Jag

Jag nedir English: She dreamt about wild jaguars. Turkish: Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü. English: She called the kitten "Jaguar". Turkish: Kedi yavrusuna "jaguar"diye seslendi. a jag on : Sarhoş olmak. Kafayı bulmak...

Jagg nedir : Tırtıklı. Kafayı bulmuş. Dişli. Dik. Diş diş. Sarp. Çentik. Sarhoş. Sivri uçlu. Çentikli. Jaggedly : Tırtıllı bir biçimde. Diş diş. Dişli bir şekilde. Sivriltilmiş bir şekilde. Tırtıklı bir şekilde. Sarhoş bir halde. Tır...

Jaggedly nedir : Çentikli. Kafayı bulmuş. Sivriltilmiş. Sivri uçlu. Diş diş. Dişli. Sarp. Sarhoş. Dik. Çentik. Jaggedness : Yontulmamış olma. Dalgalı olma. Pürüzlülük. Sivrilik. Sivri çıkıntılı parçaları olma durumu. [#Jagger : Çentik ya...

Jagger nedir : Çentikçi. Sarhoş. Çentik yapan kimse veya şey. Çentik yapan kimse. (alkolden dolayı) kendinden geçme. Çentikçi kimse. Çentikli veya pürüzlü yapan kimse. Jaggery : Palmiye şekeri. Palmiye özünden yapılan bir tür şeker. Bi...

Jaggery nedir : Çentikli veya pürüzlü yapan kimse. Çentikçi kimse. Çentikçi. Çentik yapan kimse. Sarhoş. Çentik yapan kimse veya şey. (alkolden dolayı) kendinden geçme. Jaggers : Sarhoş. Çentik yapan kimse veya şey. Çentikçi kimse. Çent...

Jaggies nedir : Dişli. Çentikli. Tırtıklı. Kertikli. Jaggier : Dişli. Kertikli. Çentikli. Tırtıklı. [#Jagging : Kalafatlama. Sivri sivri kesmek. Çentik yapmak. Jagg : Çentik. Kertik. : Sivriltilmiş. Sarhoş. Kafayı bulmuş. Sivri uçlu. Çe...

Jagging nedir : Tırtıklı. Kertikli. Çentikli. [#Dişli. Jaggies : (bilgisayar grafiğinde) bulanık şekilde alınmış ve pürüzlü kenarları olan resimler (düşük çözünürlüklü bilgisayarlarda). : Kertikli. Dişli. Çentikli. Tırtıklı. Jagg : Kert...

Jaggy nedir : Çentik. Kertik. Jagged : Sivri. Kafayı bulmuş. Sarp. Sarhoş. Tırtıklı. Sivri uçlu. Çentikli. Sivriltilmiş. Pürüzlü. Dişli. [#Jaggedly : diş. Dişli bir şekilde. Tırtıklı bir biçimde. Sarhoş bir halde. Tırtıllı bir biçimde...

Jags nedir : Jaagsiekte. Jagziekte. Koyunlarda görülen kronik akciğer hastalığı (virüsün neden olduğu). Koyunlara özgü kronik akciğer hastalığı. Have a jag on : Kafayı bulmak. Sarhoş olmak. [#Crying jag : Ağlama krizi. Ağlama nöbeti....

Jagannath nedir jagannathan runkle model : Glosten-jagannathan-runkle modeli. Gjr modeli. Hansen jagannathan approach : Hansen jagannathan yaklaşımı. jagannathan rational expectations : Hansen jagannathan akılcı beklentileri. Sözcükler, d...

Jager nedir a jag on : Kafayı bulmak. Sarhoş olmak. Crying jag : Ağlama nöbeti. Ağlama krizi. : Çentik yapmak. Kafası iyi olma. Çentmek. Diş diş etmek. Çentik. Sivri uç. Pürüzlü eğri büğrü yırtmak. Sarhoşluk. Sarhoş eden içki. Diş. Ja...

Jagged nedir : Dişli bir şekilde. Tırtıklı bir şekilde. Sivriltilmiş bir şekilde. Tırtıklı bir biçimde. Sarhoş bir halde. Tırtıllı bir biçimde. Diş diş. Testere gibi. Jaggedness : Sivrilik. Sivri çıkıntılı parçaları olma durumu. Yontul...

Jaggedness nedir : Çentikli. Diş diş. Sarp. Çentik. Sarhoş. Tırtıklı. Sivriltilmiş. Pürüzlü. Dik. Sivri uçlu. Jaggedly : Diş diş. Tırtıklı bir şekilde. Tırtıklı bir biçimde. Testere gibi. Dişli bir şekilde. Sivriltilmiş bir şekilde. Tırtıl...

Jaggers nedir : Çentikli veya pürüzlü yapan kimse. (alkolden dolayı) kendinden geçme. Çentik yapan kimse. Çentik yapan kimse veya şey. Çentikçi kimse. Çentikçi. Sarhoş. Jaggery : Palmiye özünden yapılan bir tür şeker. Palmiye şekeri. Hi...

Jaggier nedir : (bilgisayar grafiğinde) bulanık şekilde alınmış ve pürüzlü kenarları olan resimler (düşük çözünürlüklü bilgisayarlarda). Jaggiest : Kertikli. Tırtıklı. Dişli. Çentikli. [#Jagging : Çentik yapmak. Sivri sivri kesmek. Kala...

Jaggiest nedir : (bilgisayar grafiğinde) bulanık şekilde alınmış ve pürüzlü kenarları olan resimler (düşük çözünürlüklü bilgisayarlarda). Jaggier : Kertikli. Çentikli. Tırtıklı. Dişli. [#Jagging : Kalafatlama. Çentik yapmak. Sivri sivri ...

Jaggs nedir : Kertik. Çentik. Jagged : Diş diş. Sivri. Çentikli. Sivriltilmiş. Kafayı bulmuş. Çentik. Tırtıklı. Sarhoş. Dişli. Sarp. [#Jaggedly : Sivriltilmiş bir şekilde. Testere gibi. Sarhoş bir halde. Tırtıklı bir biçimde. Tırtıklı...

Jagless nedir a jag on : Kafayı bulmak. Sarhoş olmak. Crying jag : Ağlama nöbeti. Ağlama krizi. : Sarhoş eden içki. Pürüzlü eğri büğrü yırtmak. Çentmek. Viraj. Diş diş etmek. Çentik. İçki alemi. Sivri uçlu kaya. Çentik yapmak. Sarhoşluk...

Jagsiekte nedir Sözcükler, direkt olarak Jagsiekte ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler. : Koyunlarda oluşan kronik akciğer hastalığı (virüsün yol açtığı). Koyunlarda kronik akciğer ...