Opposed to türkçesi Opposed to nedir

Opposed to ile ilgili cümleler

English: I am categorically opposed to the company declaring bankruptcy.
Turkish: Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım.

English: Ali is opposed to the plan.
Turkish: Ali plana karşı çıkıyor.

English: He was opposed to monopolies.
Turkish: O, tekellere karşıydı.

English: He's opposed to racial discrimination.
Turkish: O ırksal ayrımcılığa karşıdır.

English: He is opposed to the new plan.
Turkish: O, yeni plana karşı.

Opposed to ingilizcede ne demek, Opposed to nerede nasıl kullanılır?

Opposed : Karşıt. Aleyhtar. Karşı çıkan. Çelişken. Ayrışçı. Aksi. Zıt. Karşılıklı. Karşı.

To : E. İla. Ye. İle. Göre. -mek -mak (mastar). Kala. -e kadar. Oranla. -e göre.

As opposed to : -e karşı olarak. -in aksine olarak. -e karşın. -e karşılık. -e zıt olarak. -in aksine.

Be opposed to : Karşı olmak. Aleyhinde olmak.

Opposed cylinder engine : Düz motor. Karşıt silindirli motor. Boksör motor. Boksermotor.

Opposed cylinder type engine : Yuvguların anadingilden geçen bir düzlem üzerinde karşılıklı iki sıra biçiminde dizili olduğu motor yapısı. Düz motor.

İngilizce Opposed to Türkçe anlamı, Opposed to eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Opposed to ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Vs : Versus (karşı). Aleyhinde. Karşısında. -a karşı.

In opposition : Karşıt evreli. Karşısında. Direnmede. Muhalefette. Karşı. Savunmada. Savunma halinde. Ters. Muhalif. Tersine.

Hostility : Husumet. Hasımlık. Ç.savaş. Adavet. Kin. Düşmanlık. Karşıtlık. Muhalefet.

Up against : Yüz yüze. İle mücadele halinde. Yazgısında olmak. Karşı karşıya. Kaderinde olmak.

Disadvantageous : Zararına. Dezavantajlı. Elverişsiz. Sakıncalı. Mahzurlu. Zararlı.

For : Adına. Şerefine. Uğruna. -e uygun. Ocak. Zira. -dir. Dolayı. Süresince. -e rağmen.

Oppositely : Zıt bir şekilde. Karşıt konumda. Tersi yönde. Muhalif olarak.

Inimical : Zararlı. Zıt. Karşıt. Ters. Düşman. Muhalif. Hasım. Gayri müsait. Uygunsuz.

Unfavorable : Açık veren (hesap). Ters. Aksi. Sakıncalı. Olumsuz. Uygun olmayan. Kötü. Tercih edilmeyen. Karşı.

Adverse : Olumsuz. Aksi. Kötü. Karşıt. Menfaatine aykırı. Elverişsiz. Zıt. Ters. Karşı.

Opposed to synonyms : opponent, against, unfavourable, overlooking, opposite to, con, opponents, towards, adversary, counter to, opposed.