Fuss nedir English: What was all the fuss about? Turkish: Bütün bu yaygara ne hakkındaydı? English: What is all the fuss about? Turkish: Bütün bu yaygara ne için? English: There's nothing to make such a fuss about. Tur...

 
 
 

Fuss around nedir ne demek

Fuss around nedir : Titizlenmek. Ortalığı velveleye vermek. Dertlenmek. Telaşlandırmak. Telaş. Üzerine titremek. Yaygara. Özen göstermek. İnce eleyip sık dokumak. Gereksiz yere telaşlanmak. Around : Öteye beriye. Arkaya. Her yanına. Ötede b...

Fussa nedir Fussa; Biyoloji, Zooloji alanlarında kullanılan bir kelimedir. Biyoloji'deki anlamı: Etçiller (Carnivora) takımının, misk kedisigiller (Viverridae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, esmer kahverengi, Madagaskar'da yaş...

Fussbudgets nedir ne demek

Fussbudgets nedir : Çok titiz kimse. Şikayetçi kimse. Kılı kırk yaran kimse. Sözcükler, direkt olarak Fussbudgets ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler. [#Remonstrator : Protesto eden k...

Fussier nedir : Telaşlı. Müşkülpesent. Titiz. Yaygaracı. Güç beğenen. Velveleci. Mızmız. Detaycı. Çok süslü. Zor beğenen. Fussily : Titizlikle. Gereksizce telaşlanarak. [#Fussiness : Aşırı özen. Titizlik. Huysuz. Süslülük. Titizlenme. K...

Fussily nedir : Velveleci. Çok süslü. Titiz. Zor beğenen. Telaşlı. Çok titiz. Güç beğenen. Müşkülpesent. Yaygaracı. Mızmız. Fussiest : Yaygaracı. Çok titiz. Velveleci. Telaşlı. Güç beğenen. Detaycı. Müşkülpesent. Çok süslü. Titiz. Zor b...

Fussing nedir English: I'm tired of all your fussing. Turkish: Senin bütün yaygarandan bıktım. English: Stop fussing over me. I'm fine. Turkish: Benim üzerime titremeyi bırak. Ben iyiyim. : Huysuz. Süslülük. Kılı kırk yarma. A...

Fusspots nedir : Velveleci. Baş belası kimse (argo terim). Yaygaracı kimse. Mızmız kimse. Yaygaracı. Evhamlı ve karamsar tip. Musibet. Huysuz kimse. Fuss about : Şikayet edip durmak. Çırpınmak. [#Fuss and kerfuffle : Karışıklık. Fuss aro...

Fuss about nedir ne demek

Fuss about nedir English: What's all the fuss about? Turkish: Bütün bu yaygara ne hakkında? English: What was all the fuss about? Turkish: Bütün bu yaygara ne hakkındaydı? English: There's nothing to make such a fuss about. ...

Fuss and kerfuffle nedir ne demek

Fuss and kerfuffle nedir : Dertlenmek. [#Velvele. Yaygara. Özen göstermek. Yaygara koparmak. Telaş. İnce eleyip sık dokumak. Gereksiz yere telaşlanmak. Titizlenmek. Ortalığı velveleye vermek. And : Ve bu yüzden. Üstelik. Ma. Da... da... ya da de.....

Fuss over nedir ne demek

Fuss over nedir English: Stop making a fuss over nothing. Turkish: Boşu boşuna yaygara yapmayı bırak. : Özen göstermek. Üzerine titremek. Ortalığı velveleye vermek. Titizlenmek. Dertlenmek. Velvele. Gereksiz yere telaşlanmak. Telaş. ...

Fussbudget nedir ne demek

Fussbudget nedir : Şikayetçi kimse. Kılı kırk yaran kimse. Çok titiz kimse. Sözcükler, direkt olarak Fussbudget ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler. [#Remonstrator : Protesto eden ki...

Fusses nedir about : Çırpınmak. Şikayet edip durmak. Fuss and kerfuffle : Karışıklık. around : Şikayet edip durmak. Fuss over : Üzerine titremek. Üstüne titremek. a fuss about : Son derece endişelenmek. Problem etmek. Sorun etmek. Mese...

Fussiest nedir : Mızmız. Detaycı. Zor beğenen. Titiz. Velveleci. Telaşlı. Çok süslü. Çok titiz. Yaygaracı. Güç beğenen. Fussily : Gereksizce telaşlanarak. Titizlikle. [#Fussiness : Titizlenme. Telaş. Huysuz. Titizlik. Kılı kırk yarma. Aş...

Fussiness nedir ne demek

Fussiness nedir : Yaygara koparmak. Özen göstermek. İnce eleyip sık dokumak. Telaşlandırmak. Gereksiz yere telaşlanmak. Üzerine titremek. Titizlenmek. Fussier : Mızmız. Telaşlı. Çok süslü. Velveleci. Güç beğenen. Müşkülpesent. Detaycı. Ti...

Fusspot nedir : Yaygaracı. Mızmız kimse. Yaygaracı kimse. Evhamlı ve karamsar tip. Musibet. Velveleci. Baş belası kimse (argo terim). Huysuz kimse. Fuss about : Çırpınmak. Şikayet edip durmak. [#Fuss and kerfuffle : Karışıklık. Fuss aro...

Fussy nedir English: A fussy referee can ruin a bout. Turkish: Titiz bir hakem maçı bozabilir. English: Ali is a fussy eater. Turkish: Ali zor beğenen bir yiyici. English: Ali was a fussy baby. Turkish: Ali telaşlı bir ...

 

Copyright © 2007-2022 ileilgili.org • Her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizden faydalanırken, lütfen sitemizi kaynak göstermeyi unutmayın.
Hakkındaİletişim