Bu sayfada Endow ne demek nedir endow hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi endow resimleri yazıları türkçesi ne demek endow ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller endow hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Endow nedir English: All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. Turkish: Tüm insanlar özgür, şeref ve...
Endowed with nedir English: She is endowed with beauty. Turkish: Güzellik ona bağışlanmış. English: All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one a...
Endowers nedir : Katkıda bulunan kimse. Hayırsever. Bir hayır kurumu vb için gelir sağlayan. İhsan eyleyen. Bağışçı. Bağış yapan kimse. İştirakçi. Bahşeden. Veren veya bağışlayan kimse. Vakfeden. Endowed : Verilen. Bahşedilen. [#Endowed ...
Endowment nedir assurance : Süre ve veya ölüme bağlı hayat sigortası. Hayat halinde sigorta. Endowment fund : Teberrulardan hasıl olan fon. Ana parası devam eden buna karşın faizi kullanılan fon. Fund from which sums of money are given. B...
Endowment fund nedir : Yetenek. Allah vergisi. Bağışlama. Bağış. Bir konuda sahip olunan göreceli zenginlik. Bahşetme. Islah vergisi. Doğuştan gelen özel yetenek. Gelir sağlama. Bağışlardan oluşan toplu sermaye. Fund : Fon. İktisat, ekonomi al...
Endowment policy nedir : Gelir sağlama. Doğuştan gelen özel yetenek. Bir konuda sahip olunan göreceli zenginlik. Bağışlama. Islah vergisi. Allah vergisi yetenek. Bağış. Yetenek. Bağışlardan oluşan toplu sermaye. Bahşetme. Policy : Sigorta belges...
Endows nedir with : Doğuştan sahip olmak. Bağışta bulunmak. Sağlamak. Endow : Para tahsis etmek. Vermek. Para bağışlamak. Vakfetmek. Bağışta bulunmak. Teberru etmek. Bahşetmek. Bağışlamak. Gelir bağlamak. : Verilen. Bahşedilen. Endowed...
Endow with nedir : [#Vermek. Vakfetmek. Teberru etmek. Bağışta bulunmak. Gelir bağlamak. Para tahsis etmek. Para bağışlamak. Bahşetmek. With : Nedeniyle. İle ilgili. Yanına. -e karşın. Li. -lı. Beraberinde. İle beraber. Sayesinde. Birlikte...
Endowed nedir English: He is endowed with many talents. Turkish: Ona birçok yetenekler bahşedilmiş. English: She is endowed with beauty. Turkish: Güzellik ona bağışlanmış. English: She is endowed with a special talent. Tu...
Endower nedir : Bağış yapan kimse. Katkıda bulunan kimse. İhsan eyleyen. Bir hayır kurumu vb için gelir sağlayan. Vakfeden. İştirakçi. Bahşeden. Veren veya bağışlayan kimse. Donatan. Bağışçı. Endowed : Verilen. Bahşedilen. [#Endowed wit...
Endowing nedir with : Bağışta bulunmak. Sağlamak. Doğuştan sahip olmak. Endow : Teberru etmek. Bağışlamak. Para tahsis etmek. Para bağışlamak. Vakfetmek. Bağışta bulunmak. Gelir bağlamak. Bahşetmek. Vermek. : Verilen. Bahşedilen. Endowed...
Endowment assurance nedir : Allah vergisi yetenek. Bahşetme. Yetenek. Allah vergisi. Gelir sağlama. Bir konuda sahip olunan göreceli zenginlik. Bağışlardan oluşan toplu sermaye. Islah vergisi. Bağış. Bağışta bulunma. Assurance : Pişkinlik. Vaat. Bi...
Endowment insurance nedir : Islah vergisi. Allah vergisi. Bağışta bulunma. Yetenek. Bağış. Bahşetme. Bağışlama. Gelir sağlama. Doğuştan gelen özel yetenek. Bağışlardan oluşan toplu sermaye. Insurance : Sigorta. İktisat, ekonomi alanlarında kullanıl...
Endowments nedir factor endowments : Bir ekonominin kalkınma süreci başında sahip olduğu faktör yoğunluğu. Başlangıç faktör donanımı. Endowment assurance : Hayat halinde sigorta. Süre ve veya ölüme bağlı hayat sigortası. fund : Bağışlar fo...