Shame

Shame nedir English: I think it's a shame that some foreign language teachers were able to graduate from college without ever having studied with a native speaker. Turkish: Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuş...

Shame the devil nedir : Biçimlemek. Şanssızlık. Namusunu kirletmek. Leke. Yazık etmek. Ayıp etmek. Utanç. Ayıp. Hayvanın verim yeteneğinin zayıflaması veya yaşam gücünün azalması. genetik anormalliklere neden olan allel. ayıp. The : Belirli vey...

Shamed him nedir : Yazık etmek. Ayıp etmek. Tecavüz etmek. Utanmış. Utandırmak. Namusunu kirletmek. Mahçup etmek. Him : Onu. Kendi. (erkek) onu. Kendine. Ona. O. [#A plague on him : Allah belasını versin. Belasını bulsun. Adopted him : Onu...

Shamefacedly nedir : Mahçup. Çekingen. Mahcup. Utangaç. Utanmış. Utanç içinde. Utançtan kızarmış. Shamefacedness : Aşağılama. Utanmış olma durumu. Suçluluk. Utangaçlık. Ürkeklik. Aşağılanma. Sözcükler, direkt olarak Shamefacedly ile ilgili e...

Shameful nedir English: And I did not shoot. I couldn't... At the last moment, it's shameful to say... I didn't have the courage to shoot. Turkish: Ve vurmadım. Vuramadım... Son anda, söylemesi utanç verici... Vuracak cesaretim yokt...

Shameful conduct nedir : Utandırıcı. Utanç verici. Rezil. Yüz kızartıcı. Yüzkızartıcı. Çirkin. Utanılacak. Ayıp. Kepaze. Conduct : Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. İletmek. Yöneltmek. Davranış. Gidiş. Kişinin özellikle ahlak bakımından ...

Shameful sight nedir : Utandırıcı. Utanılacak. Yüzkızartıcı. Kepaze. Rezil. Utanç verici. Yüz kızartıcı. Ayıp. Çirkin. Sight : Görmek. Görünüş. Göz erimi. Görüş. Manzara. Düşünce. Görme gücü. Ç.görülmeye değer yerler. Kanı. [#Shameful behavior...

Shamefulness nedir behavior : Utanç verici davranış. Onursuz ve rezil davranış. Shameful conduct : Utanç verici davranış. Onursuz ve rezil davranış. deed : Utanç verici iş. Utandıran davranış. Bir kimsenin utanmasına sebep olan davranış. Sha...

Shamelessly nedir : Yırtık. Arsız. Terbiyesiz. Utançtan yoksun. Arlanmaz. Edepsiz. Yüzsüz. Utanmaz. Yalaka. Hayasız. Shamelessness : Arsızlık. Utanmazlık. Hayasızlık. Edepsizlik. Yüzsüzlük. Sözcükler, direkt olarak Shamelessly ile ilgili eş...

Shame dividend nedir : Utanılacak şey. Utanç. Birini utandırarak bir şey yapmaya mecbur etmek. Yazık etmek. Ayıp etmek. Şerefsizlik. Namusunu kirletmek. Ayıp. Şanssızlık. Mahçup etmek. Dividend : Bir girişimin bir akçalı yıl ya da bir deneme s...

Shame on you nedir English: Shame on you! Turkish: Senden utanıyorum! English: Shame on you for lying. Turkish: Yalan söylediğin için yazıklar olsun. English: Shame on you both. Turkish: İkinize de yazıklar olsun. : Hukuk dili...

Shamed nedir English: Ali is ashamed of me. Turkish: Ali benden utanıyor. English: Ali is ashamed of his body. Turkish: Ali vücudundan utanıyor. English: Ali hasn't done anything to be ashamed of. Turkish: Ali utanılacak...

Shamefaced nedir : Utangaç bir şekilde. [#Ürkek bir şekilde. Utanmış veya utangaç bir tarzda. Shamefacedness : Aşağılama. Ürkeklik. Suçluluk. Utanmış olma durumu. Utangaçlık. Aşağılanma. : Yüzkızartıcı. Utanılacak. Kepaze. Utanç verici. Re...

Shamefacedness nedir : Utançtan kızarmış. Çekingen. Mahçup. Utanç içinde. Utangaç. Mahcup. Utanmış. Shamefacedly : Utanmış veya utangaç bir tarzda. Ürkek bir şekilde. Utangaç bir şekilde. Sözcükler, direkt olarak Shamefacedness ile ilgili eş a...

Shameful behavior nedir : Utanç verici. Rezil. Ayıp. Utanılacak. Yüz kızartıcı. Kepaze. Utandırıcı. Yüzkızartıcı. Çirkin. Behavior : Hareket tarzı. Davranış. Hal. Tutum. Genel anlamda bir organizmanın görülen ve görülmeyen her türlü bedensel, ruh...

Shameful deed nedir : Utanılacak. Yüz kızartıcı. Rezil. Kepaze. Utandırıcı. Yüzkızartıcı. Utanç verici. Ayıp. Çirkin. Deed : Tapu senedi. Başarı. Kahramanlık. Eylem. Fiil. Amel. Cesaretli davranış. Senet. Türesel bir işlem meydana getiren imz...

Shamefully nedir English: The place was shamefully neglected. Turkish: Yer utanç verici bir biçimde bakımsızdı. English: They said he had acted shamefully. Turkish: Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler. behavi...

Shameless nedir English: A shameless liar speaks smilingly. Turkish: Utanmaz bir yalancı gülümseyerek konuşur. English: You're shameless. Turkish: Sen utanmazsın. English: Ali is shameless. Turkish: Ali utanmaz. English: Al...

Shamelessness nedir : Terbiyesiz. Yırtık. Hayasız. Edepsiz. Utanmaz. Yüzsüz. Yalaka. Utançtan yoksun. Kepaze. Arsız. Shamelessly : Utanmadan. Prensipleri olmaksızın. Terbiyesiz bir biçimde. Utanıp sıkılmadan. Saygısız bir şekilde. Edepsizce. ...