Bu sayfada Congest ne demek nedir congest hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi congest resimleri yazıları türkçesi ne demek congest ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller congest hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Congest nedir English: He used to suffer from severe nasal congestion. Turkish: O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti. English: Our delay was due to traffic congestion. Turkish: Gecikmemiz trafik sıkışıklığı nedeni...
Congested nose nedir : Kalabalık. Kan toplanmış. Tıkalı. Tıkanmış. Fazla dolu. Sıkışık. Tıklım tıklım. Kan hücum etmiş. Şişkin. Tıkanık. Nose : Koklayarak bulmak. Uç. Genizden çıkarmak (ses). Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taş...
Congesting nedir : Kalabalığı dağıtmak. Tıkanıklığı açmak. Toplanmayı dağıtmak. Congestio : Bir bölgeye toplardamar kanının toplanması. Pasif hiperemi. [#Congestion : Konjesyon. Yoğunluk. Sıkışma. Tıkanma. Kalabalık. Kan hücumu. Toplardama...
Congestion nedir English: He used to suffer from severe nasal congestion. Turkish: O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti. English: Our delay was due to traffic congestion. Turkish: Gecikmemiz trafik sıkışıklığı nedeni...
Congestions nedir control : Tıkanıklık denetimi. Sıkışıklık denetimi. Nasal congestion : Burun tıkanması. Burun tıkanıklığı. congestion : Çok sayıda kullanıcının aynı zamanda internete bağlanmasının neden olduğu yoğun “trafik”. İnternet yoğ...
Congestive cirrhosis nedir : Tıkanıklığa neden olmaya yatkın olan. Konjesyona ait, onunla belirgin, konjesyon oluşturan veya konjesyonla sonuçlanan. Konjestif. Cirrhosis : Karaciğerde, yoğun fibröz doku artışına yol açan bir seri değişiklik sonucu l...
Congests nedir : Tıkanıklığı açmak. Toplanmayı dağıtmak. Kalabalığı dağıtmak. Congest : Dolmak. Tıkamak. Şişirme, toplama, doldurma. Yığılmak. Konjest. Doldurmak. Yığmak. Toplamak. Kalabalıklaşmak. Tıkanmak. [#Congested : Tıkanık. Şişkin...
Congested nedir English: The roads here are congested. Turkish: Buradaki yollar sıkışık. area : Aşırı nüfuslu bölge. Congested nose : Tıkalı burun. spectrum : Kalabalık spektrum. Tıkanık spektrum. Decongested : Tıkanıklığı açmak. Kal...
Congested area nedir : Tıkanık. Konjesyone. Fazla dolu. Tıkalı. Kalabalık. Sıkışık. Kan toplanmış. Tıklım tıklım. Tıkanmış. Şişkin. Area : Alan. Bir cismin, uzunluk birimi üstikisi ila ölçülen yüzeyi. Bir tutanakta, özel bir veri türüne ayrılm...
Congested spectrum nedir : Kan hücum etmiş. Tıklım tıklım. Kalabalık. Şişkin. Fazla dolu. Konjesyone. Tıkalı. Sıkışık. Tıkanmış. Kan toplanmış. Spectrum : Tayf. Türlü dalga boylarındaki elektromıknatıssal ışınımların sırasını ve sıklık, erke gibi ...
Congestio nedir English: We know how to get around traffic congestion. Turkish: Trafik sıkışıklığını nasıl aşacağımızı biliyoruz. English: Our delay was due to traffic congestion. Turkish: Gecikmemiz trafik sıkışıklığı nedeniyle...
Congestion control nedir : Konjesyon. Birikme. İzdiham. Toplardamarlardaki kanın dönüşünün engellenmesi veya yetersizliği sonucu kanın organ veya dokuların bir bölgesinde veya tamamında birikmesi. Sıkışma. Yoğunluk. Kan hücumu. Kan toplanması. Kan...
Congestive nedir cirrhosis : Kronik pasif konjesyona bağlı olarak vena sentralisler çevresinde bağ doku artışı sonucu oluşan kronik, ilerleyici karaciğer hastalığı, kardiyak siroz, merkezi siroz. Konjestif siroz. Congestive heart failure :...
Congestive heart failure nedir : Konjesyona ait, onunla belirgin, konjesyon oluşturan veya konjesyonla sonuçlanan. Konjestif. Tıkanıklığa neden olmaya yatkın olan. Heart : Cesaret. Azim. Orta. Göbek. Orta kısım. Can. Cücük. Gönül. Verimlilik. [#Failure ...