Bu sayfada Evident ne demek nedir evident hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi evident resimleri yazıları türkçesi ne demek evident ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller evident hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Evident nedir English: He is a foreigner, as is evident from his accent. Turkish: Aksanından belli olduğu gibi, o bir yabancı. English: It was evident to all of us that he was innocent. Turkish: Masum olduğu hepimiz için ortad...
Evidently nedir English: Evidently, he's made a mistake. Turkish: Açıkçası, o bir hata yaptı. English: It's an evidently bad example. Turkish: Bu açıkçası kötü bir örnek. English: She is evidently sick. Turkish: O açıkça ha...
Evidential nedir evidential of : Ortada olmak. Evidentiary : İnandırıcı. Apaçık. Ortada. Delile dayanan. Kanıtsal. Aşikar. Kanıta dayanan. Delile ait. evidentiary of : Ortada olmak. Be evident : Aşikar olmak. evident : Açığa kavuşturmak. E...
Evidentiary nedir evidentiary of : Ortada olmak. Evidential : İnandırıcı. Kanıtlara dayanan. İspata ait. Kanıta dayanan. Delillere dayanan. Ortada. Apaçık. Aşikar. Delile dayanan. Delile ait. evidential of : Ortada olmak. Be evident : Aşika...
Evidentness nedir evident : Aşikar olmak. Make evident : Açığa kavuşturmak. evident : Besbelli. Açık. Apaçık. Belli. Aşikar. Evident : Ortada. Açık. Besbelli. Vazıh. Aşikar. Gün gibi açık. Belli. Belirgin. Apaçık. Meydanda. : Delile dayanan...