Jags türkçesi Jags nedir

Jags ingilizcede ne demek, Jags nerede nasıl kullanılır?

Jagsiekte : Jaagsiekte. Jagziekte. Koyunlarda görülen kronik akciğer hastalığı (virüsün neden olduğu). Koyunlara özgü kronik akciğer hastalığı.

Have a jag on : Kafayı bulmak. Sarhoş olmak.

Crying jag : Ağlama krizi. Ağlama nöbeti.

Jag : Sivri uçlu kaya. Çentik yapmak. Diş diş etmek. Sarhoşluk. Diş. Pürüzlü eğri büğrü yırtmak. Viraj. Sivri uç. Sarhoş eden içki. Çentik.

Jagannath : Hindistan kültüründe krishna idolü. Juggernaut. Puri'de bulunan krishna idolü (hindistan). Krishna ya da vishnu ismi (hinduizm).

Jager : Korsanmartıgillerden bir kuş. Keskin nişancı.

Jagg : Kertik. Çentik.

Jaggedness : Dalgalı olma. Yontulmamış olma. Sivrilik. Sivri çıkıntılı parçaları olma durumu. Pürüzlülük.

Jagger : Çentikli veya pürüzlü yapan kimse. Çentik yapan kimse. Çentik yapan kimse veya şey. Çentikçi kimse. (alkolden dolayı) kendinden geçme. Çentikçi. Sarhoş.

Jaggery : Hindistan'da palmiye ağaçlarının özünden yapılan iri taneli kahverengi şeker. Palmiye şekeri. Palmiye özünden yapılan bir tür şeker. Bir şeker türü.

 

İngilizce Jags Türkçe anlamı, Jags eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jags ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Intemperateness : Ölçüsüzlük. Oburluk. Kontrolsüzlük. Ayarsızlık. Aşırılık. Öz kontrolsüzlük (konuşma veya hareketlerde). İtidalsizlik.

Fuddling : Çakırkeyif yapmak. Sızmak. (içki) sersemletmek. Çakırkeyif olma. Zihnini karıştırmak. Şaşkınlık. Sersemlik. Sersemletmek. Şaşırtmak.

Crenated : Kenarı tırtıllı. Çentikli.

Cornering : Fiyatı aşırt yükseltme. Köşe dönmek. Köşe oluşturmak. Virajı almak. Viraj alma. Köşeye sıkıştırmak. Ele geçirmek. Kıstırmak.

Bacchanals : Baküs şenliği. İçki sefası.

Knurl : Tırtıl çekme aleti. Pürtük. Yumru. Tırtıl. Budak. Tırtır açmak. Topak. Tırtık.

Bezel : Şev. Yüzük kaşı. Lamba çerçevesi. Değerli bir taş veya saat camını tutan kertik. Kenar. Sunucu kapağı. Bıçağın eğimli ağzı. Çıkıntı. Façeta.

Dens : Çene kemiklerinde yerleşmiş, alınan gıdaların parçalanmasını ve öğütülmesini sağlayan sert yapılar, dens. Dişe benzeyen parça. Dens.

Notch : Kertmek. Yaya yerleştirmek (oku). Diş diş yapmak. Kertiklemek. Çentiklemek. Çetelesini tutmak. Basım sırasında basım aygıtının diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek üzere filmin kenarına açılan oyuk.

Featheredges : Zayıf köşe. İnce ağız. Keskin kenar. Keskin kenarlı tuğla. Pahlı kenar. Pah.

Jags synonyms : binge, dental, flap, crenate, booze, crena, being drunk, inebriation, featheredge, hackled, hewed, crenelle, pronging, spike, insobriety, caroused, prickle, prickles, hews, jagging, chip, sinuosity, clove, garment, switchbacks, dints, peak, indents, cloves, indent, jag, fuddle, crapulence.