Bu sayfada Encroach ne demek nedir encroach hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi encroach resimleri yazıları türkçesi ne demek encroach ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller encroach hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Encroach nedir English: He launched into a tirade about how the government is encroaching on his rights. Turkish: O, hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı. on : Tecavüz etmek. Yayılmak. Encroach...
Encroached nedir upon him : Onun başına üşüştü. Ona baskı kurdu. Encroacher : Gizlice tecavüz eden (hak, mülk). El koyan. Gizlice saldıran. Gasp eden. El uzatan. Gaspeden. : Hakkına tecavüz etmek. Aşmak. (birinin hakkına) tecavüz etmek. Za...
Encroacher nedir : Sokulmak. Tecavüz etmek. Kötüye kullanmak. Yavaşça veya gizlice tecavüz edilmiş (hak, mülk). Gizlice saldırılmış. Zarar vermek. El uzatılmış. Gaspedilmiş. Encroached upon him : Onun başına üşüştü. Ona baskı kurdu. [#Encr...
Encroaching nedir English: He launched into a tirade about how the government is encroaching on his rights. Turkish: O, hükümetin kendi haklarına nasıl zarar verdiği hakkında nutuk atmaya başladı. vigor : Arsızlık. Encroach on : Tecavü...
Encroachment nedir : Geçme. Saldırma. Aşma. Tecavüzde bulunma (başkasının hakkına). Başkasının arsasına tecavüz. Başkasının toprağına geçme. Zarar. Tecavüz. Taşma. El uzatma. Encroach on : Tecavüz etmek. Yayılmak. [#Encroach upon : Tecavüz e...
Encroach on nedir : Aşmak. El uzatmak. Hakkında tecavüz etmek. Sokulmak. Haddini aşmak. Kötüye kullanmak. İleri gitmek. Hakkına tecavüz etmek. Tecavüz etmek. Zarar vermek. On : Yönünde. Üzerinde. Esnasında. Açık. Çakırkeyif. İle. Civarında....
Encroach upon nedir : Zarar vermek. Hakkına tecavüz etmek. Tecavüz etmek. Aşmak. Hakkında tecavüz etmek. El uzatmak. (birinin hakkına) tecavüz etmek. Haddini aşmak. Sokulmak. İleri gitmek. Upon : Üzerinde. Üzerine. Üstünde. Göre. İle. [#Encro...
Encroached upon him nedir : Sokulmak. El uzatılmış. Zarar vermek. Yavaşça veya gizlice tecavüz edilmiş (hak, mülk). Gizlice saldırılmış. Tecavüz etmek. Kötüye kullanmak. Gaspedilmiş. Upon : Üstünde. Göre. Üzerinde. Üzerine. İle. [#Him : (erkek) onu...
Encroaches nedir : El uzatılmış. Gizlice saldırılmış. Kötüye kullanmak. Tecavüz etmek. Yavaşça veya gizlice tecavüz edilmiş (hak, mülk). Sokulmak. Zarar vermek. Gaspedilmiş. Encroached upon him : Ona baskı kurdu. Onun başına üşüştü. [#Encr...
Encroaching vigor nedir : El uzatma. Gaspetme. Kötüye kullanmak. Tecavüz etmek. Yavaşça veya gizlice tecavüz etme (hak, mülk). Toprak. Sokulmak. Zarar vermek. Gizlice saldırma. Vigor : Güç. Kuvvet. Canlılık. Yaşama gücü. Fiyat saptama. Coşku. Din...
Encroachments nedir : El uzatma. Tecavüz. Zarar. Saldırma. Tecavüzde bulunma (başkasının hakkına). Başkasının arsasına tecavüz. Aşma. Geçme. Başkasının toprağına geçme. Taşma. Sözcükler, direkt olarak Encroachments ile ilgili eş anlamlı kelim...