Bu sayfada Ruck ne demek nedir ruck hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi ruck resimleri yazıları türkçesi ne demek ruck ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller ruck hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Ruck nedir English: A big tree in the field was struck by lightning. Turkish: Alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı. English: A good idea struck her. Turkish: Onun aklına iyi bir fikir geldi. English: A dog was run over ...
Rucks nedir English: The street behind my house is too narrow for delivery trucks. Turkish: Evimin arkasındaki sokak, dağıtım kamyonları için çok dar. English: Pickup trucks are popular in North America, but not in Europe. T...
Rucksacks nedir : Sırt çantası. Arka çantası. Rucks : Buruşturmak. Kırışmak. Kırıştırmak. Buruşmak. [#Motortrucks : Yük taşımak için kullanılan motorlu kamyon. Trucks : Bostan sebzesi. Değersiz eşya. Takas. Pılı pırtı. Değiş tokuş. Trampa...
Ruckuses nedir : Gürültü. Kıyamet. Şamata. Hengame. Kargaşa. Velvele. Karışıklık. Patırtı. Çıngar. Arbede. Ruck up : Kırıştırmak. Kırışmak. Buruşmak. Buruşturmak. [#Ruck : Geride kalan atlar. Kırıştırmak. Örselemek. Kırışmak. Buruşmak. N...
Ruck up nedir English: I struck up an acquaintance with her. Turkish: Onunla tanışık oldum. : Geride kalan atlar. Buruşmak. Kırışmak. Kırıştırmak. Buruşturmak. Kırışıklık. Örselenmek. Sıradan insanlar. Nal toplayanlar. Örselemek. R...
Rucked nedir : El arabası ile yük taşımak. Kamyon. Takas etmek. Trampa. Trampa etmek. Kamyon ile yük taşımak. Mal ile ödemek. Alışveriş yapmak. Değiş tokuş etmek. Gitmek. Saarbrucken : Güneybatı almanya'da bir şehir. [#Trucker : Kamyon...
Rucksack nedir : Arka çantası. Sırt çantası. Rucks : Kırışmak. Buruşmak. Kırıştırmak. Buruşturmak. [#Motortrucks : Yük taşımak için kullanılan motorlu kamyon. Trucks : El arabası. Pılı pırtı. Değiş tokuş. Kamyon. Direk şapkası (gemi). Ta...
Ruckus nedir English: What's all the ruckus? Turkish: Bütün gürültü nedir? : Patırtı. Gürültü. Kıyamet. Şamata. Karışıklık. Hengame. Çıngar. Velvele. Arbede. Kargaşa. Ruck up : Kırışmak. Kırıştırmak. Buruşmak. Buruşturmak. [#Ruck ...