Go with nedir English: A purple carpet will not go with this red curtain. Turkish: Mor bir halı bu kırmızı perde ile gitmeyecek. English: Ali asked Mary to go with him. Turkish: Ali Mary'nin kendisiyle gitmesini istedi. Englis...

 
 
 

Go without nedir ne demek

Go without nedir English: He can't go without wine for even a day. Turkish: Bir gün bile şarapsız yapamaz. English: Doesn't that go without saying? Turkish: Söylemeye gerek yok mu? English: Do you want me to go without you? ...

Go with the crowd nedir ne demek

Go with the crowd nedir : Girmek. Kaybolmak. İddiaya girmek. İşlemek. Erişmek. İş görmek. Ölmek. Başlamak. Tükenmek. Yayılmak. With : Beraber. İle ilgili. -e karşın. Nedeniyle. Birlikte. Yanına. Canlı. İle beraber. Sayesinde. Beraberinde. [#The :...

Go with the tide nedir ne demek

Go with the tide nedir : Götürmek. Ayrılmak. İşlemek. Söylenmek. Tükenmek. Yayılmak. Olmak. İlerlemek. Enerji. Gitmek. With : Sayesinde. Canlı. İle beraber. Nedeniyle. Beraber. Birlikte. -la. -lı. Beraberinde. İle ilgili. [#The : Belirli veya sp...

Go without saying nedir ne demek

Go without saying nedir English: Doesn't that go without saying? Turkish: Söylemeye gerek yok mu? English: I couldn't let Tom go without saying goodbye. Turkish: Vedalaşmadan Tom'un gitmesine izin veremedim. : Bahse girmek. İş görmek. S...

 

Copyright © 2007-2022 ileilgili.org • Her hakkı saklıdır.
İçeriklerimizden faydalanırken, lütfen sitemizi kaynak göstermeyi unutmayın.
Hakkındaİletişim