Wind

Wind nedir English: A gentle wind was blowing. Turkish: Nazik bir rüzgar esiyordu. English: A cold wind was blowing. Turkish: Soğuk bir rüzgar esiyordu. English: A hard wind is blowing. Turkish: Sert bir rüzgar esiyor....

Wind borne nedir : Soluklandırmak. Dolambaçlı olmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Dolanmak. Döndürmek. Soluk. Sarılmak. Açmak (yol). Rüzgar. Kıvırmak. Borne : Götürülmüş. Taşınmış. Dar kafalı (fransızca terim). Doğmuş. [#Wind around : (yol) kıv...

Wind box nedir : Rüzgar. Hava cıva. Bilgisayar, coğrafya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Dolamak. Açmak (yol). Dolaşmak. Dolanmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçir...

Wind chill factor nedir : Döndürmek. Midede gaz. Soluk. Hava cıva. Soluğunu kesmek. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Sarılmak. Dolaşmak. Bükülmek. Soluklandırmak. Chill : Soğumak. Korkutmak. Soğutmak. Üşütmek. Soğuk. Donmak. Titreme. Soğutmak (yiyecek vey...

Wind cone nedir : Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi. Açmak (yol). Hava cıva. Yel. Sarılmak. Soluk. Sonuçlandırmak. Kıvrılmak. Dolambaçlı ol...

Wind direction nedir : Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Dolambaçlı olmak. Sonuçlandırmak. Dolaşmak. Nefes. Rüzgar. Çev...

Wind egg nedir : Dolambaçlı olmak. Soluk. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Bükülmek. Sarılmak. Boş laf. Yel. Midede gaz. Rüzgar. Hava cıva. Egg : Teşvik etmek. Taslak. Yumurta atmak. Tahrik etmek. Torpido. Yumurta. Eşek şakası. Genellikle yuvarla...

Wind farm nedir : Kıvırmak. Soluğunu kesmek. Yel. Boş laf. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi. Rüzgar. Kıvrılmak. Sonuçlandırmak. Sarılmak. ...

Wind gage nedir : Yel. Midede gaz. Dolaşmak. Soluk. Soluklandırmak. Hava cıva. Kurmak. Çevirmek. Dolambaçlı olmak. Nefes. Gage : Düelloya davet için yere atılan eldiven. Bkz.gauge. Kalibresini ölçmek. Miktar. Ebat. Ölçü. Ölçmek. Bahse gir...

Wind around nedir : Kıvırmak. Bilgisayar, coğrafya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sonuçlandırmak. Soluklandırmak. Nefes. Bükülmek. Çevirmek. Dolamak. Açmak (yol). Sarılmak. Around : Çevresinde. Ötede beride. Ortalıkta. Etrafına...

Wind back nedir : Döndürmek. Dolamak. Kıvırmak. Dolaşmak. Çevirmek. Kıvrılmak. Sarmak. Rüzgar. Hava cıva. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Back : Arka çıkmak. Arka. Geçmişe. Kasalı çalgılarda kasanın arka tarafında kalan ve genellikle birbirine ya...

Wind bound nedir : Soluğunu kesmek. Döndürmek. Nefes. Sarılmak. Midede gaz. Hava cıva. Kıvrılmak. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devinimi. Sonuçla...

Wind broken nedir : Soluğunu kesmek. Açmak (yol). Hava cıva. Dolambaçlı olmak. Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek. Kıvırmak. Sonuçlandırmak. Yel. Midede gaz. Çevirmek...

Wind chimes nedir English: I love the sound of wind chimes. Turkish: Rüzgar çanlarının sesini seviyorum. English: Ali hates the sound of wind chimes. Turkish: Ali rüzgar çanlarının sesinden nefret ediyor. : Kıvrılmak. Soluklandırm...

Wind deflection nedir : Bilgisayar, coğrafya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kıvırmak. Yel. Çevirmek. Havayuvarında ayrımlı basınç altındaki yöreler arasında oluşan, yatay yönde, esiş yönü, süresi ve biçimleriyle ayrımlı hava devini...

Wind down nedir : Boş laf. Bükülmek. Bilgisayar, coğrafya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Dolamak. Midede gaz. Dolambaçlı olmak. Çevirmek. Sarmak. Açmak (yol). Nefes. Down : Yere sermek. Aşağısına doğru. Bozuk. Aşağıya doğru. ...

Wind exposure nedir : Sarmak. Boş laf. Nefes. Dolaşmak. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Dolamak. Kıvrılmak. Dolambaçlı olmak. Rüzgar. Soluklandırmak. Exposure : Bir güvence için belirtilen sınır. Bir nesnenin ışınlara tutulması; ışınlama ölçüsü, ışın...

Wind force nedir : Kıvrılmak. Bükülmek. Bilgisayar, coğrafya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Nefes. Sonuçlandırmak. Dolamak. Sarmak. Dolanmak. Açmak (yol). Soluk. Force : Yükseltmek (fiyat). Turfanda yetiştirmek. Zorlamak. Çabu...

Wind gap nedir : Kurmak. Sarmak. Dolambaçlı olmak. Soluk. Nefes. Kıvrıla kıvrıla gitmek. Boş laf. Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek. Kıvırmak. Bilgisayar, coğrafy...