], molécule [la]

Almanca'da Zerre : n. Atom

Rusça'da Zerre : n. крупица (F), крупинка (F), частица (F), капля (F), молекула (F), корпускула (F), йота (F)