Bu sayfada Oppose ne demek nedir oppose hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi oppose resimleri yazıları türkçesi ne demek oppose ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller oppose hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Oppose nedir English: At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it. Turkish: Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim. English: Does anyone opp...
Opposed cylinder engine nedir : Aleyhtar. Karşı. Aksi. Karşılıklı. Karşıt. Zıt. Çelişken. Ayrışçı. Karşı çıkan. Cylinder : Kasnak. İlaç gibi maddeler konulan plastik boru. Yuvak. Yuvgu. İçinde tokaç devinen boruya benzer yuva. Silindir. Merdane. Rulo. ...
Opposed piston engine nedir : Karşılıklı. Aksi. Ayrışçı. Karşıt. Çelişken. Karşı çıkan. Zıt. Karşı. Aleyhtar. Piston : İtenek. Piston. [#Engine : Motor egzos gazı. İtfaiye arabası. Motor numarası. Bir yakıtın kimyasal erkesini yanma yoluyla mekanik e...
Opposeless nedir candidacy : -e karşı gelmek için adaylar göstermek. -e karşı adaylar göstermek. Adaylığına karşı çıkmak. Oppose : Başkaldırmak. Karşısına koymak. Muhalefet etmek. Karşılaştırmak. -e karşı olmak. Karşı olmak. Karşı koymak. ...
Opposers nedir : Düşman. Muhalefet eden kimse. Muhalefet eden. Karşıt olan kimse. Rakip. Oppose candidacy : -e karşı gelmek için adaylar göstermek. Adaylığına karşı çıkmak. -e karşı adaylar göstermek. [#Oppose : Başkaldırmak. Karşısına k...
Oppose candidacy nedir : Başkaldırmak. İtiraz etmek. Karşılaştırmak. Karşı olmak. Karşı gelmek. Karşı koymak. Muhalefet etmek. Engel olmak. -e karşı olmak. Kafa tutmak. Candidacy : Adaylık. Namzetlik. [#Opposed : Zıt. Karşılıklı. Aleyhtar. Karşı...
Opposed nedir English: Both parties opposed war. Turkish: Her iki taraf savaşa karşı çıktı. English: Every one opposed it, but Mary and John got married all the same. Turkish: Herkes ona karşı çıktı fakat her şeye rağmen Mary ...
Opposed cylinder type engine nedir : Karşılıklı. Zıt. Aleyhtar. Karşı çıkan. Ayrışçı. Karşı. Aksi. Karşıt. Çelişken. Cylinder : Tüp. Kasnak. Rulo. İçine krem. Üstüvane. Silindir. Merdane. İlaç gibi maddeler konulan plastik boru. Vals. [#Type : Bir toplulukt...
Opposed to nedir English: I am categorically opposed to the company declaring bankruptcy. Turkish: Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım. English: Ali is opposed to the plan. Turkish: Ali plana karşı çıkıyor...
Opposer nedir : Düşman. Rakip. Karşıt olan kimse. Muhalefet eden. Muhalefet eden kimse. Oppose candidacy : Adaylığına karşı çıkmak. -e karşı gelmek için adaylar göstermek. -e karşı adaylar göstermek. [#Oppose : İtiraz etmek. Karşı koyma...
Opposes nedir English: He opposes this initiative. Turkish: O, bu girişime karşı çıkıyor. English: Whoever opposes my plan, I will carry it out. Turkish: Planıma kim karşı çıkarsa çıksın, onu uygulayacağım. English: I've seen ...