Bu sayfada Desperate ne demek nedir desperate hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi desperate resimleri yazıları türkçesi ne demek desperate ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller desperate hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Desperate nedir English: Ali was desperate to sell his car. Turkish: Ali arabasını satmak için umutsuzdu. English: Desperate diseases require desperate remedies. Turkish: Umutsuz hastalıklar umutsuz çareler gerektirir. English: ...
Desperate measure nedir : Dehşetli. Ağır. Ümitsiz. Gözükara. Umutsuz. Korkunç. Her şeyi göze alabilen. Çaresiz. Tehlikeli. Çaresizliğe kapılmış. Measure : Nispet. Ölçü. Ölçme jüyesi. Karşılaştırmak. Tedbir. Miktar. Ayarlamak. Endazelemek. Oran. [...
Desperate straits nedir : Gözükara. Azgın. Ümitsiz. Tehlikeli. Umutsuz. Çaresizliğe kapılmış. Her şeyi göze alabilen. Çaresiz. Çok ciddi. Her şeyi göze almış. Straits : Güç durum. Üzüntü. Darlık. Boğazlar. Sıkıntı. Yokluk. [#Desperate condition :...
Desperately in love nedir English: Jale was desperately in love with Tom. Turkish: Jale umutsuzca Tom'a aşıktı. English: Ali had fallen desperately in love with her. Turkish: Ali ona umutsuzca âşık olmuştu. English: I was desperately in l...
Desperate condition nedir : Ümitsiz. Dehşetli. Her şeyi göze almış. Çok ciddi. Her şeyi göze alabilen. Ağır. Gözükara. Gözü dönmüş. Korkunç. Vahim. Condition : Şartlandırmak. Konum. İyi bir hale getirmek. Genel sağlık durumu. İkmal. Medeni durum. K...
Desperate criminal nedir : Gözü dönmüş. Aşırı. Vahim. Her şeyi göze alabilen. Korkunç. Çok ciddi. Ümitsiz. Çaresiz. Umutsuz. Gözükara. Criminal : Kabahatli. Cezalı. Çok kötü. Suçlu. Canice. Ceza. Cinayet. Suç oluşturan. Müthiş. Suçla ilgili. [#Des...
Desperate remedy nedir : Tehlikeli. Azgın. Umutsuz. Ümitsiz. Her şeyi göze alabilen. Gözü dönmüş. Ağır. Çaresizliğe kapılmış. Korkunç. Çaresiz. Remedy : Derman. Deva. Tedavi etmek. Onarmak. İyi etmek. Gereğine bakmak. Tedavi. Önlemek. Çıkar yol....
Desperately nedir English: Ali wanted desperately to believe what Mary said was true. Turkish: Ali Mary'nin söylediğinin gerçek olduğuna umutsuzca inanmak istedi. English: Ali had fallen desperately in love with her. Turkish: Ali ...
Desperateness nedir condition : Çaresiz durum. Umutsuz durum. Ümitsiz durum. Desperate criminal : Saldırgan suçlu. Gözü dönmüş cani. Tehlikeli suçlu. measure : Aşırı önlem. Desperate remedy : Son çare. straits : Tehlikeli durum. Mali darboğaz...